Nükleer savaş isteriz!

Genellikle dünyadaki ülkelerin hemen hemen hepsinde nükleer savaş karşıtı gösteriler olur. Oysa geçenlerde Moskova'nın göbeğinde ellerinde Rus propaganda bakanlığının basımevinden çıkmış bir örnek pankartlarla yürüyen Putin yandaşı canlı troller Rusya'nın Ukrayna savaşında nükleer silah kullanması için slogan atıyorlardı. Tabii ki bunlar Putin'in Ukrayna'ya karşı başlattığı askeri savaşın paralel bir parçası olan propaganda ve bilgi savaşının küçük bir bölümüydü.

Şeytana tapan uyuşturucu bağımlısı

Rusya'nın devlet ve yandaş kontrolündeki medyası Ukrayna Devlet Başkanı Volodymyr Zelensky'yi şeytana tapan bir uyuşturucu bağımlısı olarak tanıtıyor. Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov geçen gün televizyonda "Zelensky o kadar çok mal içiyor, damardan vuruyor ya da burundan çekiyor ki söylediklerine anlam vermek imkânsız" diye konuştu, ardından yavaşlatılmış bir tapede sarhoş gibi konuşan Zelensky gösterildi. Sonra askeri üniformalı bir sanatçı sahneye çıktı, gitarına vura vura "düşmanımız çok dertli, onu bir zafer değil, ihanet ve yenilgi bekliyor" diye bağırarak ses tellerini çatlattı.

Bağımsız medya yurt dışında

Rusya'daki belli başlı tüm medya organları ya devletin ya da onun yandaşlarının elinde. Bağımsız medya küçük, etkisiz, dağınık ve büyük ölçüde dayaktan, yargıdan, hapisten ve hatta bazen ölümden kaçmak için yurt dışında yuvalanmış durumda. Örneğin eski Sovyetler Birliği, şimdi de NATO üyesi olan sınırdaş Letonya'da yüzlerce muhalif gazeteci ve onları dengelemek için belki daha fazla Putin trolü kamuoyunu gerçeğin ve gerçek ötesinin çeşitli tonlarında etkilemeye çalışıyor.

Rus medyasında özellikle Ukrayna "özel harekâtı" başladıktan sonra muhalefetin sesi iyice kısıldı. Savaş karşıtları vatan haini, bozguncu, bölücü ve dış mihrakların uşakları olarak damgalandı ve içeri atıldı. Şimdi Letonya'nın başkenti Riga'dan yayın yapan TV Rain'in Rusya'daki son yayınında yorumcu Yekaterina Kotrikadze "Biz bu cehennemin dibine nasıl düştük? Birisi nükleer silahları pahalı bir arabanın anahtarları gibi parmağında sallıyor, Rus çocuklarının geleceğinin fakirlik, izolasyon ve savaş içinde geçeceğine karar veriyor" dedi ve ertesi gün kocasıyla beraber evini terk edip önce Gürcistan'a, sonra da bu ülkeye uygulanan Rus baskısı üzerine Letonya'ya kaçmak zorunda kaldı. Çiftin yaptığı programlar Rusya'da yasaklanınca Youtube imdada yetişti.

Rus milleti Youtube kullanımında herhalde aziz milletimle yarışır ve onun ne zaman kapatılacağı merak konusudur. Yine Letonya'dan yayın yapan ünlü Novaya Gazeta'nın bavulunu bile alamadan Rusya'dan kaçan editörü Kiril Martynov gururla ülkesinde 30 milyon izleyicileri olduğunu, onlara gerçek haberleri ulaştırıp akıl sağlıklarını korumalarına yardımcı olmayı amaçladıklarını söyledi.

'Tabii ki savaşı NATO başlattı'

Öte yandan Rus milletinin çoğu, özellikle yaşlılar tüm haberleri devletin üç TV kanalından alıyor. Vladimir Solovyov bir zamanlar muhalif TV Rain'de çalışırdı, bugünlerde ise Kremlin'in borazancıbaşılığına soyunmuş ve benzetme yerindeyse Rusya'nın Ahmet Hakan'ı olmuş durumda. Geçen gün televizyonda "Tüm Ukraynalı Nazileri, onların malum destekçilerini ve onların zavallı erkek arkadaşlarını gebertmemiz işten bile değil, yeter ki tüm cephanemizi bu iş için kullanalım" diye bağırdı ve nükleer silah kullanımı çığırtkanlarının korosuna katıldı. Haftada beş kez en çok izlenen devlet kanalında program yapan Solovyov'un sunucu arkadaşı Margarita Simonyan tüm bilgi içeriğinin ve akışının devletin kontrolünde olması gerektiğini söyledi. "Bana Çin gibi mi olmak istediğimi soruyorlar. Ben de evet diyorum, hem de çok istiyorum".

'Ukraynalı LGBT+ Nazilerinin amacı sizi gay yapmak'

Rus devlet propagandası savaşın akışına göre önemli değişiklikler gösterdi. Savaşın başında Ukrayna'nın Naziler tarafından yönetildiğini söylüyordu, bugünlerde ise ülkenin 'Rus halkını iktidarsız ve biseksüel yapmayı amaçlayan LGBT+ Nazilerin güdümünde olduğu' kanısında. Solovyov Ukraynalı Nazilerin LGBT+ değerlerini benimsemek istemeyenlere karşı jenoside varan bir imha kampanyası başlattığını iddia etti ve her iki ülkedeki soydaşlarına hararetle namuslarını korumalarını tavsiye etti.

Solovyov Rusya'nın en çok izlenen TV kanalının en popüler saat diliminde elinde sözde bir belge sallayarak Ukrayna Devlet Başkanı Zelensky'nin yalnızca bir uyuşturucu müptelası olmakla kalmadığını, üstelik sahne hayatından bu yana gay bir pedofil olduğunu ve homoseksüel değerleri savunduğunu söyledi. "Bu lateks içinde dans etmeler, gay davranışlar, uyuşturucu referansları..." diye yüzünü ekşiterek başkanı yerin dibine soktu. Oysa on yıl önce kendisi 2013 yılbaşı özel programında sunucu komedyen Zelensky ile sahnede beraber dans edip kıvırtmıştı.

Putin'in koltuğunu koruma formülü

Rus propaganda örgütü yalnızca Nazi suçlamasının fazla işe yaramadığının farkına vardı, çünkü Rusya dahil her ülkede Naziler, hiç olmazsa bazı önemli Nazi değerleri mevcuttu ve yeni bir yabancılaştırma, günah keçisi ve savunma hattı gerekliydi. Çözüm Putin yönetimini Rus geleneksel değerleri kalesinin son koruyucusu olarak lanse etmekti. İlgili okuyucular umarım bu politikayı ondan önce uygulayan Macar başbakanı Viktor Orban hakkındaki "Para bitti, ahlak verelim" başlıklı yazımı hatırlarlar. O yazıda Orban için geliştirdiğim "koltuğunu koruma formülü" ilginç bir şekilde Putin'inkilerle örtüşüyor:

1. Yandaşlarını ödüllendir. Zengin yandaşlara ihale, garibanlara sosyal yardım ver. Karşılığında onlardan bağış topla.
2. Muhalifleri cezalandır, özgürlüklerini ve para kazanma alanlarını kısıtla.
3. Anayasayı, yasaları ve seçim kanununu kendi lehine değiştir, yargıyı ele geçir.
4. Medyanın çoğunu satın al, gerisini korkut.
5. Her fırsatta aile değerlerinden, şanlı Rus tarihinden, milliyetçilikten ve Hristiyanlıktan bahset.
6. Tüm olumsuzlukları Batı'ya ve dış güçlere bağla.

Mahallenin ağır ağabeyi Putin namusumuzu koruyor

Putin Kremlin'de açılan altın varaklı kapılardan geçip Çarlar devrini anımsatırcasına iki yana dizilmiş bu devrin soylularının arasında her zamanki mahallenin ağır ağabeyi James Bond yürüyüşünü yaptıktan sonra "Biz Rusya'da çocukların anne ve babalarının yerine 1 numarayı, 2 numarayı, 3 numarayı mı istiyoruz?" diye herkesi sorguladı. Daha sonra trans Nazilerin Rusya üzerindeki emellerinden ve ülkesinin NATO'ya ve şeytana karşı verdiği varoluş savaşından bahsetti. Rusya'nın düşmanlarının insanlığı, inancı ve geleneksel aile değerlerini reddettiğini söyledi.

Rus parlamentosunda milletvekilleri de batıdan gelen gay yozlaşmaya örnek olarak bazı çizgi film kahramanlarını gösterdi. Birinde küçük bir domuz aile resmini çiziyor "ben annemle ve diğer annemle beraber yaşıyorum" diyordu. Rejimin açık amacı Rus çocuklarını ve gençlerini homoseksüellik virüsü dedikleri şeye karşı korumaktı. Onlar geleneksel Rus aile değerlerinin muhafızlarıydı.

Rusya resmen laik bir ülke, ancak yönetim dini aile değerlerini korumak için savaştığı iddiasında. Rus devlet televizyonundaki sunucu LGBT+ NATO askerlerinin ona çocuklarını nasıl yetiştirmesi gerektiğini dikte edemeyeceğini söyledi. "Kızıma bir etek giydiremeyeceğim ya da oğluma sen bir erkek çocuksun diyemeyeceğim bir dünyada yaşamak istemiyorum" dedi.

Oysa geleneksel Rus değerlerine sahip ülkede son zamanlarda boşanan çiftlerin sayısının ve seks işçiliğinin tavan yaptığı da başka bir gerçekti. Bu coğrafyada devlet propagandasıyla gerçek arasındaki makas nedense bir türlü kapanmak bilmiyordu.

Cömert Putin

Putin'in cömert bir siyasetçi olmadığını iddia edenler bence doğru söylemiyorlar. Bizim coğrafyamızda itibardan tasarruf olmaz. Onun cömertçe ödüllendirdiği borazancıbaşı Solovyov'un belki dünyanın en pahalı gayrimenkullerinin bulunduğu İtalya'daki Como gölünün kıyısında iki adet villası vardı, yaptırım uygulamaları sonucu geçenlerde elinden gitti. Ama eminim ki bu Rus Goebbels'i başını sokacak bir dam bulur. Propaganda örgütünün diğer ağır topu Simonyan, Putin'den bir şeref madalyası aldı, törende ona "halkımızı bu yamyamların kanlı ellerinden kurtardığınız için size teşekkür borçluyuz" dedi.

Rus televizyonu Batı liberalizmine saldırmakta Amerikan kanalı Trump dostu Fox TV ile yarış halinde. Fox yorumcusu Tucker Carlson sık sık Rus TV'sinde boy gösterdi ve Ukrayna'ya saldırdı. "Ukrayna tabii ki savaşı başlattı. Bu ülke bir demokrasi değil, hiçbir zaman olmadı. Ukrayna Biden yönetiminin bir uydu devletidir" diye konuştu.

Putin kendi ayağına sıkıyor

Putin geçen yıl çok büyük bir kumar oynadı ve Rusya'nın yıllık bütçesinin üçte birini Avrupa kumar masasına koydu. Avrupalıların Rus doğal gazına bağımlılığı çok yüksekti ve ondan kısa ve orta dönemde vazgeçmelerinin imkânı yoktu. Putin bu bağımlılığın onların Ukrayna'ya olan desteklerini azaltacağını ve Rusya'nın kısmi toprak işgaline göz yumacaklarını varsaydı. Rusya 2015'te Kırım'ı işgal ettiği zaman dünya kamuoyu azıcık kuru gürültü yapmakla yetinmemiş miydi? Ancak tarihte sık sık görüldüğü gibi evdeki hesap çarşıya uymadı. Putin'in bu kumarının Rus ekonomisine kalıcı hasar vermesi bekleniyor.

Rusya'nın sıcak savaşa başvurmadan Avrupalı komşularına karşı kullanabileceği en önemli koz enerjiydi. Avrupa tükettiği doğal gazın yaklaşık yarısını ve petrolün dörtte birini Rusya'dan satın alıyordu ve bu bağımlılık Ukrayna savaşı gibi bir kriz anında bir milli güvenlik sorunu haline geliyordu. Rusya bu enerji kozu ve sık sık hatırlattığı sahip olduğu nükleer silahlar sayesinde son 50 yılda dünya siyaset sahnesindeki ana aktörlerden ve karar vericilerden biri oldu.

2022'de her şey değişti. Avrupa'nın Rus gaz ve petrolüne olan bağımlılığı büyük ölçüde azaldı ve Ukrayna savaşı sonrasında Rus ekonomisi uygulanan yaptırımlarla beraber dışlanmaya ve zayıflamaya başladı. Tabii ki bunun radikal siyasal sonuçları oldu. Yıllardır tarafsızlık politikası izlemiş olan Finlandiya ve İsveç'in üyelik için NATO'nun kapısını çalması en belirgin olanlardı.

Putin'in kumarı

Bütün bunlar Putin'in yanlış tahminler üzerine oynadığı bir kumardı. Putin Avrupa'ya giden doğal gazı kestikten sonra onlara diz çöktüreceğini sanıyordu. Batının Ukrayna'yı bu kadar uzun süre sofistike silahlarla destekleyeceğini, Avrupa'nın bu kadar kısa zamanda alternatif enerji kaynakları bulacağını, dünya petrol ve gaz fiyatlarının düşeceğini, üstelik doğanın yardımıyla 2022-23 kışının oldukça ılık geçeceğini öngörememişti.

Bence Rusya'nın Avrupa'ya ihraç ettiği doğal gazı ve petrolü kesme kararı çok büyük siyasi ve ekonomik sonuçlar doğurabilecek bir karardı ve kazananı olmayan bir kumardı. Doğal gaz ve petrol Rusya'nın en önemli iki ihraç kalemiydi ve dengesiz ve yolsuzluklarla boğuşan Rus ekonomisi düşük enerji fiyatlarını, ihracatın ve ithalatın kısıtlanmasını ve Ukrayna savaşını aynı anda kaldıracak, hele bunu uzun süre sürdürecek durumda değildi. Rus ekonomisi başlangıçta yalnızca İspanya'nın ekonomisi kadar büyüktü, bugün az da olsa gelen veriler daha da küçüldüğünü gösteriyor. Alaycı Batı basını Rusya'yı "kendini dev bir ülke zanneden benzin istasyonu" olarak nitelendiriyor.

Putin'i bu güzel havalar mahvetti

Doğal gaz ve petrol ihracatı Rusya'nın yıllık bütçe giderlerinin yüzde 46'sını karşılamakta. Enerji ihracatının yüzde 85'i yakın zamanlara kadar Avrupa'ya gidiyordu. Putin üstelik ülkenin içinde bulunduğu pahalı ve zorlu savaş koşulları altında tüm federal bütçenin en az üçte birini kaybetmeyi göze aldı. Tek adamın hesaba katmadığı faktörler arasında Rus ordusunun donanım ve ikmal sorunları ve yolsuzluk yüzünden zayıflaması, Ukrayna halkının ve ordusunun inatçı direnişi, batının azalmayan, aksine artan askeri ve ekonomik desteği vardı. Ama bana kalırsa en önemli faktör daha yüksek bir yerden geldi ve Avrupa 2022-23 kışını tarihte görülmemiş ölçüde ılık geçirdi. Olumlu hava koşulları sayesinde Avrupalıların cebinden daha az para çıktı, siyasetçilere Rusya ile daha iyi geçinelim diye baskı yapmadılar, enerji fiyatları düştü, Rusya'nın kasasına daha az para girdi, Avrupalı yöneticiler alternatif enerji kaynakları bulmak için zaman kazandılar, üstelik sokaktaki vatandaş da kışın 25 derece havada çimenlere yatıp güneşlenebildi.

Avrupalıların Rus doğal gazına alternatif bulmaları şaşırtacak derecede kısa sürdü. Savaşın birinci yılında Avrupa'nın Rus doğal gazına olan bağımlılığı yüzde 46'dan yüzde 9'a, belki de daha azına düştü. Tüm gelirinin üçte birini kaybeden Putin panikledi, Avrupa yerine yeni müşteriler ve ithalat imkanları aramaya başladı. Ancak Çin'den ve Hindistan'dan fazla yüz bulamadı, üstelik Rus gazını yüzde 50 daha ucuza alma koşulunu ileri sürdüler. Rusya'nın Türkiye'nin kendisine olan doğal gaz borcunu bir yıl ertelediği biliniyor. Putin'in bu pahalı jesti aziz milletimin kara kaşını ve gözünü sevdiği için değil, Erdoğan'ın seçim şansını artırmak için yaptığı iddia ediliyor. Kaz gelen yerden tavuk esirgenmez.

Çin Tayvan vizesi bekliyor

Diğer süper güç Çin, Rusya-Ukrayna savaşını büyük bir dikkatle izliyor. Eğer Rusya Ukrayna'nın bir kısmını ilhak ederse ve diğer ülkeler bunu bir şekilde kabullenirse bu Çin'e verilmiş özel bir Tayvan işgali vizesi ya da yeşil ışık olarak nitelendirilebilir.

‘Elin eli işgalinden bana ne' demeyin çünkü her iki olası işgalin de son zamanlarda haklı olarak kendi dertlerine odaklanmış aziz milletimin cebini ve özgürlüğünü büyük ölçüde etkileyeceği kesin.