Türkiye’de ilk Korona vakası 11 Mart’ta görüldü. 1 Haziran’da yeni normal hayata geçtik. Bu süre boyunca sık sık duyduğumuz bir cümle vardı: Artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak.
Zor günlerdi, özellikle İstanbul için. Çünkü, virüs vakalarının en fazla görüldüğü kentti. Hâlâ da öyle...
Cumhurbaşkanı bu zor günlerde İstanbul’daydı. Kabine toplantılarını telekonferans yöntemiyle yaptı (dokuz defa). Virüsle mücadele eden diğer ülkelerle de yoğun temas içindeydi.
Anadolu Ajansı bu temasların çetelesini tutmuş, haberleştirildi. 82 günün dökümü şöyle:
Cumhurbaşkanı, Rusya Devlet Başkanı Putin ile dört kez görüşmüş. En fazla görüştüğü devlet başkanıymış.
Üç defa görüştüğü kişiler şunlar:
ABD Başkanı Trump, Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas.
2.5 ay boyunca iki kez görüştüğü kişilerin listesi de şöyle.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı Aliyev, Özbekistan Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, Endenozya Cumhurbaşkanı Widodo, Almanya Başbakanı Merkel, İtalya Başbakan’ı Conte ve KKTC Başbakan’ı Ersin Tatar.
Ve gelelim bir defa görüştüklerine.
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Fransa Cumhurbaşkanı Macron, Japonya Başbakan’ı Abe.
Ve…
Ukrayna, Bulgaristan, Moldova, Kuzey Makedonya, Sırbistan, Gürcistan, Irak, Ekvator Ginesi, Somali, İran, Pakistan, Türkmenistan, Tunus, Cezayir, Kazakistan cumhurbaşkanları.
Ürdün Kralı, Umman Sultanı, Kuveyt Emiri, Kanada Başbakanı, Bulgaristan Başbakanı, Etiyopya Başbakanı, Pakistan Başbakanı, Irak Başbakanı, Tunus Meclis Başkanı.
Cumhurbaşkanı, NATO Genel Sekreteri, Avrupa Birliği Konseyi Başkanı ve Avrupa Birliği Komisyonu Başkanı ile de ikili görüşmeler yapmış.
Cumhurbaşkanı’nın temasları bunlarla bitmiyor...
26 Mart’ta Koronavirüs gündemiyle toplanan G20 liderler Olağanüstü Zirvesi ve Türk Dili Konuşan ülkeler İşbirliği Konseyi’nin zirvesine video konferans yöntemle katılmış.
Konu yine virüsmüş.
Kısaca Cumhurbaşkanı, Ethopya’dan Ekvator Ginesine, Somali’den Moldava’ya kadar geniş bir yelpazede görüşmeler yapmış.
Ama bir kişiyi unutmuş. Hem de yanı başında olan, aynı havayı soluduğu kişi aklına gelmemiş.
Kim mi o?
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı İmamoğlu; 16 milyonluk mega kenti yöneten başkan. Cumhurbaşkanı 2.5 ay İstanbul’da yaşamasına rağmen bırakın yüz yüze görüşmeyi, telefonla bile konuşmamış. İmamoğlu iki defa randevu talep etmiş, yanıt vermemiş.
Ekvator Ginesi’nin başında olan kişiyle görüşmeyi daha önemsemiş.
Oysa alarm veriyor, oysa İstanbul olağanüstü önlem alın diye bas bas bağırıyor. Üç gündür yaşıyoruz, görüyoruz; İstanbul yeni sosyal hayatı taşıyamıyor, sosyal mesafeyi kaldıramıyor.
Çünkü; sosyal mesafeyi korumak demek İstanbul’da hayatın durması demek.