16 Mart 2009

Yükselen Pazar Ekonomileri–1

Yükselen pazarlar (emerging markets), hızlı büyüme ve sanayileşme sürecindeki ülkelere verilen genel bir isim.

Yükselen pazarlar (emerging markets), hızlı büyüme ve sanayileşme sürecindeki ülkelere verilen genel bir isim. Fakat yaygın kanının aksine, ‘yükselen pazar’, sadece yüksek büyüme hızına sahip ekonomi anlamına gelmiyor. Ekonomik büyümeleri zaman zaman iki haneli oranlara çıksa da yükselen pazar sayılmayan ülkeler de var.
Ülkeleri yükselen pazar yapan birden çok faktör var. Bunlardan biri, hammadde bolluğu, yüksek nüfus ve büyük iç pazarlarıyla ekonomik güç olmaları. İkincisi, hem ekonomik, hem politik alanda reformcu ülkeler olmaları. Üçüncüsü, aynı zamanda en bilindik özellikleri olan yüksek büyüme hızları. Dördüncüsü ise, artan ekonomik etkilerinin yanında, dünya politikasında gün geçtikçe güç sahibi olmaları ve bu yöndeki çabaları.
Yükselen pazar ifadesinin ilk kez 1980’li yıllarda Dünya Bankası’na bağlı Uluslararası Finans Kurumu’nda çalışan Antoine van Agtmael tarafından kullanıldığı biliniyor. O yıllarda yükselen pazar kategorisindeki ülkeler Doğu-Asya ülkeleri olduğu için, uzun yıllar boyunca ‘Asya Kaplanları’ ve ‘yükselen ekonomiler’ terimlerinin eş anlamlı olduğu düşünüldü. Fakat sonradan Güney Amerika ülkeleri, Türkiye ve Rusya gibi farklı coğrafyadaki ülkeler de bu gruba katıldı.
Bugün yükselen pazarlar arasında otuz civarında ülkenin olduğu kabul ediliyor. Fakat dünyanın dört bir yanındaki bu ülkeler kendi aralarında farklı alt gruplar oluşturuyor. Bunlar arasında en fazla bilineni BRIC ülkeleri. Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin’in baş harflerinden oluşan bu kısaltma, en büyük yükselen pazar ekonomilerini ifade etmek amacıyla, 2001 yılında ilk kez Goldman Sachs Bankası tarafından kullanıldı. BRIC, kimi zaman Meksika’yı kapsayarak BRIMC, kimi zaman Kore’yi kapsayarak BRICK olarak, kimi zaman ise Endonezya ve Tayvan’ı kapsayarak BRICKET olarak kullanılıyor.
Goldman Sachs, 2005’in son günlerinde BRIC’e 11 yeni ülke ekledi. N-11 olarak bilinen bu ülkeler BRIC ile birlikte 21. yüzyılın en büyük ekonomileri olmaya aday ülkeler: Bangladeş, Mısır, Endonezya, İran, Meksika, Nijerya, Pakistan, Filipinler, Güney Kore, Türkiye ve Vietnam.
FTSE, yükselen pazarları iki alt sınıfa ayırıyor. Gelişmiş yükselen pazarlar ve ikincil yükselen pazarlar. İlk grupta Brezilya, Macaristan, Meksika, Polonya, Güney Afrika, Güney Kore ve Tayvan var. İkinci grupta ise aralarında Türkiye, Rusya, Çin ve Hindistan’ın da bulunduğu on altı ülke var. Bu ayrım ekonomik altyapı gelişmişliğine göre yapılıyor.
Bir başka tanım ise Big-10. 1993 yılında Clinton’ın ilk başkanlık döneminde Ticaret Bakanlığı tarafından, ABD ihracatının yönelmesi gereken ve istihdama katkı yapacak ülkeler grubu olarak ilan edilen en büyük on yükselen pazar: Arjantin, Brezilya, Çin, Hindistan, Endonezya, Meksika, Polonya, Güney Afrika, Güney Kore ve Türkiye.
Dünya nüfusunun yarıdan fazlasını oluşturan yükselen pazarlar, gelecek yıllarda hem ekonomik hem de politik olarak bugünkünden çok daha büyük etkiye sahip olacaklar. Yarın bu etkilerle devam edeceğim.

Yazarın Diğer Yazıları

5 yıl önce, kaç yıl sonra

Dün, küresel krizin 5. sene-i devriyesini idrak ettik. Lehman Brothers\'ın 15 Eylül 2008\'deki iflas başvurusunun üzerinden 5 yıl geçti

İkinci çeyrekte büyüme ne olacak?

2013 için birçok uluslararası kurum parlak bir yıl tahmini yapmamıştı. Fakat son beş yılda alıştığımız üzere, bu pek de parlak olmayan tahminler, yıl içinde daha kötüleri ile revize edildi

Turizmde yılın ilk yarısı nasıl geçti?

Dünyanın 6, Avrupa’nın 4. en çok yabancı turist çeken ülkesi olduğumuzu eminim çoğunuz biliyorsunuz.

"
"