25 Ekim 2018

Bekir Ağırdır: ‘Gün Olur' yeni MC iktidarı kurulur...

T24'te birçok yenilik var son zamanlarda. Bunlardan biri de video söyleşilere ve yorumlara başlıyor olmamız. İlk söyleşiyi Bekir Ağırdır'la yaptık...

Bir süredir başımıza gelen “yeni” şeylerin çoğu mutlu etmiyor; hatta tersine, hayatı iyice zorlaştırıyor, yaşama sevincimizi azaltıyor, bizi bunaltıyor.

Ama yaşamak, teslim olmamak, hayatımıza sahip çıkmak zorundayız.

Hayatımıza ve işimize, gazeteciliğe.

T24’ün gazeteciliği hep iyi, daha iyi yapmaya çalışma çabası içinde bazen kendi “yeni” adımlarımızı atıyoruz.

Asıl heyecan ve moral verici olanı, işte bu “yenilikler”.

Bu sefer – epeyce uzun bir hazırlıktan sonra – video söyleşiler ve yorumlara başlıyor T24.

Elbette “Amerika’yı keşfediyor” havasında değiliz.

Elbette internet gazetelerinde videolar görmeye alışalı çok oldu.

T24 “dışardan gelen” videoları çoktan beri paylaşıyor.

Ayrıca “kendi üretimi” olanlarla da okurunun (seyircisinin mi diyelim?) karşısına çıkıyor. Örneğin, ekonomi alanında arkadaşımız Barış Soydan’ın çok yararlı bilgiler verdiği videoların çoğunuzun ilgi ve beğenisini kazandığına eminim.

Bu yolda artık daha hızlı ve titiz adımlarla ilerleyeceğiz.

İşinin seçkin ustası olan sevgili Şirin Payzın’ın T24’e katılacağı duyurusu, biraz da bu alandaki ciddi atılımın parıltılı bir ilanı gibi duruyor.

Bana gelince. Gün Olur adıyla bugünden itibaren zaman zaman video söyleşiler ve yorumlarla karşınızda olacağım.

Edebiyatımızın en büyük isimlerinden Orhan Veli’nin şiirini, belki çoğunuz Zülfü Livaneli’nin şarkısından bilirsiniz:

Hani “Gün olur, alır başımı giderim...” diye başlayan...

Ve şöyle devam eden:

   “Dünyalar vardır düşünemezsiniz;

   Çiçekler gürültüyle açar;

   Gürültüyle çıkar duman topraktan.”

Bu dizelerin rüzgârıyla yelkenimizi doldurup Gün Olur’a başlama zamanı.

‘Siftah konuğumuz’ Bekir Bey

“Siftah söyleşisi” için davet ettiğimiz konuk, bizim için çok özel bir isim: T24’teki yazılarından da yıllardır yakından izlediğiniz, KONDA Genel Müdürü sevgili Bekir Ağırdır.

Epeyce aradan sonra Bekir Bey’le görüşmek çok keyifli.

Üstelik – her ne kadar onunla hayatımızdaki bir dizi olumsuz “yeniliği” konuşacak olsak da – bizdeki coşku verici “yenilikler”le başlıyoruz sohbete.

“Yeni” ofisimizdeyiz artık. Ve (hâlâ bunu söylemeye alışamadım ama) “yeni” (ve “ilk”) stüdyomuzda “birinci” çekimi yapıyoruz. “Yeni” bir programa başlıyoruz.

“Yeni” ve “yenilik” diyerek fazla mı heyecana kapıldım acaba ben?

Galiba.

Bekir Bey, şakacı bir üslupla söyleşimizin başında T24’ün 9 yılı aşkın geçmişinden dem vurarak, “eski” yazarlardan bahsedip beni ve kendisini de bu eskilerin arasında sayarak bu dengeyi hoş bir şekilde kuruyor.

Ve iyi bir dilekle açıyor video sohbetimizi:

“T24 için küçük, Türkiye medyası için büyük bir adım olması dileğiyle!..”

Genellikle siyasetin içine daldıktan bir süre sonra yorgunluk ve bıkkınlık duygusuyla karşılaşabiliyor insan. Ama biz daha oralara girmeden KONDA’nın son araştırmasında da yer alan bir Vedat Milor sorusuyla selamlıyoruz seyircilerimizi:

“Menemen soğanlı mı olur, soğansız mı?” 

Hoppala! Menemen de nerden çıktı? Başka işimiz mi yok?

Hayır işte! Vedat Bey’in Twitter’dan sorduğu o soruya 400 bini aşkın cevap verilmiş (yüzde 62 “soğanlı”, yüzde 38 “soğansız” diyor).

Böylesine olağanüstü ilgiye Bekir Bey’in yorumu net:

“İnsanlar, iktidarıyla ve muhalefetiyle siyasetten, çözümsüzlükten, kutuplaşmadan yoruldu. Bir ‘nefes almak’ için böyle bir konuya sarıldı.”

Menemeni bir kenara koyup bu yorucu ve bıktırıcı siyasete girmenin zamanı geldi galiba.

Bekir Ağırdır’ın konuk olduğu ‘Gün Olur’ programını izlemek için tıklayın…

 “1 Nisan’da yeni MC’ye hazır olalım”

Bekir Ağırdır, artık ekonomideki durumun, dövizdeki değişikliğin toplumu eskisinden çok daha fazla ilgilendirdiğini anlatıyor.

AB’yle, NATO’yla ve genel olarak dış dünyayla ilişkilerde insanların temel beklentisinin “ekonomik” olduğunun altını çiziyor.

Siyaset sahnesine yakından baktığımızda hem iktidar, hem de muhalefet kanatlarındaki durgunluğu ve çözümsüzlüğü vurgulayan Bekir Bey, partileri tek tek değerlendiriyor:

“CHP’ye umut giderek azalıyor. İyi Parti kimlik bunalımı yaşıyor. HDP ise ne Türkiyelileşebiliyor, ne de yok oluyor.”

Ve her ne kadar son günlerdeki gelişmelerle AK Parti-MHP ikilisinin yerel seçimlerdeki durumunun çok net olmamasına rağmen, iktidar cephesindeki genel eğilimin altını çiziyor:

“Tayyip Bey’in gücü AK Parti’den daha fazla. Ama bugün seçim olsa iktidar zayıflayabilir. AK Parti’de oy kaybı olabilir. MHP güçlenebilir.”

Bekir Bey bu ilk programımızı kapatırken “iyi ve yararlı bir dükkân açılışı” yaptığımızı söylüyor.

Teşekkür ediyoruz.

Kamerayı kapatıyoruz. Ama konu kapanmıyor.

Bekir Bey devam ediyor:

1 Nisan’da yeni MC’ye (Milliyetçi Cephe) hazır olalım!”

Önce keşke kameraya söyleseydin, diyoruz. Ama olsun, demokrasilerde (!) çare tükenmez ki...

Nasılsa T24’te artık yazı da bizim, konuşma da, görüntü de!

Şartlar zor diye ağlayıp sızlanarak vakit kaybetmemeli o zaman.

Her koşulda gazeteciliğe devam etmeli.

Hem de Orhan Veli’nin şiiri tadında:

   “Gün olur, başıma kadar mavi;
   Gün olur başıma kadar güneş;
   Gün olur deli gibi...”

Yazarın Diğer Yazıları

Güzellik ve hüzün, bir ülke ve bir kadın…

Bunca güzelliğin mutluluk verememesi ne kadar acı. Bir kadın için de... Bir ülke için de...

Sahi, şu anda kim iktidar kim muhalefet?

En son ne zaman o farklı insanlardan tek bir tanesini kazanmayı başarabildiniz?

Ne şarkılara pranga vurulabilir ne de anılara

Bazen bir müzik, bazen bir koku, bazen bir söz, bazen de bir görüntü aniden insanın içini sızlatır, canını yakar