MHP lideri Devlet Bahçeli dün idam cezasının geri getirilmesini istedi.

Mümkün mü?

Zor. Hatta imkansız. Böyle olduğunu Bahçeli bilmiyor mu?

Biliyor ama amacı başka, amacı gündemi değiştirmek. İktidar içeride dışarıda öyle sıkıştı ki, ülkeyi meşgul etmek için çareler arıyor.

Gerisini söylemeyeyim. İktidar, Koronavirüs'ün en saldırgan olduğu dönemde Ayasofya'yı şaşalı törenle açmayı bile göze aldı.

Yine de halkı sabah/akşam konuştuğu konulardan çekip alamadı.

Bugünlerde durum daha da kötü. Yüzde 9,9 küçüldük diye neredeyse davul zurna çalacağız. Efendim Almanya, İngiltere, Fransa bizden daha çok küçülmüş, Avrupa'nın en başarılı ülkesi bizmişiz.

İşsizliğe bakalım.

Enflasyon oranına.

Avrupa'da kaç, bizde kaç?

Euro 8.75 lira oldu, dokuz liraya dayandı. Biz hâlâ neyi konuşuyoruz? Hazine ve Maliye Bakanı'na göre döviz kurunu ölçü almak eski Türkiye alışkanlığı.

Yeni Türkiye'de neye bakalım?

İşsizliğe mi?

9 milyonu buldu.

Enflasyona mı?

Resmi rakam yüzde 12, fiili rakam yüzde 22.

İnsanlar gece gündüz bunu konuşuyor.

Bir de 1,5 milyon kişi kısa dönem çalışma kapsamında, 1,6 milyon kişi de zorunlu çıkarıldı.

Onlara gizli işsiz deniliyor.

Onlar ne konuşuyordur?

Milyonlarca ailenin sabah/akşam konuştuğu başka konu ise okulların açılıp açılamayacağı. Çünkü pandemi kontrolden çıktı.

Ben söylemiyorum, Bilim Kurulu üyeleri söylüyor.

Bir de dışarıda acayip gelişmeler oluyor. MHP liderinin bir aralar 'beka meselesi' kabul ettiği gelişmeler.

ABD Kıbrıs Rum Kesimi'ne silah ambargosunu kaldırdı. Yani silah satacak veya hibe edecek!..

Moskova, Suriye Demokratik Konseyi adını taşıyan ağırlığı YPG/PKK'den oluşan heyeti ağırladı.

ABD, Suriye'de Kürt otonom bölgesi kuruyor.

Macron, Fransa'nın Doğu Akdeniz'de söz sahibi olmak için Lübnan'a ikinci kez gitti. Beyrut'un inşasında önemli role soyundu.

Bunlar halkın gündeminde yok, konuştuğu konular değil ama duyduğu sorunlar.

Türkiye'nin fotoğrafı bu.

Bu fotoğrafa MHP lideri ne tepki verdi?

İdam cezası getirilsin dedi.

Cumhurbaşkanı, aynı zamanda AKP Genel Başkanı olmadan önce düzenlediği mitinglerde bir grup 'idam isteriz ' diye bağırır. Cumhurbaşkanı da 'getirsinler önüme imzalarım' derdi.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra düzenlediği bütün mitinglerin değişmez görüntüsü buydu.

Referandum oldu. Cumhurbaşkanı aynı zamanda yürütmenin yegane temsilcisi aynı zamanda partisinin genel başkanı oldu.

İdam cezasını getirmeyi unuttu.

Şimdi deniliyor ki, Erdoğan bazı hamleleri Bahçeli üzerinden yapıyor.

Örnek, Türk usulü başkanlı modelini Bahçeli ateşledi. 'Cumhurbaşkanı Anayasa'ya uymuyorsa biz Anayasa'yı ona uyduralım' diyerek süreci başlattı.

Erken seçim teklifini de Bahçeli yaptı. AKP üzerine atladı.

İdamı geri getirme teklifi de benzer bir hamle olmaz mı?

Olamaz.

Çünkü idam gelirse. Kısaca:

BİR: Türkiye'nin Avrupa Konseyi üyeliği bitir. Çünkü Ankara Avrupa insan Hakları Sözleşmesini ihlal etmiş olur.

İKİ: AİHM'den ayrılırız. Doğal olarak evrensel hukukla bağımız kopar.

ÜÇ: Avrupa Birliği maceramıza noktayı koyarız.

DÖRT: Suçluların iadesi anlaşması çöp sepeti olur.

BEŞ: Türkiye Batı'dan kopar.

Türkiye'de 1984 yılında beri fiilen, 2004 yılından bu yana hukuken idam yok.

Ee, o halde ne oldu da Bahçeli idamı gündeme taşıdı.

Gündemi değiştirmek için, son çare idamın ipine sarıldı.

Ama değiştiremezler.