Küçük bir hatırlatma ile dün kaldığım yerden devam ediyorum. Pazartesi sabah açıklanan 134.6 milyar dolar rekor ihracat düzeyi 11 aylık resmi TÜİK verileri ve Aralık ayı Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerinin toplamında oluşuyor. 31 Ocak Salı sabahı 10’da, 2011 yılı geneline yönelik resmi ihracat ve ithalat verilerini göreceğiz. Dün burada yazdığım için tekrar ithalat yönüne girmeyeceğim. Ama şimdiden kesin olan o ki ihracatımız rekor kırıyor.
134.6 milyar civarındaki ihracat şimdiye kadar hiç ulaşılmamış bir düzey olması açısından ve küresel kriz öncesi düzeyin aşılmış olması açısından önemli bir gelişme.
Ama rekor kıran tek şey toplam ihracatın düzeyi değil.
Türkiye 2010’da olduğu gibi 2011’de de pazar çeşitlendirme çalışmalarına devam etti. İhracatçı girişimciler Asya, Afrika ve Amerika’daki satışlarını artırmaya çalıştılar ve bunda da başarılı oldular. 11 aylık resmi verilere göre 74, 12 aylık gayrı resmi verilere göre 100 ülkeye ihracat rekoru kırıldı. Bunların içinde İsveç, Kanada, Belçika, Polonya gibi ülkelerin yanında Brezilya, Arjantin, Peru gibi ondan fazla Amerika ülkesi, Çin, Hong Kong, Güney Kore gibi ondan fazla Asya ülkesi Orta-Asya, Orta-Doğu ve Afrika’dan çok sayıda ülke var.
Güney Amerika’ya, Sahraaltı Afrika’ya, Uzak-Doğu’ya ihracatımız rekor kırdığı gibi bu bölgelerin ihracatımızdaki payları da yükseldi.
Bazıları çıkıp “Bunlar da ülke mi?” derlerse (ki diyecekler) ne demek gerekir bilemiyorum ama aklıma ilk gelen şu oldu: “ABD, Almanya, Fransa, Çin satarken ülke de biz satınca mı değil”. Demirelvari bir cevap oldu, kabul ediyorum ama bu doğru bir cevap
Türkiye yıllarda komşularını ve yakınındaki ülkeleri  bir iş ortağı olarak görmedi. Bunu daha önce de yazdım; dünyada komşularıyla en az ticaret yapan ülkelerden biri son birkaç yıla kadar Türkiye idi. Son zamanda toparlasak da hala altlardayız. Böyle acayip bir duruma sahip başka ülkeleri söylemeyeyim, ayıp olur. İhracat açısından dünyanın Avrupa’dan ibaret olmadığını böylece öğrenmeye başlamış olduk. Neyse ki; bu süreçte buna mantıklı bir neden olacak küresel kriz patladı. Böylece krizin Türkiye’ye faydası olduğunu da görmüş olduk.
Başka bir husus, sektörlerin ihracatı. TÜİK dış ticareti fasıllar bazında açıklıyor. Buna göre 98 faslın 47’sin ilk 11 ayda rekor kırıldı. Yıl sonu durumunu henüz bilemiyoruz ama 50’yi geçeceği kesin. İhracatın 3-4 fasıldaki artışla yükselmemesi, çok sayıda fasılda rekor kırılıyor olması sağlıklı bir gösterge.
2011 yılında yine ilk kez 15 il 1 milyar dolar ihracat sınırını geçmiş görünüyor  ki; en son eklenen Konya ve Trabzon ile ihracat bilincinin ve altyapısının daha çok ile yayılması da gelecek yıllar açısından olumlu bir işaret.
İlk 11 ayda rekor kırılan il sayısı 38. Yani yıl sonunda bu sayı 40’ı geçecek. Daha da güzeli bunların için de İstanbul yok.
Bunları ve ithalat da dahil olmak üzere daha fazlasını 12 aylık resmi TÜİK verileri açıklanınca daha detaylı konuşacağız.
İHRACAT REKORU - 1