20 Mayıs 2009

İhracatımız aslında ne kadar geriledi?

Küresel krizin en fazla göze çarpan etkilerinden biri, dünya dış ticareti üzerinde görülüyor

Küresel krizin en fazla göze çarpan etkilerinden biri, dünya dış ticareti üzerinde görülüyor. Yaklaşık otuz yıldan sonra ilk kez 2009 yılında dünya ticaret hacminin küçülmesi bekleniyor. Bu dönemde, ticaret fazlası veren, yani ihracatı ithalatından fazla olan ülkelerin fazlalarının azaldığını, açık veren ülkelerin ise açıklarının azaldığını görüyoruz.
Doğal olarak bu gelişmeden en çok rahatsız olan ülkeler, büyümelerini ihracata dayandıran ülkeler. Uzak-Doğu’da Tayvan ve Tayland bunların başında geliyor. Bir de büyümeleri ihracata dayalı diyemesek de, ihracatın milli gelir içindeki payının yüksek olduğu ülkeler var. Bunlara örnek olarak Türkiye, kısmen Almanya ve bazı Güney Amerika ülkeleri gösterilebilir. İşte bu iki gruptaki ülkelerin ihracatları büyük oranda azalıyor. Büyük oranda azalan ihracat, hem istihdamı hem de büyümeyi olumsuz etkiliyor.
Bu yılın ilk aylarına bakıldığında, geçen yılın aynı dönemine göre Türkiye ihracatının %30’a, ithalatının %42’ye yakın oranda gerilediği görünüyor. 2008’de toplam ihracatımız 132 milyar dolara ulaşarak, şimdiye dek en üst düzeyine çıkmıştı. Bu yıl olumlu bir sürpriz olmaz ise 100 milyar doların altına inmesi bekleniyor. Ama acaba bu azalmanın nedenleri neler diye incelediğinizde ilginç bir tablo görüyorsunuz.
İhracatımızdaki gerilemenin üç ana nedeni var.
Birincisi dış talepte gerileme. Doğal olarak herkesin aklına gelen ilk neden bu. Yaklaşık 75 ekonominin küçülmesi beklenen bir yıldayız. En büyük pazarımız olan Avrupa ülkeleri de krizin orta yerindeler. Buraya kadar her şey normal. Ama şu noktaya dikkat edin lütfen. Dış talepteki gerilemeyi nasıl ölçebilirsiniz. En basit yolu şu. Geçen yıl kaç adet gömlek, kaç adet otomobil, vb. sattığımız ile bu yıl kaç adet sattığımızı karşılaştırabiliriz. Yani, fiyata değil miktara bakarak bunu ölçmek mümkün. Bu açıdan bakıldığında, ihracatta gerilemenin aslında 30 değil, %10’un hafif üzerinde olduğunu görüyoruz.
İkinci neden, birçok ürünün bu yılki satış fiyatının, geçen yılın altında olması. Yani ihracatçılarımız, bu yıl önceki yıla göre daha düşük birim fiyatlar ile mal satıyorlar. Bunun bir nedeni maliyetlerin düşmesi, bir nedeni de kar marjının aşağı çekilmesi. Geçen yıl üretimde girdi olarak kullanılan birçok emtianın (demir, çelik, petrol, vb.) fiyatları bu yıl oldukça gerilemiş durumda. Bu da maliyetleri aşağı çekiyor. Diğer taraftan dışarıda mal satmak isteyen ancak daralan talep nedeniyle müşteri bulmakta zorlanan satıcılar, karlarını bir miktar aşağı çekiyor ve fiyatları düşürüyor.
Üçüncü ve çok önemli bir neden ise, ihracatımızın ABD Doları ile ifade ediliyor olması. İhracatımızın önemli bir kısmı Avrupa bölgesine ve euro ile yapıyor. Ancak euro bu yıl geçen yıla göre dolar karşısında yaklaşık %20 değer kaybetmiş durumda. Başka bir ifadeyle, 2009 ihracatı, euro ile ifade edildiğinde gerileme %30’dan çok daha az görünüyor. Haklı olarak şöyle düşünebilirsiniz: “Madem öyle, geçtiğimiz yıllarda ihracatımız dolar bazında hızla yükselmiş olsa da, euro ile ifade edildiğinde artış hızı daha düşük olurdu” Evet, öyle olurdu. Uluslar arası para piyasasında kurların oynaklığı bu yıl aleyhimize işliyor gibi görünüyor.
Sözün özü şu: Evet, ilk aylarda ihracatımızda bir gerileme var. Bu gerileme yıl boyunca etkisini göstermeye devam edecek. Ama, bu gerileme üç farklı faktör tarafından besleniyor ve miktar bazında ihracatımızdaki gerileme, istatistiklerde görüldüğü kadar yüksek değil.

Yazarın Diğer Yazıları

5 yıl önce, kaç yıl sonra

Dün, küresel krizin 5. sene-i devriyesini idrak ettik. Lehman Brothers\'ın 15 Eylül 2008\'deki iflas başvurusunun üzerinden 5 yıl geçti

İkinci çeyrekte büyüme ne olacak?

2013 için birçok uluslararası kurum parlak bir yıl tahmini yapmamıştı. Fakat son beş yılda alıştığımız üzere, bu pek de parlak olmayan tahminler, yıl içinde daha kötüleri ile revize edildi

Turizmde yılın ilk yarısı nasıl geçti?

Dünyanın 6, Avrupa’nın 4. en çok yabancı turist çeken ülkesi olduğumuzu eminim çoğunuz biliyorsunuz.

"
"