23 Eylül 2010

Parite Parite Söyle Bana

Çok değil, bundan üç ay önce euro/dolar paritesi 1.17 civarındaydı...

Çok değil, bundan üç ay önce euro/dolar paritesi  1.17 civarındaydı. Bugün 1.34’e yükselen parite üç ay içinde yüzde 15 civarında yükseldi. Ancak yükseliş öyle hızlı oldu ki; euronun zayıf olmasından şikayet edenler dahi bugün o kadar da mutlu değiller. Zira sert hareketler para birimlerinin değerlerine yönelik beklentilerin de belirginliğini azaltıyor. Birçok mali kurumun yaptığı tahminler şimdiden boşa çıkmış durumda.
Paritedeki yükselişten en fazla memnun olanlar muhtemelen euro kullanan ülkelere ihracat yapan şirketler. Kriz döneminde hemen hemen bütün paralara karşı değer kazanan euro, bu para ile ihracat yapan şirketlerin dolar bazındaki ihracatlarının düşük kalmasına neden oluyordu. Çok basit bir hesapla bugün 1000 euro tutarında ihracat yapan bir şirket üç ay önce bunu dolara çevirse 1170 dolar elde ederken, bugün 170 dolar daha fazla ile 1340 dolar elde ediyor.
Türkiye ihracatının yarıya yakın kısmı euro ile yapıldığı için, euro/dolar paritesindeki artış, ihracatımızın dolar cinsinden karşılığını artırmış olacak. Bu da yıl sonunda 107.5  milyar dolar olan ihracat hedefine (orta vadeli program hedefi) ulaşmayı ve bunu geçmeyi daha da mümkün kılacak.
Parite dün şimdiye kadarki en büyük yükselişlerinden birini yaşadı. Önceki akşam 1.32 civarında seyrederken FED’den gelen açıklamaların ardından 1.3450’ye kadar sıçradı. Hatırlarsanız dünkü açıklamasında, ABD Merkez Bankası tahvil alımı yapmayacağını fakat yine de likiditeyi artıracağını söylemişti. FED’den bu açıklamanın gelmesinin nedeni bir taraftan enflasyonun gerilemesi, bir taraftan da  ekonominin beklentilerin gerisinde bir hızla toparlanıyor olması.
Paritede son son üç ayda yaşanan yükselişin bundan sonra devam edip etmeyeceği konusunda bir görüş birliği olmamasına rağmen, beklentiler doların değer  kaybetmeye devam edeceği, dolar cinsinden fiyatlanan malların (ki bunlardan kasıt değerli madenler başta olmak üzere emtia) fiyatlarının  yükseleceği, gelişmekte olan ülke borsalarının yükseleceği üzerinde yoğunlaşıyor. Faizler de bir süre daha düşük kalmaya devam edecek.
Bütün bunlar, 1970’li yılların sonunda yaşanan kriz dönemindeki gelişim ile örtüşüyor. O zamanda dolar hızla değer kaybetmiş, altın hızla yükselerek tüm zamanların rekorunu kırmış, enflasyon sıçramıştı. Fakat bir süre sonra faizlerin artmaya başlaması ile altın fiyatı hızla çakılmış, dolar  yeniden değerlenmeye başlamıştı.
Dün bu gelişmeler yaşanırken altn fiyatının da 1300 dolara ramak  kalaya kadar yükseldiğini hatırlatayım. Göstergeler, yükselişin devam edebileceği yönünde. Ama daha önce birkaç kez yaptığım uyarıyı yineleyim: altın fiyatları düşmeye başladığında elinizde altın olmamasını dilerim; çünkü düşüş çok sert olacaktır.

Bu gidişi ne bozar?
Şu üç olasılıktan biri gerçekleşirse paritedeki sert yükseliş sona erebilir.
1-AB ekonomisinde yeni sorunlar ortaya çıkması. Dünkü İrlanda yazısını okuduğunuzu varsayarak burada yeniden anlatmayacağım
2-ABD’de faizlerin beklenenden önce yükseltilmesi
3-ABD ekonomisinde yeniden  sorunlar ortaya çıkması.
Eğer bunlardan biri gerçekleşecekse benim adayım birincisi.

Yazarın Diğer Yazıları

5 yıl önce, kaç yıl sonra

Dün, küresel krizin 5. sene-i devriyesini idrak ettik. Lehman Brothers\'ın 15 Eylül 2008\'deki iflas başvurusunun üzerinden 5 yıl geçti

İkinci çeyrekte büyüme ne olacak?

2013 için birçok uluslararası kurum parlak bir yıl tahmini yapmamıştı. Fakat son beş yılda alıştığımız üzere, bu pek de parlak olmayan tahminler, yıl içinde daha kötüleri ile revize edildi

Turizmde yılın ilk yarısı nasıl geçti?

Dünyanın 6, Avrupa’nın 4. en çok yabancı turist çeken ülkesi olduğumuzu eminim çoğunuz biliyorsunuz.

"
"