Lukaşenko gidecek mi, altınları var mı, hayalindeki ülke Yunanistan mıdır bilmiyorum. Kusura bakmayın; farklı üç konuya nasıl bir başlık bulunur bilemedim.
Belarus Lukaşenko’yu Bırakacak mı?
Belarus, birçoğumuzun hakkında hiçbir şey bilmediği ama konumu ve atıl durumdaki ekonomik kaynakları göründüğünden daha önemli bir ülke.
Dün Belarus rublesi bu yıl ikinci kez büyük oranlı devalüasyona uğradı. Ruble, yaklaşık yüzde 40 değer kaybetti.
Bunun en önemli nedeni tam 17 senedir ülkeyi yöneten ve bu nedenle kendisine Avrupa’nın son diktatörü denen Lukaşenko’nun, geçen yıl yapılan seçimlerden önce kamu çalışanlarına yüzde 30 civarında maaş zammı basta olmak üzere attığı birçok popülist adımın mali dengelerini bozmuş olması. IMF’den istenen kredinin gelmemesi üzerine, Rusya ve bazı BDT ülkeleri bu yıl Belarus’a 3 milyar dolar kredi vereceklerini açıkladılar. İlk dilim olan 800 milyon dolar verildi ama bu yeterli olmadı ve önce Mayıs ayında devalüasyon yapıldı. Ardından Çarşamba günü ikinci dalga devalüasyon geldi.
Bu kriz siyasi sonuçlar doğurup, iktidar değişimine neden olacak mı göreceğiz. 
Yunanistan İflas Edecek mi?
Yunanistan iflas edecek mi etmeyecek mi? Bu yanlış bir soru; ülkeler iflas etmez. Ama madem herkes öyle diyor, soru da bu olsun…
Dört ihtimal var:

1-Yunanistan AB tarafından geliştirilen bir çözümün parçası olarak Euro Bölgesi’nden çıkarılır ve iflasına izin verilebilir. Olabilir mi? Yunan krizinin patlamasından başlayarak bundan 4-5 ay öncesine yapılsaydı çok  iyi olurdu. Hala  mümkün ama artık en iyi yol değil. Tercih edilirse €/$ paritesi önce düşer, plan tutarsa hızla yükselir.
2-Yunanistan kendi isteği ile Euro’dan çıktığını ve iflasını açıklayabilir. Olabilir mi? İmkansız değil ama bence artık yanlış bir seçim olur. Bu yol seçilirse, Portekiz, İrlanda, İtalya patlar ve  parite hızla düşer.
3-Yunanistan’a güçlü bir şekilde yardım etmeye devam edilebilir. Olabilir mi? Mutlaka olmalı. Eğer krizden “Euro Bölgesi için” en az hasarla çıkılmak isteniyorsa bu yolda ısrar edilmeli. Almanya’nın boğazı düğümlenecek, tansiyonu yükselecektir ama Birlik için doğru yol bu olur. Tavrı gel-gitler içinde olan Çin ve istekli olan Brezilya’da senaryoya dahil olursa, hızlı bir iyileşme görülür, parite uçar gider.

4-Herşey bugünkü gibi devam edebilir. Olabilir mi? Olur mu olur. Son iki yılda Avrupa’nın kararsızlığına, acemiliğine, sistemsizliğine bakılırsa, buna olamaz diyemeyiz. Tabii ki paritenin yerle bir olmasına da.
Bence mantık üçüncü seçeneği zorunlu kılıyor.

Altın Ne Olacak?

12 Ağustos, 8 Eylül ve 12 Eylül’de burada yazdım. Altın düşecek. Hem de çok hızlı düşecek. 
“Altın nasıl olsa yükseliyor, niye satayım ki?”
“10 yıldır yükseliyor, niye düşsün ki?”
“Başka alternatif yok, yükselecek”
“Altına yatırım yapan kaybetmez, klasik yatırım aracıdır” diyenler ve son yıllarda altın alıp iyi oranda para kazanmış olmalarına rağmen hala elinde tutmaya devam edenler büyük olasılıkla çok pişman olacaklar  ama altın düşecek.
Şu anda onz fiyatı  1790 dolar. Eğer bir iki gün içinde 1750’nin altına ,iner ve yukarı çıkamazsa büyük olasılıkla çok kısa sürede yüzde 10 daha gerileyerek 1600 dolara düşecektir. Sonrasını konuşmak için o günlerin gelmesini bekleyelim. Ama bu düşüşün orada kalmayacağını düşünüyorum.