13 Nisan 2011

IMF Raporunda Türkiye

Dün IMF’nin pazartesi günü açıklanan Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'nu ana hatlarıyla...


Dün IMF’nin pazartesi günü açıklanan Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'nu ana hatlarıyla aktarmaya çalışmıştım. Rapor zımni olarak ABD ekonomisinin toparlana bilmesi için doları değer kaybetmesi gerektiğini vurguluyor.
Türkiye ekonomisine birkaç farklı alanda değiniyor.
Birincisi, Türkiye’nin de aralarında bulunduğu birkaç yükselen pazar ekonomisine yönelik sıcak para girişlerinin kriz öncesi döneme dönmüş olduğu. Bu herkesin bildiği bir gerçek; dolayısıyla bir sürpriz yok.
İkincisi, Türkiye’nin pozitif çıktı açığı verdiği. Çıktı açığı, gerçekleşen üretim düzeyi ile potansiyel üretim düzeyi arasındaki farkı gösteriyor. Eğer gerçekleşen üretim  potansiyelin üzerindeyse pozitif, altındaysa negatif çıktı açığı var anlamına geliyor. Türkiye’nin pozitif çıktı açığı vermesi talep yönlü bir enflasyon döneminin yaklaştığına işaret ediyor. 
Biz de bundan Merkez Bankası'nın yakında faiz artırmaya başlayacağını anlayabiliriz ama zaten banka bunun işaretlerini verdiği için IMF’nin söyledikleri bilmediğimiz bir şey değil. Fakat dikkate alınması gereken bir nokta var ki; o da pozitif çıktı açığı veren ülkelerin sadece Türkiye, Çin, Brezilya, Arjantin ve Suudi Arabistan’ın olduğu. 
Üçüncüsü, Türkiye ve beraberindeki birkaç ülkede (Kolombiya, Brezilya, Hindistan, Endonezya) kredi genişlemesinin yüzde 10’un üzerinde olduğu, hatta Türkiye’de bu oranın çok daha yüksek olduğu. Bu da sizlere hiç yabancı gelmeyecektir. Son 3-4 aydan veri Merkez Bankası’nın neo-sıkılaştırıcı önlemleri her yerde yorumlanıyor. Bankanın bu hamleleri kredi genişlemesini yavaşlatmak için yapılmıştı. 
Dördüncüsü, Türkiye’de yaşanan hızlı toparlanmanın devam edeceği ve  mevcut politikalar çerçevesinde kredi genişlemesi ile özel sektör talebinin buna destek olacağı. IMF bu çerçevede daha önce yüzde 3.6 olarak açıkladığı 2011 büyüme tahminini bu raporla yüzde 4.6’ya çekti. 2011 yılında işsizliğin yüzde 11.4’e gerilemesi, enflasyonun ise yüzde 5.7 olması bekleniyor. Bununla birlikte cari açık/GSYİH beklentisi de yüzde 5.4’ten yüzde 8’e çekildi ve bu son derece yüksek ve kritik bir oran. Ekonominin 2011’deki en ciddi sorunu cari açık olmaya devam edecek.  

 

Yazarın Diğer Yazıları

5 yıl önce, kaç yıl sonra

Dün, küresel krizin 5. sene-i devriyesini idrak ettik. Lehman Brothers\'ın 15 Eylül 2008\'deki iflas başvurusunun üzerinden 5 yıl geçti

İkinci çeyrekte büyüme ne olacak?

2013 için birçok uluslararası kurum parlak bir yıl tahmini yapmamıştı. Fakat son beş yılda alıştığımız üzere, bu pek de parlak olmayan tahminler, yıl içinde daha kötüleri ile revize edildi

Turizmde yılın ilk yarısı nasıl geçti?

Dünyanın 6, Avrupa’nın 4. en çok yabancı turist çeken ülkesi olduğumuzu eminim çoğunuz biliyorsunuz.

"
"