Cuma sabahı TÜİK tarafından açıklanan dış ticaret verilerine göre, ihracatımız Haziran 2009’a göre; yüzde 14.8 artarak 9 milyar 567 milyon, ithalatımız aynı döneme göre yüzde 21.5 artarak 15 milyar 185 milyon dolar oldu. Haziran ayında 5 milyar 618 milyon dolara yükselen dış ticaret açığı ile birlikte, ihracatın ithalatı karşılama oranı yüzde 63’e gerilemiş oldu. Geçen yıl bu oran yüzde 66.6’ydı.
2009’un Haziran ayında yüzde 47.8 olan Avrupa Birliği’nin ihracatımızdaki payı 2010 Haziran ayında %43,8’e geriledi. Bununla birlikte AB’ye yapılan ihracat, 2009 yılının aynı ayına göre %5,1 artarak 4 190 milyon dolar olarak gerçekleşti. İlk 6 ayda AB’ye olan ihracatımızdaki artış ise  yüzde 21. 
Haziran ayında AB’ye ihracatımızdaki yüzde 5.1 oranındaki artış, pek çok bölgenin gerisinde. Ancak, Nisan ayından bu yana AB’nin dünyadan ithalatında bir gerileme olduğunu, eurodaki değer kaybı nedeniyle ihracat artış oranının sınırlandığını hatırlatmak isterim.
2010’da ihracatın gözle görünü artış yakaladığı ülkelerin başında Çin geliyor. Çin’e olan ihracatımız 2009 ilk 6 ayında 530,3 milyon dolar seviyesinde iken bu yıl %105 artışla 1 milyar 86 milyon dolara yükseldi. Böylece Çin, ilk 6 ayda 1 milyar doların üzerinde ihracat yapılan 17 ülkeden birisi oldu.
Haziran ayında yüzde 21.5 oranında yükselen ithalatımızın, altı ayda artış oranı yüzde 33.6 oldu. Bu 21 milyar dolar demek.  Mineral yakıt ve yağlar ithalatında artış 4 milyar dolar, demir-çelik ithalatında artış 3 milyar dolar, plastikte artış 1.7 milyar dolar elektriksiz makinede artış 1.5 milyar dolar, elektrikli makinede artış 1.5 milyar dolar, motorlu kara taşıtlarında artış 1.5 milyar dolara ulaştı. oluşuyor. Bu altı ürün grubunda ithalat artışı 13.2 milyar dolar ve toplam artışın %63’ünü oluşturuyor.

Petrol ithalatındaki artışın nedeni fiyatlardaki artış. Benzer durum demir-çelik için de geçerli.
Ancak diğerleri için talep artışı ön plana çıkıyor.
Son bir yılda, ithalatın artış hızı ihracatın artış hızından daha yüksek gidiyor. Hatırlarsanız, daralma döneminde ithalat ihracattan daha sert geriliyordu. Pek memnun edici bir gelişme olmasa da bu, Türkiye ekonomisinin yapısal özelliklerinden kaynaklanıyor. Uzak durdun ama bir gün küresel krizde güçlü bir dalga daha gelirse, ithalatın yeniden ihracattan daha fazla gerileyeceğini göreceğimize emin olabilirsiniz.
Birkaç ay önce Dış Ticaret Müsteşarlığı tarafından uygulamaya geçirilen girdi tedarik stratejisi uzun vadede bunu çözmeyi amaçlıyor.
İhracat artış oranları Türkiye ile karşılaştırılan bazı Asya ülkelerindeki 2010 yılında ithalat artış oranlarının Türkiye’ninkinden çok daha yüksek olduğunu hatırlatarak iyi haftalar dilerim.