18 Eylül 2019

AKP'lilerin söyleyecek sözü kalmamış!

İttifakı zorunlu hale getiren kim? Ona laf söylemiyorlar, muhalefetin bir araya gelmesine verip veriştiriyorlar. Aslında söyleyecek sözleri kalmadığı için bu yöntemi benimsediler

Görünen o ki; AKP yanlılarının söyleyecek sözü kalmadı, bitti, tükendi. Konu ne olursa olsun, siz ne söylerseniz söyleyin, onlar bildiğini okuyor. Hep aynı şeyi söylüyorlar...

Dillerine doladıkları şu; muhalefetin Erdoğan karşıtlığı. Muhalefetin bu yüzden ittifak yaptığı. Muhalefetin Erdoğan'ı indirmeye çalışması. CHP'nin kendi adaylarına destek veren HDP'yi kolladığı, dolaysıyla PKK'ya yakınlaştığı. Yeni parti kurma hazırlığında olanların davaya ihanet ettikleri, hain oldukları.

Ezcümle söyledikleri bu kadar. Bir adım ötesi yok!...

En komik olanı muhalefeti Erdoğan'a karşı olmakla suçlamaları! Demokrasi denilen böyle birşey. Bir parti iktidar olur, (veya kişi, bizde kişi iktidar oluyor, iktidarın yegane temsilcisi sıfatını taşıyor) öteki partiler muhalefette kalır. Muhalefette olanlar iktidardaki partiyi, o partinin liderini eleştirir. Yıpratmaya, koltuğundan indirmeye çalışır. Oyunun kuralı budur.

Bizde ise iktidara yakın yazarlar, muhalefete Erdoğan'a muhalefet ediyor diye kızıyor. Muhalefet Erdoğan'a çatıyor diye öfkeleniyorlar. CHP'yi sırf bu sebeple teröristlerle işbirliği yapan parti diye yaftalıyorlar.

Efendim, İstanbul, Ankara gibi kentleri Erdoğan'ın elinden almak için karanlık ittifaklar kurmuşlar! Bir araya gelmeleri mümkün olmayan partiler sırf bu nedeniyle ittifak yapmış!

Bir dakika!.. İttifakı zorunlu hale getiren kim? Ülkeyi koalisyonlardan kurtarıyoruz, üç benzemez parti bir araya gelip koalisyon kuruyordu, ülke bunlardan çok çekti nutukları atıp rejim değiştirten kim?

Ona laf söylemiyorlar, muhalefetin bir araya gelmesine verip veriştiriyorlar. Aslında söyleyecek sözleri kalmadığı için bu yöntemi benimsediler.

Dün izledim. Biri çıkıp (en militanı) demez mi; "Erdoğan'ı desteklediklerini söyleselerdi parti kurmalarında (Davutoğlu ile Gül/Babacan ikilisi) sakınca yoktu. Hain olmazlardı." Valla bu cümleyi inanarak mı söyledi, yoksa Saray'a yağ yakmak için mi bilemedim. Ama mantık yok.

Yeni parti kurma hazırlığında olanlar; "AKP değişti" diyor, "AKP tek adam partisine dönüştü" diyor, "AKP ilkelerinden saptı" diyor, "Biz artık AKP'li değiliz" diyor. AKP'li yazarlar onları Erdoğan düşmanlığı yapmakla suçluyor. Ne söylediklerine bakmıyorlar bile!..

Tartışma proğramlarında son günlerin mevzusu bu. Allah'tan çoğu kanal başka meseleleri gündeme getirmiyor da rahat ediyorlar. Getirseler ne diyecekler acaba!

Mesela işsizlik meselesine. Mesela her dört gençten birinin işsiz olması meselesine. Mesela enflasyon meselesine. Mesela doların ateşinin sönmemesi meselesine. Mesela yabancı yatırımcının gelmemesi meselesine. Mesela iki yakamız bir araya gelmezken Saray'ın tanesi 1,5 milyon dolardan dört adet zırhlı araç alması meselesine ne derler?

Pardon yabancı yatırımcının gelmemesi meselesini de Erdoğan düşmanlığına bağlıyorlar. Hatta sıcak paranın uğramamasını da. Hatta dış politikada ki değerli yalnızlığımızı da... Avrupa Birliği'nin tutumunu da. İçerde veya dışarda ne olursa bir şeylere karşı çıktın mı savunma mekanizmaları bu. Söyledikleri tek cümle de şu:

Erdoğan karşıtlı/düşmanlığı yapılıyor.

Sorsan; doların 5.70 olmasının nedeni de aynı.

Yazarın Diğer Yazıları

Atatürk’ü camiden silme projesi ve veda…

İmamlara Atatürk’ün adını anmama yasağı koyan eski Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez’di. Yerine gelen Ali Erbaş daha katı daha sert bir üslupla devam ettirdi. Atatürk’e ima yoluyla hakaret edilmesine bile izin verdi.

‘Menfaatimiz’ yeni mi aklınıza geldi?

Menfaatlerimiz için herkesle görüşmeliyiz yaklaşımını destekliyorum ama! Sormadan da edemeyeceğim. Esad ile neden görüşmüyorsunuz?

Bizleri Şi Cinping kurtardı, kendisine minnettarız!

Yurt dışına gitmek isteyen iki Sinovac bir doz BioNTech olmuşsa bile bir doz daha BioNTech olmaz zorunda! Bu duruma bakınca Çin Devlet Başkanı Şi Cinping iyi ki Sinovac aşılarının zamanında ülkemize gelmesini engellemiş diyorum.