2008 sonunda başlayan küresel krizin en zor günlerinde bütün dünya gözlerini G-20 toplantılarına çevirmişti. Kamuoyunda en fazla ilgi uyandıran toplantı Nisan 2009’da Londra’da yapılmış ve zirveden dünya ekonomisinin yüzünü güldürecek önemli kararlar çıkmıştı. Ancak izleyen toplantılar, Londra kadar ilgi görmedi. Aklınızda geçen yıl Seul’de yapılan toplantıdan kalan bir şey var mı? Birkaç ay sonra Fransa yeni bir zirveye ev sahipliği yapacak ama henüz kimse G-20 havasına girmiş değil.
Değil; çünkü bugünlerde gözler Perşembe günü ABD’nin Wyoming eyaletinde yapılacak olan ve Kansas FED tarafından düzenlenen Jackson Hole toplantılarında. Birçoğumuz için yeni olan bu organizasyon aslında 1978 yılından beri yapılıyor. Ancak, karar almaya yönelik değil merkez bankacılar arasında istişare amaçlı bir toplantı olduğu için, fanilerin görüş alanı dışında kalmış. Davos’ta olduğunun aksine işadamlarına kapalı ve medyaya da sınırlı açık olduğu için fazlaca gündeme de gelmemiş. Yine de bugünlerde çoğu kimse Jackson Hole’la yatıp kalkıyor.
Mayıs başından beri dünya genelinde piyasalar istikrarsız. Son bir aydan beri ise ciddi bir sarsıntı var. İyileşme için işaret arayanlar, her toplantıdan önce iyimser bir havada tahminler yapıp, olumlu beklentilere giriyorlar. Bugünlerdeki beklenti ise, Jackson Hole toplantılarında konuşacak olan ABD Merkez Bankası Başkanı Bernanke’nin yeni bir parasal genişleme sürecine başlanacağına işaret etmesi. Biliyorsunuz daha önce FED iki kez parasal genişleme (QE1 ve E2) programı yürütmüştü. Bunlardan sonuncusu olan 600 milyar dolarlık ikinci parasal genişlemenin ilk işareti, Bernanke tarafından geçen yılki Jackson Hole toplantılarında yaptığı konuşmada verilmişti.
3. Parasal Genişleme Olur mu?
Bu konularda iddialı konuşmak zor ama ben yeni bir desteğe gerek olduğuna inanmakla birlikte, Bernanke’nin konuşmasında parasal genişlemeye gidileceğine dönük bir işaret verme olasılığının zayıf olduğunu düşünüyorum.
Bunun en büyük nedeni yapılan son toplantıda, 2013’e kadar faiz oranlarının 0’da tutulması kararı alınırken üç karşı oyun çıkmış ve daha önemlisi, Philadelphia FED Başkanı Plosser’ın muhalif görüşlerini açıkça dillendirmiş olması. Yani Bernanke bugün FED’i yanında hissedemiyor.
İkincisi, geçen yıl ikinci parasal genişlemenin motivasyonu deflasyon korkusuydu. Ancak bu yıl öyle bir risk de yok. Tersine, son verilere göre enflasyon yüzde 3’ün üzerinde. Yeni bir tahvil alım programının bunu daha da yukarı çekme olasılığı var.
Üçüncüsü, FED zaten çok yakın süre önce faizleri 2013’e kadar 0’a tutacağı sözünü verdi. Yani faizin gideceği daha düşük bir düzey yok. Ancak, bu politikasının iki hafta içinde etki göstermesini beklemek biraz acelecilik olur. Bu nedenle FED, yeni bir parasal genişlemeden önce son açıklamanın etkilerini görmek isteyecektir.
Bu nedenlerle ben Bernanke’nin umutları boşa çıkaracağını ve bu konuda bir işaret vermeyeceğini düşünüyorum.
Fakat bu hiçbir şey yapmadan beklemenin de doğru olduğu anlamına gelmiyor. Bugün piyasaların beklediği şey ne faizlerin daha da aşağı inmesi, ne enflasyondan ne de deflasyondan kaçış. Piyasa önce güven ardından da ekonominin yeniden büyümeye başlayacağının işaretini görmek istiyor. Bunun için ihtiyaç duyulan şey daha önce iki kez denenmiş bir politika olmayabilir ama henüz raftan indirilmemiş araçlar var.