İstihdam hacmi: 21 milyon 162 bin kişi
İşsiz sayısı: 3 milyon 591 bin kişi
İşsizlik oranı: %14.5
Tarımdışı işsizlik oranı: %17.6
Bunlar Türkiye istihdam piyasasına yönelik en güncel veriler.
Yüzde 14.5’lik işsizlik oranının yüksek olduğunu kabul etmekle birlikte, muadilimiz olan ya da bizden daha gelişmiş ülkelerin çoğunda işsizlik oranının yüzde 10 ve üzerinde olduğunu hatırlamak gerekir.
Oysa bizim diğerlerinden daha kötü ya da, daha zayıf özelliğimiz, işgücüne katılım oranının düşük olması. Nüfusumuz neredeyse 71 milyon iken, çalışma çağındaki nüfusumuz 52 milyon 150 bin. Oysa bu nüfusun sadece 24 milyon 753 bini istihdam piyasasında aktif durumda. Yani 52 milyon içinde 24.75 milyon kişi (yüzde 47.5) ya çalışıyor, ya da iş arıyor. İşte Türkiye’nin yüksek işsizlik oranından daha büyük olan sorunu bu.
Ama bunu başka bir güne bırakalım ve kriz öncesi dönem ile bugünün istihdam verilerinin bir karşılaştırmasını yapalım.
Aşağıda bir tablo var. Bu tablo 2007-2010 dönemi Ocak aylarında toplam ve ana sektörler bazında istihdamı gösteriyor. Ocak 2007’de 20 milyon 390 bin olan toplam istihdam bu yıl 21 milyon 162 bine ulaşmış. Yani istihdam yüzde 3.8 artmış. Tabloda görünmüyor ama aklınıza gelmiş olabilir; aynı dönemde işsiz sayısı 2 milyon 675 binden, 3 milyon 591 bine ulaşıyor. İşsiz sayısındaki artış yüzde 34.
Üç yıl içinde sektörel bazda istihdamda gerileme görülen tek alan tarım. Kriz yaşanmamış olsa gerileme çok daha fazla olurdu. Çünkü, bizim gibi gelişmekte olan ülkelerde, büyüme dönemlerinde tarımsal istihdam azalırken, sanayi ve hizmet sektörlerinde istihdam artışı olur.
2007-2010 döneminde sanayi, inşaat ve hizmet sektöründe istihdam artışı var. İstihdamın yarısını oluşturan hizmet sektörü 2007-2010 döneminde 600 binden fazla istihdam yaratmış. Sanayi sektörü geçen yıl önemli ölçüde daralmasına rağmen, Ocak 2010’da önceki yıla göre 200 bin istihdam artışı sağlamış.
Tam da bu satırları yazarken dün Maliye Bakanı canlı yayında, işsizliğin çözümüne yönelik fikirlerini açıklamaya başladı. Bakanın çözümü, esnek istihdam.
Başbakan Erdoğan’ın her işverenin birer işçi daha istihdam etmesi durumunda işsizlik sorununun çözümünün kolaylaşacağı yönündeki sözlerini niyet olarak takdir etsem de, bunu pek mümkün görmüyorum. Diğer taraftan dün Maliye Bakanı’nın, istihdam şartları esnekleştirilmezse işsizlik sorunun çözülemeyeceği yönündeki sözleri ile Başbakan Erdoğan’ın bu önerisinin de pek uyuşmadığını düşünüyorum.