21 Ocak 2023

Seçimlere takılmak

Bugün Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün çözüm haline gelmesinde gerek Kıbrıs’ın kurucu anlaşmalarına gerek kendi müktesebatlarına aykırı olarak Annan Planı'nın refaranduma sunulmasından önce, GKRY’yi üye olarak kabul edeceklerini açıklayan Avrupa Birliği’nin payı büyük...

Türk-Yunan sorunlarının çözümlenmesinde ilerleme kaydedilememesinin nedenlerinden birinin de seçimler olduğu söylenir. Seçim dönemlerinde taraflar siyasi kaygılarla taviz vermekten kaçınırlar. Taviz vermeden de uzlaşı olmaz.

Bu yıl Türkiye, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde (GKRY) seçimler var.

Türkiye’de seçimler, Yunanistan’da seçimler, Kıbrıs’da seçimler. Cumhurbaşkanlığı seçimleri, genel seçimler, mahalli seçimler. Seçim olmayan bir yıl bulmak da o kadar kolay değil. Böyle bir fırsat uzun süredir ilk kez bu sene ortaya çıkacak. Türkiye’de seçimlerin henüz resmen ilan edilmemiş de olsa 14 Mayıs’ta yapılacağı belli oldu. Yunanistan’da da büyük bir olasılıkla önümüzdeki mayıs ayı içerisinde düzenlenecek. Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nde 5 Şubatta cumhurbaşkanlığı seçimleri var. Bildiğim kadarıyla yeni bir hükümet krizi çıkmazsa bu yıl KKTC’de herhangi bir seçim öngörülmüyor. Daha sonra en az 1 yıl 4 ülkede de ufukta bir seçim yok.

GKRY’deki başkanlık seçimleri

Bu yıl ilk seçimler 5 Şubat'ta gerçekleştirilecek GKRY’deki başkanlık seçimleri. GKRY başkanlık sistemi ile yönetiliyor. Cumhurbaşkanları çok geniş yetkilere sahip. İlk turda hiçbir adayın yüzde 50’nin üzerinde oy alamaması halinde 12 Şubat'taki ikinci turda en fazla oyu alan aday, cumhurbaşkanı seçilecek. Bu yılki seçimlere rekor sayıda adayla girilecek. 5 Ocak'ta sona eren başvuru tarihine kadar 14 aday müracaatta bulunmuş. Bölünmüş bir ülkede gönlünde cumhurbaşkanlığı yatan ne kadar çok Kıbrıslı varmış.

14 adaydan 8’i bağımsız olarak seçimlere giriyor. Üçü siyasi partilerin desteğini arkasına almış. Bağımsız adaylar arasında, bir süre GKRY adına KKTC ile müzakereleri yürütmüş olan BM Daimi Temsilcilerinden Andreas Mavroyannis, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinde Loizidou davasını başımıza bela eden avukat Achiellas Demetriades gibi Türk kamuoyunun yakından tanıdığı isimler var. Halihazırdaki Cumhurbaşkanı Nikos Anastasiadis daha önce 2013 ve 2018 yıllarında iki kez bu göreve seçildiği için bu kere yeniden aday olamıyor.

Seçimlerin favorisi eski dışişleri bakanı Hristodulidis

Son bir yıl içerisinde yapılan kamuoyu yoklamalarının hemen hepsinde 2018-2022 tarihleri arasında DISY (Demokrasi Seferberliği) partisinin kurduğu hükümette Dışişleri Bakanı ve hükümet sözcüsü olarak görev yapan Nikos Hristodulidis önde görünüyor. Halen "GKRY’nin en sevilen siyasetçisi" olarak değerlendirilen eski Dışişleri Bakanı bu kere seçimlere bağımsız aday olarak katılıyor. Ama DİKO, EDEK ve DİPA partilerinin desteğini sağlamış durumda. Anketlerde ikinci ve üçüncü sıralarda merkez sağ eğilimli DİSY’nin adayı Neofytou ile Komünist AKEL’in desteklediği Andreas Mavroyiannis geliyor. Ancak her ikisi de Hristodulidis'i zorlayacak bir güce sahip değiller. Cumhurbaşkanlığına aday olmak için bir yıl önce hükümetten ayrılan Hristodulidis'in seçimleri kazanacağına hemen hemen kesin gözüyle bakılıyor.

Çizim: Tan Oral

Adada çözümsüzlük çözüm mü oluyor?

14 adayın hepsi de seçildikleri takdirde Ada'nın birleştirilmesi için çalışacaklarını taahhüt ediyorlar. Hele Anastasiadis hükümetinin izlediği dış politikanın oluşturulmasında son dört yıl önemli bir rol oynamış olan Hristodulidis Başkanlığından Kıbrıs sorununun çözümü konusunda daha yapıcı bir yaklaşım beklemek hiç gerçekçi değil. Aslında Adanın güneyinde mevcut statükonun devamından memnun olanların sayısı da gittikçe artıyor. Bugün Kıbrıs’ta çözümsüzlüğün çözüm haline gelmesinde gerek Kıbrıs’ın kurucu anlaşmalarına gerek kendi müktesebatlarına aykırı olarak Annan Planı'nın refaranduma sunulmasından önce, GKRY’yi üye olarak kabul edeceklerini açıklayan Avrupa Birliği’nin payı büyük.

İçeride emeklilikte yaşa takılanların sorunu çözümlendi. Darısı Türk-Yunan sorunlarının seçimlere takılmasının başına.

Hasan Göğüş kimdir?

Hasan Göğüş, 1953 yılında Gaziantep'te doğdu. 1976'da Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler Bölümü'nden mezun oldu.

Diplomatik kariyerine 28 Nisan 1977'de başladı. Yurtdışında sırasıyla Yeni Delhi Büyükelçiliği'nde ikinci kâtip, BM Cenevre Ofisi nezdinde Türkiye Daimi Temsilciliği'nde başkâtip, Londra Büyükelçiliği'nde müsteşar, AGİT'te Daimi Temsilci Yardımcısı olarak çalıştı.

Dışişleri Bakanlığı merkezde; Müşterek Güvenlik İşleri, Savunma Anlaşmaları ve Uygulama dairelerinde ikinci kâtiplik, müsteşar özel kalem müdürlüğü, Bağımsız Devletler Topluluğu Genel Müdürlüğü'nde Orta Asya Daire Başkanlığı, AGİT Silahların Kontrolü ve Silahsızlanma Genel Müdür Yardımcılığı, Çok Taraflı Siyasi İşler Genel Müdürlüğü ve Avrupa Birliği ve Avrupa ülkeleriyle ikili ilişkilerden sorumlu Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulundu. Merkezdeki son görevi sırasında Türkiye-Hollanda ilişkilerine katkılarından dolayı Hollanda Kraliçesi Beatrix tarafından "Oranje- Nassau" nişanı ile ödüllendirildi.

Büyükelçi olarak Türkiye'yi sırasıyla Yeni Delhi, Atina, Viyana ve Lizbon'da temsil etti. 23 Ekim 2018'de Dışişleri Bakanlığı'ndan emekliye ayrılan Hasan Göğüş, Uluslararası Kalkınma Hukuku Örgütü Danışma Kurulu ve Okan Üniversitesi Mütevelli Heyeti üyeliklerini sürdürüyor, T24'te dış politika konusunda yazılar yazıyor.

Yazarın Diğer Yazıları

BRICS her şeye karşı

BRICS’ten beklentileri fazla abartmamakta yarar var. Birleşmiş Milletler'de nasıl güvenlik konseyinin beş daimî üyesinin veto hakkı varsa, İslam İşbirliği Örgütü'nden nasıl Suudi Arabistan’ın istemediği bir karar çıkmazsa, BRICS’te de son tahlilde Rusya ve Çin’in dediği olur

Bayram değil seyran değil Şansölye Scholz neden Türkiye’de?

Aşırı sağcı “Almanya için Alternatif Partisi” (AfD), Eylül ayı başında Thüringen ve Saksonya eyaletlerinde yapılan parlamento seçimlerinde yükseliş trendini sürdürerek, yüzde 30 ‘un üzerinde oy aldı. Hem sosyal demokratlar hem Hristiyan birlik partileri oy kaybediyor. Bir oyun önemli olduğu partilerin birbirlerine yakın oylar aldıkları seçimlerde Türk kökenli seçmenler iştah kabartıyor

Kural temelli uluslararası düzen mümkün mü?

İsrail’in NATO üyesi Türkiye’ye bir saldırıda bulunması olasılığı bence sıfıra yakın. İsrail için haydut devlet diyebilirsiniz, soykırım yapmakla suçlayabilirsiniz ama kimse Türkiye’ye saldıracak kadar aklını peynir ekmekle yediğini söyleyemez

"
"