Dün Merkez Bankası tarafından Mayıs ayı kapasite kullanım oranları açıklandı. 73.4 olarak açıklanan oran geçen yılın aynı ayına göre 9.2 puan (yüzde 14.3), 2010 Nisan ayına göre ise 1.2 puan (yüzde 1.7) daha yüksek.
Biliyorsunuz bu yıla kadar kapasite kullanım oranı TÜİK tarafından ve bir ay gecikmeli olarak açıklanıyordu. Ocak’tan itibaren ise Merkez Bankası tarafından eş dönemli bir açıklama takvimine girildi.
Kapasite kullanım oranı en düşük düzeylerini 2009 yılının Mart ve Nisan aylarında görmüştü. İzleyen aylarda yükselmeye başlayan oran 2009 yılındaki en yüksek düzeyini 69.2 ile Kasım ayında görmüştü. Bu ay 73.4 olarak açıklanan kapasite kullanım oranı, 2008 Kasım ayından bu yana (19 ay) en yüksek düzeyi ifade etmesi açısından önemli. Mayıs 2010’daki düzey, geçen yılın üzerine olmasına rağmen, 2007 yılına göre 6 ve 2008 yılına göre yaklaşık 4 puan aşağıda.

Geçen yıla göre elektrikli makine ve teçhizat imalatı haricinde tüm alt sektörlerin kapasite kulanım oranında artış var. En yüksek artış oranı yüzde 25.6 ile kok kömürü rafine petrol ürünleri imalatında yaşanırken, ihracat içinde önemli bir yere sahip olan motorlu kara taşıtları kapasite kullanım oranı geçen yıla göre yüzde 21.9 artmış.
Diğer sektörlerde artış oranları ise ağaç ürünleri yüzde 21.6, metalik olmayan mineral ürünler yüzde 19.7, ana metal sanayi yüzde 18.2, plastik ürünleri yüzde 19.3 olarak sıralanıyor.
Türkiye’de üç ekonomik veri arasında çok yüksek oranlı paralellik var. Bunlar kapasite kullanım oranı, sanayi üretim endeksi ve ihracat. Bu verilerin açıklama sırasına göre dizilişi de aynı. Yani önce o aya yönelik kapasite kullanım oranı, ardından sanayi üretim endeksi, hemen ardından ise ihracat verisini öğreniyoruz. Dolayısıyla kapasite kullanımında artış olduğu zaman, sanayi üretiminde ve ihracatta da artış bekleriz.
Bu açıdan, Mayıs ayı kapasite kullanım oranındaki artış, sanayi üretimi ve ihracatta da artış olacağına işaret ediyor. Ancak, mayıs ayı ihracatındaki artış euronun değer kaybı nedeniyle sınırlı kalacaktır.