06 Mart 2009

Piyasalar: Kötü bir haftanın sonu

Böyle bir ortamda yerel seçimlere gidiliyor olması Türkiye ekonomisi için bir şanssızlık

Bu haftanın ilk günündeki yazım Citigroup’un piyasa değerinin 300 milyar dolardan 8 milyar dolara nasıl indiğini anlatıyordu. Son durumu veriyorum: piyasa değeri bu sabah itibarı ile 5.5 milyar dolar. Kısa bir zaman önce, dünyanın en büyük bankası olan Citigroup, bu sabah Akbank’tan daha ucuz, Yapı Kredi ve Garanti ile aşağı yukarı aynı değerde.
Çarşamba günü yazımda,“…Dolar kuru muhtemelen yükselecek. Kur 1.76’nın üzerinde kapanırsa 1.85’e kadar yükselebilir. Sonraki hedef ise 2.00. Bu noktalara ulaşılıp ulaşılmayacağı ve zamanlaması çok büyük ölçüde yine ABD piyasalarına bağlı…” demiştim.
Dün gece 22 sularında, ben bu yazıya başlarken, $/TL kuru %4’ten fazla yükselerek, 1.79 ile küresel krizin başlangıcından bu yana en yüksek düzeyine çıkmıştı. Yükseliş devam ederse bundan sonraki hedefleri 1.85 ve 2.00 olacak. Bu hafta sonu yurtdışından krize yönelik yeni bir önlem/yardım açıklaması, ya da içeriden Türkiye ekonomisi için çok iyi bir haber gelmezse, kurun gelecek hafta Pazartesi ve Salı günleri 1.85’in üzerine çıkması muhtemel. Fakat yine de, piyasayı çok yakından izlemiyorsanız, bu fiyattan dolar almak çok riskli.
Ne Oldu?
Dün adeta piyasalara kötü haber ve veriler yağdı. Önce Çin’den yeni bir canlandırma paketi çıkarılacağına yönelik haberlere dair yalanlama geldi. Ardından General Motors’un iflas başvurusu yapabileceğine dair haberler piyasaları vurdu. ABD’de haftalık işsizlik başvurusu yapanların sayısı 639 bin kişi olarak açıklandı. Bu iki açıdan önemli. Birincisi, başvuruların kriz öncesi döneme göre iki katını da aşmış olması; ikincisi, başvuru verisinin beş haftadır peş peşe 600 binin üzerinde açıklanması. Yani ABD istihdam piyasasındaki bozulma devam ediyor.
Bir haber de İngiliz ekonomisinden geldi. Tüm müdahalelere rağmen iyileşmeyen İngiltere mali sektörüne destek amacıyla İngiltere Merkez Bankası, devlet ve şirket tahvilleri satın alarak piyasaya 200 milyar dolardan fazla para sürme kararı aldı. Ayrıca, faiz oranlarını 300 yıldan eski tarihindeki en düşük düzeye, %0.5’ indirdi. Bu da yetmedi; Goldman Sachs dünya ekonomisi büyüme tahminini aşağı çekti ve negatife çevirdi. Beklenti -%0.6. IMF’nin Ocak ayındaki son tahmini ise büyümenin +%0.5 civarında olacağı yönündeydi. Bu haberlerin sonucu olarak Dow Jones %4.09, S&P500 %4.25, DAX %5, IMKB100 %3.78 geriledi.
Ayrışma mı Dediniz?
Bir süredir bizim piyasamızın yurt dışındaki yükseliş ve düşüşlere eşlik etmediğini izledik. Diğer borsa endeksleri yükselirken IMKB endeksleri yerinde saydı; onlar düşerken de izlemekle yetindi. Çünkü, piyasalar kötüleşen ekonomik göstergeler ile muhtemel IMF anlaşması iyimserliğinin arasında kalmıştı. Dün bu kalıbın dışına çıktığımıza yönelik sert bir işaret geldi. Bugün de bunun teyidini arayacağız.
Bu ayın son gününde, 2008’in son üç ayına ait büyüme oranı açıklanacak. Beklentiler son çeyrek büyümesinin -%7 civarında olacağını gösteriyor. 2008’in genelinde yıllık büyümenin sıfıra yakın çıkması beklenirken, 2009 beklentileri -%1.5 ile -%4 arasında değişiyor. Geçen ay %12.3’e yükselen işsizlik oranının önümüzdeki aylarda ise %15’i aşması bekleniyor. Sanayi üretimi ile ilgili gelişmeleri daha önce aktarmıştım.
Böyle bir ortamda yerel seçimlere gidiliyor olması ve IMF ile hala anlaşılmamış olması Türkiye ekonomisi için bir şanssızlık.

Yazarın Diğer Yazıları

5 yıl önce, kaç yıl sonra

Dün, küresel krizin 5. sene-i devriyesini idrak ettik. Lehman Brothers\'ın 15 Eylül 2008\'deki iflas başvurusunun üzerinden 5 yıl geçti

İkinci çeyrekte büyüme ne olacak?

2013 için birçok uluslararası kurum parlak bir yıl tahmini yapmamıştı. Fakat son beş yılda alıştığımız üzere, bu pek de parlak olmayan tahminler, yıl içinde daha kötüleri ile revize edildi

Turizmde yılın ilk yarısı nasıl geçti?

Dünyanın 6, Avrupa’nın 4. en çok yabancı turist çeken ülkesi olduğumuzu eminim çoğunuz biliyorsunuz.

"
"