Birinci soru:
Tayyip Erdoğan'ı İstanbul'da, Ankara'da yıkabilecek misiniz?
İkinci soru:
Yoksa Muharrem İnce gibi laf ebeliğine devam mı edeceksiniz?
Üçüncü soru:
Erdoğan'ın HDP'ye dönük olarak uyguladığı devlet zulmüne karşı seçim sandığından şak diye koca bir Osmanlı tokadı çıkartabilecek misiniz?
Dördüncü soru:
Yoksa yaşamakta olduğunuz iç sorunlarla dağınıklık gün geçtikçe etkisizliğinizi derinleştirecek mi?
Beşinci soru:
Erdoğan'ın Saray iktidarı ya da tek adamlığı karşısında bu sefer de bir çıkış yol bulamazsanız, Türkiye'yi nasıl bir cehennemin beklediğine dair bir fikriniz, bir öngörünüz var mı?
Bu sorularım elbette muhalefete.
Ama en başta CHP'ye.
Sonra HDP'ye.
Biraz da İyi Parti'ye.
Tekrar soruyorum.
Evet, öncelikle İstanbul ve Ankara'da Erdoğan'ı devirebilecek misiniz?
Tek adamlığı sarsabilecek büyük bir muhalefet dalgası kabartabilecek misiniz?
Bunun için gerekli ittifakları, taktik esneklikleri kıvırabilecek bir siyasal zeka ve vizyon sergileyebilecek misin?
Yoksa yine o içi bomboş vıdı vıdılarınızla zaman mı öldüreceksiniz?
Barış, adalet, hukuk, özgürlük bekleyen büyük kitleleri, o usanç verici malum laf salatalarınızla bir kez daha hayal kırıklığına mı uğratacaksınız?
İçimden şunu da sormak geliyor:
Yoksa hepimizi şaşırtacak mısınız?
Bir başka deyişle:
Kitleleri seçim sandığı yolunda ayaklandırabilecek misiniz?
Kitleleri Ankara'da, İstanbul'da, Adana'da, Mersin'de, Antalya'da, Diyarbakır'da, Şırnak'da, Hakkari'de, bütün memlekette Erdoğan'a hayır sloganlarıyla seçim sandığı yolunda değişim yürüyüşüne çıkarabilecek misiniz?
Evet, var mı böyle bir hazırlığınız?
2018 yılı Mart seçimleri için böyle bir demokratik seferberlik yapabilecek misiniz?
Yoksa bizi yine 24 Haziran'daki gibi büyük hayal kırıklığı mı bekliyor?
Eyy muhalefet!
Yoksa bu sefer de bir çıkış yolu bulamayacak mısınız?..