IMF Başkanı Dominique Strauss-Kahn’ın popülaritesi, ülkesi Fransa’da hızla yükseliyor. Daha önce ülkesinde maliye bakanı olarak görev yapan Strauss-Kahn, gerek eski görevindeki performansı, gerekse küresel kriz boyunca IMF Başkanı olarak sergilediği performans ile Fransız halkı nezdinde saygın bir politikacı.
Fransa’daki televizyon ve radyo kanalları ile gazeteler, söz konusu kişi o olduğunda, yapacakları röportajları günler öncesinden ilan etmeye başlıyorlar. Mevcut popülaritesine bir de medyanın yoğun ilgisi eklenince, Strauss-Kahn’ın gölgesi, Nicolas Sarkozy üzerine düşmeye başladı desek yanlış olmaz sanırım.
Son anketler Strauss-Kahn’ı, hem Sosyalist Parti lideri Martin Aubry’nin hem de mevcut Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin önünde gösteriyor. CSA-France tarafından yapılan son ankette bir seçim yapılsa Strauss-Kahn’a oy vereceklerin oranı yüzde 52 iken, Sarkozy’yi destekleyeceklerini söyleyenlerin oranı yüzde 48.
Strauss-Kahn’ın seçimlere katılmaması durumunda Sosyalist Parti lideri Martin Aubry’ye oy vereceğini söyleyenlerin oranı yüzde 48 iken, Sarkozy’yi destekleyeceklerin oranı yüzde 52’ye ulaşıyor. Bu da Strauss-Kahn’ın elini güçlendiren başka bir faktör. Geçen hafta bir açıklama yapan IMF Başkanı, “gerekli şartlar oluşursa”, seçimlere katılmaya düşünebileceğini açıkladı.
2012’de yapılacak Fransa seçimlerinde Strauss-Kahn ve Sarkozy’yi karşı karşıya getiren ilginç bir durumla karşılaşabiliriz. Bu seçimi ilginç yapacak unsur, 2007 yılında IMF Başkanı olan Strauss-Kahn’ı başkanlık için öneren kişinin Sarkozy olması.
Sarkozy’nin seçimlere katılıp katılmayacağı henüz belli değil. Ama söz konusu kişi Sarkozy olunca büyük çoğunluk ikinci kez aday olacağını söylemekten kaçınmaz sanırım.
Fransızlar, İngilizler, Almanlar, İtalyanlar ve Amerikalılar ile karşılaştırıldığında gelecekten en az umutlu olan halk. Fransızların zaten kötümser bir ulus olduğunu düşünüp buna şaşırmamış olabilirsiniz. Ben de bu sonuçları gösteren araştırmayı ilk okuduğumda öyle düşünmüştüm. Fakat, kriz döneminde beklentilerin en hızlı kötüleştiği ve 2009’un sonlarına doğru yaşanan iyileşmeye rağmen, beklentilerin en az iyileştiği halkın da Fransız halkı olduğunu görünce fikrimi değiştirdim.
İngiltere Başbakanı Gordon Brown gibi Sarkozy’nin de popülaritesinde hızlı bir gerileme var. Bunun bir kısmı Fransa ekonomisinin kriz döneminde aldığı yaralar olabileceği gibi, ‘Sarkozy’ imajının beklentileri karşılamadığı gibi bir algının da seçim öncesinde Nicolas Sarkozy’yi zayıflattığını söyleyebiliriz.
Fransa’da seçimler her zamankinden daha renkli geçecek gibi görünüyor.