Haberlerde görüyoruz; Avrupa karla kaplı. Her yerde sert hava koşulları yaşamı zorlaştırıyor. Ancak Avrupalılar için koşulları zorlaştıran tek şey soğuk değil. Borç sorunu, rekabet gücündeki zayıflık ve cılız ekonomik performans da Avrupa için başka zorluk kaynakları.
Yunanistan ve İrlanda’nın ardından Portekiz, İspanya ve İtalya bu zorlukları en fazla yaşayan ülkeler. Ekonomilerine olan güven zayıf olduğu için daha zor ve daha yüksek maliyetle borçlanabiliyorlar.
Dört yıl önce piyasalardan Almanya’dan daha düşük faiz oranıyla borçlanabilen İrlanda, bugün itibarıyla borç alabilmek için Alman devletinin yaklaşık dört katı kadar faiz vadediyor. Aslında vadetmek zorunda kalıyor demek gerekir. Portekiz ve İspanya’nın durumu İrlanda’dan daha hafif olmakla birlikte; onlar da yüksek faizle borçlanabiliyorlar.
“Tamam, bu işin doğası bu” diyebilirsiniz. Ama o kadar basit değil. Basit olmamasının nedeni zamanlama. Dün de yazdım; bu ülkelerin sorunu son onbeş günde ortaya çıkmadı. İrlanda üç yıldan beri, Portekiz ve İspanya ise iki yıldan beri riskli bölgede. Öyleyse neden bugün manşetlerdeler?
Öyleler çünkü, uluslararası sermayenin yeni bir kazanç kapısı bulması gerekiyor. Son aylarda hisse senedi piyasaları yaklaşık yüzde 15 getiri sağladı. Ama hisse senetleri sonsuza kadar yükselemez. Her yeni yükseliş, fiyatları daha da yukarı çektiği için, piyasadaki yatırımcıların sayısının azalmasına neden oluyor.
Neyse ki; elimizde sorunlu olan ama bu sorunlarını şimdiye dek görmezden geldiğimiz Avrupa ülkeleri var. Öyleyse, hisse senedi piyasasından çıkan para, tahvil piyasasına gitsin. Nasıl gidecek? Hisse senedinden elde edilen tatlı kar, yüzde 2-3 civarında tahvil faizi ile kıyaslanamayacak kadar cazip. Demek ki; tahvil faizlerinin yükselmesi gerekiyor. Bu nasıl olabilir? Görmezden gelinen borç sorunu yeniden alevlendirilerek.
Bakın, dün ne oldu?
Haftalardır üzerinde spekülasyon yapılan ve yaratılan güvensizlik ortamı ile tahvil faizleri yüzde 7.05’e kadar yükselen Portekiz, dün bir borçlanma ihalesi açtı. 500 milyon euro büyüklüğündeki satışa gelen talep tam 1.25 milyar euro idi. Yani yapılacak tam 2.5 katı kadar talep geldi. Çok riskli denen Portekiz’in, tahvil satışına bu kadar yüksek talep gelmesi ilginç değil mi?
Avrupa karla kaplı iken ABD’de bahar rüzgarları esiyor. Tüketci güveni yükselmeye başladı. Dün açıklanan istihdam verisi yüzleri güldürdü. Merkez Bankası FED, ekonomideki iyileşmenin ülkenin geneline yayıldığını açıkladı. Bir de bomba haber: ABD’nin, IMF kanalıyla borç sorunu yaşayan Avrupa ülkelerine destek olabileceği söyleniyor.
Önümüzdeki dönemde göreceğimiz senaryo muhtemelen şöyle... Euro Bölgesi sorunlu ülkeler için kalıcı bir çözüm yaratamayacak. Birkaç ayda bir yeni bir ülke için risk spekülasyonları çıkacak ve fonlar yüksek faizlerle bu ülkelere borç olarak girecek. Ama sorun hiçbir zaman içinden çıkılamayacak büyüklüğe ulaşmayacak. Böylece Avrupa ülkeleri birkaç yıl daha yüksek faizle borçlanmak zorunda kalacak.