30 Aralık 2009

FAİZLER NE ZAMAN YÜKSELECEK?

2008’de krizin küresel boyuta taşınmasıyla birçok merkez bankası faiz oranlarını aşağı çekmeye başladı.

2008’de krizin küresel boyuta taşınmasıyla birçok merkez bankası faiz oranlarını aşağı çekmeye başladı. Ekonomik faaliyet canlanmaya başlayınca yavaş yavaş faizlerin yükseltilmesi bekleniyor.
Bugün sizlerle bu konudaki beklentilerimi paylaşmak istiyorum. Ama önce gelin, faiz oranlarındaki değişimin neden önemli olduğuna, faizler değiştiğinde bunun ekonomi haberlerinde neden ilk sırada yer aldığına bakalım.

Faiz oranları neden önemli?
Bir ülkedeki faiz oranları büyümeden enflasyona, işsizlikten döviz kuruna kadar birçok değişkeni harekete geçirir.
ABD’de kriz başlamadan önce ülkedeki faiz oranı yüzde 5.25 idi. Krizle birlikte aşağı çekilmeye başlayan faiz oranları son olarak yüzde 0.25’e kadar indirildi. Kriz, dünyaya yayıldıkça diğer ülkelerde bu sürece katıldılar ve faiz oranlarını aşağı çektiler.  2007’de Türkiye’de faizler yüzde 20’lere yakındı, bugün ise yüzde 6.5.
Merkez bankaları faizleri aşağı çektiğinde, bankalar faizden para kazanmak yerine kredi kullandırmaya yönelirler. Bireyler ve işletmeler, kredi maliyetleri düştüğü için kredi kullanmak konusunda daha istekli olurlar. Verilen krediler arttıkça, ekonomik faaliyet canlanmaya, ekonomi büyümeye başlar. Diğer şartlar da uygunsa, artan ekonomik faaliyet işsizliği düşürmeye başlar. Azalan işsizlik nedeniyle tüketim artar; bu da büyümeyi destekler.
Ancak ekonomik canlanmanın enflasyon yaratma riski de vardır. Bu nedenle merkez bankaları, esas amaçları olan enflasyonla mücadeleyi gerçekleştirmek için canlanma başladığında faizleri yeniden yukarı çekme ye başlarlar.
Diğer taraftan, ülkedeki faiz oranları düştükçe, devlet tahvillerine ve hazine bonolarına yatırım yapan yabancı sermayenin de bu yatırımdan beklediği getiri düşecektir. Yani faiz oranlarındaki düşüş, o ülkede borca dayalı menkul kıymetlere eğilimi azaltacağı için yabancı portföy yatırımlarından bir azalma görülebilir.
Bir de hisse senedi borsaları var. Faizlerin düşmesi yukarıda özetlemeye çalıştığım nedenlerle işletmelerin faaliyetlerinin ve dolayısıyla karlarının artacağı beklentisini ortaya çıkarır. Bu nedenle faiz oranları ile borsaların arasında ters yönlü bir ilişki olduğu kabul edilir. Şu anda dünyanın hemen her ülkesinde faiz oranları tarihin en düşük düzeylerinde olduğu için, tüm dünyada borsalar alternatifi olmayan yatırım araçlarına dönüştüler. Bu da 2009 yılında borsa endekslerinin büyük yükselişler yakalamasına neden oldu. Yani borsalardaki yükselişin başlangıcı ekonomi mantığına uygun görünse de, yükselişin abartılması alternatifsizlikten kaynaklanıyor.
Aşağıdaki  harita, bugün itibarıyla dünyadaki faiz oranlarını gösteriyor. Koyu renkler o ülkede faiz oranının yüksek, açık renkler ise düşük olduğunu gösteriyor. Beyaz renk ise o ülkeye ait veri olmadığını gösteriyor.

Kaynak: tradingeconomics.com
Bugün faiz oranları ABD’de 0.25, Euro Bölgesinde 1, İngiltere’de 0.5, Kanada’da 0.25, Japonya’da 0.1. Yani gelişmiş ülkelerin faiz oranları hem tarihi, hem de matematiksel olarak en düşük düzeylerinde.
Gelişmekte olan ve yükselen ekonomilerde faizler, gelişmiş ülkelere kıyasla daha yüksek olmakla birlikte, son yıllardaki en düşük düzeylerinde. Faiz oranları Çin’de 5.31, Rusya’da 9, Türkiye’de 6.5, Brezilya’da 8.75, Hindistan’da 3.25 düzeyinde.

Gelecekte ne olacak?
Beklentiler gelecek yıllarda yukarıdaki haritada yeşillerin koyulaşacağı yönünde. Yani faizlerde yükseliş bekleniyor.
Büyük ekonomiler arasında faizler ilk artırımın ABD’den gelmesi bekleniyor. Avrupa’da faizlerin daha geç yükselmesi bekleniyor. Çünkü, henüz bu bölgede ekonomik faaliyette sağlam canlanma işaretleri gelmiyor. Geçtiğimiz günlerde Japonya’dan gelen açıklamalar da, bu ülkede faiz oranlarının bir süre daha düşük kalacağı yönünde. Bu üç ekonomi için faiz artırım sıralaması ABD, Euro Bölgesi ve Japonya olacak gibi görünüyor.
Dünya ekonomisi büyük olasılıkla yavaşça canlanacağı için faizler de oldukça yavaş bir hızla artacaktır. Kriz döneminde her toplantılarında faiz indiren merkez bankalarından gelecek yıl her toplantılarında faiz artırımı beklemek hayal olur. Faiz artırımında acele hareket etmek ya da ölçüyü kaçırmak ülkeler için büyük zararlara neden olabilir.

Yazarın Diğer Yazıları

5 yıl önce, kaç yıl sonra

Dün, küresel krizin 5. sene-i devriyesini idrak ettik. Lehman Brothers\'ın 15 Eylül 2008\'deki iflas başvurusunun üzerinden 5 yıl geçti

İkinci çeyrekte büyüme ne olacak?

2013 için birçok uluslararası kurum parlak bir yıl tahmini yapmamıştı. Fakat son beş yılda alıştığımız üzere, bu pek de parlak olmayan tahminler, yıl içinde daha kötüleri ile revize edildi

Turizmde yılın ilk yarısı nasıl geçti?

Dünyanın 6, Avrupa’nın 4. en çok yabancı turist çeken ülkesi olduğumuzu eminim çoğunuz biliyorsunuz.

"
"