Son haftalarda ABD’den, kısmen AB’den ve Türkiye’den hem mali piyasalar hem de reel sektör için olumlu veriler geliyor. Hal böyle iken 5 Şubat günü burada yayımlanan “Krizde İyimser İşaretler” başlıklı yazımı yenilemenin zamanı geldi diye düşündüm.
O yazıyı yazdığımda, ABD resesyonun on dördüncü ayındaymış. Bugün ise on altı ay geride kaldı. Ortalama resesyon süresi aşıldığı gibi, 1973 ve 1981 (önemli kriz yılları) yıllarında yaşanan resesyon sürelerinin de üzerine çıkıldı.
O günlerde bankalara ve reel sektöre yapılan yardımlar 4 trilyon doların üzerindeymiş. Bugünlerde ise 16 trilyon doları aşmış durumda. Üstüne bir de 2 Nisan G-20 Zirvesinin desteği geldi. Kriz artık, birçok ülke tarafından sahipleniliyor.
Merkez Bankalarının faiz indirim yarışı devam ediyor. Faizler bütün dünyada uzun süredir olmadığı kadar geriledi. TCMB’de bu yolda ilerliyor ve bu hafta Perşembe günü PPK yeni faiz kararını açıklayacak.
İki hafta önce açıklanan ISM imalat endeksindeki iyileşme, yeni siparişlerdeki artış, stoklardaki gerilemenin devamı, imalat sanayi üretiminde gelecek aylara yönelik olumlu işaretler. Bugün bizim için, bunları normalde olduklarından daha önemli yapan şey ise, sıraladığım iyileşmelerin uzun zamandır ilk kez gerçekleşiyor olması. Altını çizmekte fayda var: gösterge 50 düzeyine yaklaştıkça ve bunu geçmeye başladıkça uluslar arası piyasa uzun süreli bir ‘Oh!’ çekecektir.
ABD tarafından gelen iyi haberler ISM ile sınırlı değil. Hem tüketici güveni, hem de konut sektöründen rahatlatıcı işaretler var. Tüketici güvenindeki iyileşme toptan ve perakende ticaretin canlanacağına işaret ediyor. Bunu destekleyen başka bir gelişme ise stokların hızla erime sürecine girmesi.
Bu hafta Çarşamba günü ABD’de Mart ayı sanayi üretimi endeksi ve kapasite kullanım oranı açıklanacak. Sanayi üretiminin önceki aya göre %0.9 düşmesi, kapasite kullanım oranının ise %69.7’ye gerilemesi bekleniyor. Gerçekleşmeler beklentiler kadar ya da daha iyi gelirse piyasalara yeni bir desek verecektir. Euro Bölgesinde sanayi üretiminin son durumunu (Şubat) ise Perşembe günü öğreneceğiz. Beklentiler önceki yılın aynı ayına göre %18 oranında gerileme olacağı yönünde. Hatırlarsanız geçen hafta TÜİK, Türkiye’de Şubat sanayi üretimin 2008 Şubat’a göre 23.7 gerilediğini açıklamıştı.
İyiye giden başka bir gösterge ise Goldman Sachs tarafından hazırlanan ‘Mali Sıkıntı Endeksi’. Krizin en stresli günlerinde endeks 4’ün üzerine çıkmıştı. Bugünlerde neredeyse 0. Sıfırın altına inmesi ise çok olumlu algılanacaktır.
Nihayet borsa endeksindeki dalgalanmayı ölçen VIX endeksi ise uzun süreden beri ilk kez 40’ın altına indi. Krizin geride bıraktığımız zirve noktalarında VIX, 80’in üzerine kadar yükselmişti.
“Olumlu seyir ne kadar daha böyle gider?” sorusuna cevabım: “Bir süre daha”.
Ben en erken Mayıs sonuna kadar bu iyimser havanın devam edeceğini düşünüyorum. Bunun nedeni hem ABD hem de Türkiye’den, özellikle sanayi üretimi, inşaat ve ticarette gelecek iyi veriler.