İki aydır burada T24 için yazıyorum. Daha önce yaklaşık beş ay boyunca Tempo24’te yazdım.
Yazdıklarım kaç kişiye ulaşıyor, yazılarımı okuyanlar memnun kalıyor mu ya da yazılarımdan faydalanıyorlar mı bilmiyorum.
Fakat en iyi bildiğim şey şu ki; bu işi yapmaktan çok memnunum.
* * *
Dün bir arkadaşım sabah saatlerinde aradı, gazeteyi okuyup okumadığımı sordu. Güney Afrika’da olduğumu ve henüz okumadığımı söyledim. Ardından ilk fırsatta t24 ana sayfasına bağlandım ve Vedat Özdan’ın yazısını okudum.
İçerikleri nedeniyle şimdiye dek bazı yazılarım gazetedeki flaş manşetlerde yer aldı. Tabii ki; bu gurur verici bir şey. Ama hiçbiri dün Vedat Bey’in yazısı kadar ilgi çekici ya da gurur verici olmamıştı.
Bir yazıyı ‘iyi yazı’ yapan özellikleri nedir?
Bence içeriği ve tarzıdır. Kimsenin söylemediği şeyleri yazabilirsiniz ama tarzınız ilgi çekici değilse, insanlar sizi okurken yazınız onlara bilgi dışında bir şey vermiyorsa, o yazı eksik bir yazıdır.
Vedat Özdan hem içeriği, hem tarzıyla bunu fazlasıyla karşılayan bir yazar.
Bunu dün benim için yazdıkları nedeniyle söylemeyeceğimi tahmin ediyorsunuzdur sanırım. Ama dün yazdıkları nedeniyle, bana bunları söylemem için bir fırsat verdi.
Birkaç haftadır kendisi de puro yazılarına ara verip ekonomi yazmaya başladı. İyi de yaptı. Öyle dolu ve akıcı yazıyor ki, okuyucularının yorumları bunun kanıtı olmak için fazlasıyla yeterli. Ben bir okuyucusu olarak, ekonomi yazmaya devam etmesini isterdim.
Bir konuda hiç şüphem yok: Vedat Bey’in dünkü yazısını okuyanların sayısı, o yazıda bahsettiği yazılarımı okuyanların sayısından daha fazladır.
Aradaki fark ise Vedat Özdan’dır.