Dün Yunanistan son altı aydaki üçüncü ekonomik paketini açıkladı. İlk paket Ekim ayında Başbakan Papandreu’nun göreve başlamasının hemen ardından, ikinci paket ise bir buçuk ay önce açıklanmıştı. Ancak Avrupa Birliği ikinci paketi de yeterli bulmamış ve Yunan hükümetine Mart ayı ortasına kadar yeni bir paket için süre vermişti.
Bu safhayı geçip son pakete bir göz atalım…
4.8 milyar euro tutarındaki üçüncü paketin yarısı harcamalarda indirim, diğer yarısı ise vergi oranlardaki artışla yürürlüğe girecek. Göze çarpan ilk şey katma değer vergisi oranının yüzde 19’dan yüzde 21’e çıkarılması.
Bu paketin özde, önceki paketten büyük farkı yok. Amaç harcamalarda daha büyük kesintiye gitmek. Bir de emeklilik ikramiyelerinde indirime gidileceği yönünde işaretler var ki; bu da Yunan halkının aylardır yaptıkları protestoların devamının geleceğinin önemli bir işareti.
Ancak, kamuoyu yoklamaları bütün bunlara ve protestolara rağmen, hükümete olan desteğin devam ettiğini gösteriyor.
Dün açıklanan üçüncü paket bu anlamda Avrupa Birliği’nin beğenisine sunulacak. Bu da beğenilmezse Yunanistan’ı ikinci bir seçenek bekliyor: IMF.
Ben baştan beri Yunanistan’ın AB’den ziyade IMF’den yardım alması gerektiğine inanıyorum. Çünkü, Yunanistan, AB üyesi olmakla birlikte yaptıklarını Birliğe beğendirmek zorunda değil.
İkincisi, AB’nin Yunanistan’a sanki bir eyaletiymiş gibi davranma ve hazırladığı paketleri beğenme ya da beğenmeme hakkı yok.
En önemlisi, Avrupa Birliği bu sorunu kendi içinde çözme konusunda ısrar etmekle büyük bir riske giriyor. Çünkü, sorun çözülse bile bunun AB’ye bir getirisi olamaz. Dolayısıyla, bu sorunun IMF yardımı ile ya da en azından AB’nin kurumsal kimliği dışında ama yine Avrupa ülkelerinin destekleriyle çözülmesinde fayda var. Kaldı ki; Avrupa Birliği içinde de Yunanistan’a yardım konusunda bir görüş birliği olduğunu söylemek imkânsız.
Özellikle, Birliğin ekonomik anlamda yükünü çeken Almanya’nın bu konudaki isteksizliği dikkatten kaçmıyor. Bu nedenle Papandreu bu Cuma günü Almanya’ya gidip Merkel ile bir görüşme yapacak.
AB büyük olasılıkla bu pakete onay verecektir. Onay vermez ve Yunanistan’ı yalnız bırakırsa en büyük darbeyi de AB alacaktır. Bunu nedeni hiç de gerekli olmadığı halde en baştan itibaren Yunanistan’ı kurtarmaya soyunmasıdır. En başta IMF yardımı alınsaydı ne AB ne de Yunanistan için durum bugünkü kadar kötü olurdu.