Yazarların kendi alanları dışındaki tercihleri, özellikle politik seçimleri her zaman risklidir. Okurların zihninde yazanla yazılan arasındaki ince çizgi her an silinebilir çünkü
Devasa heykellerle varlığını kendinden sonra da hayatta tutmaya çalışanlar, imparator da olsalar, önlerinde onlarca kişi hayranlıkla onu izlese bile, zihnimizde yaşamıyorlarsa, ruhumuzda iz bırakmamışlarsa sıradan olarak kalmaya mahkûmdurlar. Çünkü her şey unutulur ama dil ırmağına düşen anlam, insanlığın sonsuz denizine doğru süzülüp gider ve yaşamını sürdürür
Şimdilerde o keşmekeş içinde olamıyor ama geçmişte Ayasofya'nın üst katına çıkıp bir köşeye oturduğunuzda, neredeyse görünür olan bir sessizlik fanusu içinde hikâyelerini fısıldardı size şehir. Yazarların ve şairlerin de İstanbul'u anlatan eserlerinin hep bu fısıltılarla yazıldığına inanmışımdır. Çünkü o büyüyü keşfeden, o saklı büyücüyü bulan anlatabilir ancak İstanbul'u
© Tüm hakları saklıdır.