Gelecek hafta Türkiye’de işsizlik oranı açıklanacak. Moraller yine bozulacak, gün boyunca işsizlikle ilgili haberler gelecek, yorumlar yapılacak. Ben de gelecek hafta Türkiye’de işsizlik üzerine yazmadan önce, AB ve ABD’de durum nedir, sizinle paylaşmak istedim. Dün ABD ile başladığım işsizlik sorununu incelemeye, bugün Avrupa Birliği ile devam ediyorum.
İşsizlik oranı ABD’de Ocak 2008’de %5.4’den bu yıl Mart ayında %9’un üzerine çıktı. On beş ay içinde ABD’de 5.7 milyon kişi işsiz kaldı.
Avrupa Birliğinde durum ABD’ye göre oldukça farklı. İşsizlikteki artış ABD’nin oldukça gerisinde. İşsiz sayısı Ocak 2008’de 11.4 milyon iken, bu yıl Şubat ayında 13.5 milyona ulaştı. Yani bu dönemde yaklaşık 2 milyon işi işini kaybetti. Aynı dönemde işsizlik oranı %7,2’den %8.5’e yükseldi.
Şubat 2009 itibarıyla, işsizliğin en düşük olduğu ülke %2.7 ile Hollanda, en yüksek oldığı ülke ise %15.5 ile İspanya. Euro kullanan ülkelerdeki işsizlik oranı %8.5’e, AB’nin tamamında ise %7.9’a ulaştı. 27 üyeli AB’nin on altı üyesinde işsizlik bir yıl önceye göre artarken, dokuzunda gerilemiş, birinde ise değişmemiş. İşsizlik oranının en hızlı yükseldiği ülkeler
Litvanya (%4.4’ten %13.4’e),
Letonya (%6.1’den %14.4’e),
İspanya (%9.3’ten %15.5’e), en hızlı düştüğü ülke ise
Bulgaristan (%6.2’den %5.5’e).
Evet, Avrupa’da da işsizlikte bir artış var fakat bu ABD’nin oldukça gerisinde. Bunun nedeni Avrupa ülkelerinin krizden az etkilenmesi değil. Aslına bakarsanız Avrupa’da işsizliğin artmamasının iki temel nedeni var.
Bunlardan birincisi Avrupa istihdam piyasasının oldukça sıkı kurallarla bağlı katı bir piyasa olması. Avrupa ülkelerinin birçoğunda hem işe alım hem de işten çıkarma, dünyadaki herhangi bir ülkeye göre daha zordur. İkincisi, birçok Avrupa ülkesi, krizin etkilerinin görülmeye başlaması ile birlikte zor duruma düşen şirketlere yardım ederken, bu şirketlerin fabrikalarını kapatmamalarını ve çalışanlarını işten çıkarmamalarını şart koşuyor. Bunun en taze örneği daha önce burada sizinle paylaştığım Fransa otomobil sektörüne yönelik devlet yardımları. Fransa, Renault’ya sağlayacağı yardımı, şirketin Fransa içindeki fabrikalarını kapatmaması ve çalışanlarını işten çıkarmaması şartına bağlamıştı.
Bu uygulamalar AB’de işsizlik sorununu bugün hafifletiyor olsa da, şirketler (artan maliyetler nedeniyle) rekabet güçlerini artırmanın yollarını bulmak zorundalar.