10 Haziran 2014

Tek çözümlü süreç

Gezi’yi sahiplenmeden Lice’de öldürülmekten, Lice’yi sahiplenmeden Gezi’de vurulmaktan kurtulmanın yolu yok

Bir benzerini daha bulmanın mümkün olmadığı fakat isminin cazibesine karşı konulamayan “barış süreci”ndeki en tehlikeli kavşaklardan birine girdik.

Lice’den ölüm sesleri, intikam çığlıkları geliyor…

Apar topar İmralı’ya giden HDP heyetinin açıklaması şimdilik tansiyonu biraz olsun düşürecek gibi görünse de bela, barış sürecinin en başından beri “geliyorum” diye bağırıyordu.

Başbakan duymak, yandaşları anlamak istemedi.

“Bakın, böyle giderse bir gün işler sarpa sarar” diye uyarılar yapanlara vatan haini dediler.

“Demokrasi olmadan, barış olmaz” diyenleri linç ettiler.

Geldiğimiz nokta ise gördüğünüz gibi…

Ülkenin batısında tarihin en çalkantılı ve ölüm dolu dönemlerinden biri yaşanırken, bu kaosun ve zorbalığın bir numaralı sorumlusunun, en başa kendi istikbalini koyduğu bir macerada böyle giderse daha birçok belaya rastlayacağımızı unutmayın.

Lice’de yaşananlar, Kadir İnanır’lara, Orhan Gencebay’lara emanet edilen bol Yeşilçam soslu süreçte korkarım filmin sonunda dökülmesi muhtemel gözyaşlarının bir fragmanı sadece.

Gazetelere bakıyorsunuz, umudunuz daha da azalıyor.

Bari muhalif medya barışın elinden tutsa diyorsunuz, gördükleriniz okuma yazma bildiğinize pişman ediyor.

CHP, önüne çıkan demokrasi fırsatını değerlendirmekten aciz.

Boğazına kadar yolsuzluğa batmış, ellerini her gün bir başka gencin kanıyla yıkayan bir iktidara karşı Kürtlere uzatacağı zeytin dalının, demokrasi isyanına katacağı gücü göremiyor. Görse bile uzatamıyor.

CHP’nin yapamadığını Geziciler de yapamıyor. Gezi’de savunduğu değerleri, söz konusu Kürtler olduğu zaman unutmuş gibi yapıyor.

Hem kendi için, hem başkası için isteyemiyor. Sadece kendisi için istemeyi becerebiliyor.

Demokrasi mi? Sadece benim için…

İnsan hakları mı? Hepsini bir tek bana ver…

Hukuk mu? Özellikle bana lazım…

Devlet şiddeti mi? Bana dokunmayan yılan bin yaşasın…

Gezi’den beri ömründe olmadığı kadar demokrat, adil ve dürüst görünmeye başlayanlar ne yazık ki iyi bir sınav veremiyor.

Kürtlerin yanında yer almayıp tek dertlerinin sadece kendi özgürlükleri olduğunu belli ediyorlar.

Haliyle de nefret ettikleri Erdoğan’ın saltanatına hizmet edip duruyorlar.

Bu bencilliğin AKP bencilliğinden ne farkı var?

Özgürlüğü sadece kendisi için isteyen AKP yönetimiyle böylesine benzeşerek mi bir diktatörlüğe karşı çıkacaksınız?

Bu ülkede kimsenin tek başına özgür olamayacağını, kimsenin tek başına insan haklarına sahip çıkmayacağına, kimsenin tek başına hukuku güvenilir kılamayacağını anlamak çok mu zor?

Ezilenlerin bu bölünmüşlüğünün, bu bencilliğinin sadece ezenlere yaradığını kavramak için daha ne kadar insanın ölmesi gerekiyor?

Oysa, şu sıralar barış sürecinde istemediğimiz olaylar yaşanmasına rağmen hem daha kalıcı bir barış yaratmanın, hem de bunu baş rolünde bir diktatörün bulunmadığı bir hikaye yazarak başarmanın kıyısındayız.

Tek yapmamız gereken kendimiz için istediğimizi başkası için de istemek.

Bu kadar saf, bu kadar basit.

Alışkın olmadığımız bir yaklaşım ama bunu başarabilirsek hem barışa hem demokrasiye kavuşuruz.

Yapmazsak da bugün Erdoğan’ın, yarın ise bambaşka bir diktatörün zorbalıklarıyla uğraşıp dururuz.

Ya bu halk, Türk’üyle, Kürt’üyle, Alevi’siyle, Sünni’siyle, Kemalistiyle, ateistiyle, dindarıyla devletin hukuksuzluğuna karşı bir arada duracak ya da tarihi boyunca medeniyete, adalete ve huzura kavuşamayacak.

Gezi’yi sahiplenmeden Lice’de öldürülmekten, Lice’yi sahiplenmeden Gezi’de vurulmaktan kurtulmanın yolu yok.

Biz hep birlikte bu gerçeği anlayıp kabul edene kadar bu ülkede diktatörlükler de, adaletsizlikler de bitmeyecek.

Barış ise belki bir iki kez daha kapımızı çaldıktan sonra buraları yine terk edecek.

Yazarın Diğer Yazıları

Hayaller duşakabin

Bu saçma sapan hayalin toslayıp paramparça olacağı duvara fazla bir şey kalmadı…

"Ay resmen evrim"

Mizahtan korkanların çaresiz vahşetleri bunu durdurmaya yetmez…

Reddedildi

Bana kalırsa bunların para sayma makinasından çok hesap makinasına ihtiyaçları var…

"
"