24 Mart 2016

Reza Zarrab’ın tutuklanması: Saray’ın uykuları kaçtı mı?..

Ya Reza Zarrab Amerika’da 17-25 Aralık hakkında öterse...

Reza Zarrab’ın Amerika’da tutuklanması, 75 yıl hapis cezası talebiyle mahkeme önüne çıkacak olması, Erdoğan’ın uykularını kaçırmış olabilir mi?
İngiliz Independent gazetesine göre öyle.
Saray’da uykular kaçtı mı bilmiyorum.
Ama Saray’ın fena hâlde rahatsız olduğu konusunda herhangi bir kuşkum yok.
Reza Zarrab, Erdoğan’ın hayırsever iş adamı ilan ettiği biri...
Erdoğan’ın aile efradıyla fotoğraf karelerine giren bir işadamı...
AKP’li önde gelen siyasetçilerin, bakanların elinden ödüller almış olan o...
Zamanın İçişleri Bakanı’nın “Önüne yatarım!” dediği, hükümete bu kadar yakın biri...
Saray medyası’nın televizyonlarına, Türk bayrağının önünde çanak sorularla çıkacak kadar iktidara yakın bir iş adamı...
Şöyle bir anımsayın Reza Zarrab’ı.

ABD'de tutuklanan Reza Zarrab, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da katılımıyla haziran ayında yapılan törende dönemin Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekçi ile halen Hükümet Sözcüsü olan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'un elinden 'mücevher sektörünün ihracat şampiyonu' olarak ödül almıştı. (Zeybekçi, Zarrab, Kurtulmuş ve Türkiye İhracatçılar Meclisi Başkanı Mehmet Büyükekşi, soldan sağa)


 

‘Saray yargısı’nın aklamaya kalkıştığı Reza Efendi, Amerikan hapishanelerinde 75 yıl hapis istemiyle yargılanacağı günü bekliyor 

17-25 Aralık sürecinin kilit ismi...
Bu süreçte yapılan ‘
yargıya Saray darbesi’ni hatırlayın.
Kilit ismi, Reza Zarrab’ı kurtarmak -ya da yolsuzluk ve rüşvet dosyalarını karartmak- için, paralel darbe safsatası ile yargı darbesi yapılmadı mı Saray tarafından?..
Yargı yürütmeye bağlanmadı mı?..
Kuvvetler ayrılığı hiçe sayılmadı mı?..
Bağımsız yargı yok edilmedi mi?
Polisler, yargıç ve savcılar bir gecede uçurulup dosyalar kapatılmadı mı?..
Reza Zarrab böylece serbest kalmadı mı?..
Unuttunuz mu?..
Ne oldu ayakkabı kutularından ortalığa saçılan milyonlarca dolar...
Hediye paketleri içindeki rüşvetler...
200 küsur bin avroluk hediye saatler...
Bütün bunlar unutturulmak istenmedi mi Saray ve tetikçileri tarafından?..
Haklarında son derece ciddi rüşvet ve yolsuzluk iddiaları olan AKP’li bakanların soruşturma dosyaları, Saray’ın baskısıyla Meclis’te kapatılmadı mı?..
Latif Demirci / HürriyetBunlar daha dün oldu.
Ama şimdi Reza Zarrab Amerika’da yakayı ele vermiş durumda.
Bizim ‘Saray yargısı’nın aklamaya kalkıştığı Reza Efendi, Amerikan mahkemesinde 75 yıl hapis istemiyle yargılanacağı günü bekliyor Amerikan hapishanelerinde...
Suçlamalar ağır:
Amerika’yı dolandırmak... İran’a dönük yaptırımları çiğnemek... Kara para aklamak... Ve banka sahtekârlığı...
Akıllara takılan -ya da Saray’ın uykularını kaçıran- sorulara gelince:
Amerika’daki davanın ucu Türkiye’ye de uzanacak mı?
17-25 aralık tapeleri Amerika’nın, Amerikan yargısının elinde mi?
Reza Zarrab ceza indirimi için itirafçı olacak mı?
Bir başka deyişle:
Türkiye’de yaşananlar konusunda da ötecek mi?
Bu ihtimal de var.
Hatta ağır basıyor.
Şu da söylenebilir:

17-25 Aralık soruşturmalarıyla kamuoyuna yansıyan yolsuzluk iddiaları üzerine hükümetten istifa etmek zorunda kalan bakanlar Egemen Bağış, Muammer Güler, Erdoğan Bayraktar ve Zafer Çağlayan (soldan sağa)


 

Amerika’daki davanın ucu Türkiye’ye de uzanacak mı? Zarrab itirafçı olacak mı? Türkiye’de yaşananlar konusunda da ötecek mi?

Washington’da üzerine çoktan çarpı işareti konmuş olan Erdoğan’ın işi bugün daha güç Amerikan yönetimi nezdinde...
Belki de asıl bu vaziyetten kaynaklanıyordur Saray’ın korkulu rüyası...
Kayda geçmesi gereken bir başka nokta:
17-25 Aralık sürecinin soruşturma dosyalarını gömmek için birkaç yıl önce gazetecilik mesleğini utanmazca ayaklar altına almış olan Saray medyası’nın tam 15 gazetesi Reza Zarrab’ın Amerika’da tutuklanmasını da birinci sayfalarında görmedi.
Gazeteciliğe kapkara bir sayfa daha ekledi.
Geçelim.
Zarrab yazısını uzatmak gerekmiyor.
Tekrar altını çiziyorum:
Anayasaya, Anayasa Mahkemesi’nin kararlarına uymayacağını cümle âleme ilan etmiş bir Cumhurbaşkanı’yla bu ülkede istikrar ve demokrasi hayaldir.
Kimse hayal kurmasın!

 

Yazarın Diğer Yazıları

Demirel'i darbeyle devirecektim!

Demirel 100 yaşında! Pazar günü Ülke Politikaları Vakfı'nın Cevahir Otel'de düzenlediği bir toplantıda "BABA"yı andık. Özlemişim Demirel'i, itiraf edeyim, arada bir gözlerim doldu

Türklerin de, Kürtlerin de ortak çıkarı gerçek barış ve demokrasidir

Yeterince kan ve gözyaşı akmıştır, daha çok acı çekilmesin, ama... Bu AMA üzerinde düşünmek lazım, geçmiş tecrübeler bunu gerektiriyor

Dostluklar insanı ayakta tutar!

Benim de böyle bir dostum var, Şahin Alpay. İyi ki varsın kardeşim, iyi ki BİR HİKAYEM VAR'ı yazdın

"
"