Sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da gözler son birkaç gündür Merkez Bankasına dönmüş, dün sabah yapılacak beş maddelik eylem planı açıklamasından neler çıkacağına bakıyordu. Son iki gündür, ekonomi yazarlarının, banka ekonomistlerinin, ekonomi yorumcularının pek çoğu Merkez Bankası’nın bu toplantısından faiz artırımının işaretlerinin geleceği haberini bekliyordu.
Siz Erdem Başçı’nın dünkü açıklamalarını dinlerken ne düşündünüz bilmiyorum ama, ben piyasanın beklentilerinin karşılanmadığını, böyle olmasının da doğru bir tutum olduğunu düşündüm.
Gelin önce neler söylendiğine bakalım…
Ne Dedi?
TCMB Başkanı Başçı özetle şunları söyledi:
“…Enflasyon yükselmeye başlayacak ama bunun orta vadeli enflasyon hedeflerini aşmasına izin vermeyeceğiz…”
“…TL zorunlu karşılıkların yüzde 10’unun altınla tutulabilmesi için çalışmalar devam ediyor…”
“…Bankaların TL zorunlu karşılıklar için döviz yatırma hakları yüzde 20’den yüzde 40’a çıkacak…”
“…Gelecekte zorunlu karşılıklara faiz ödenmesi mümkün olabilir…”
“…Cari açık Eylül'de yüksek çıkabilir ama sonra yine azalmaya devam edecek…”
“…Kredi artış hızının sınırlandırılması yönündeki çalışmalarımız devam edecek; böylece tasarruf eğilimi güçlenecek ve cari açık azalacak...”
“…Sadece fiyat istikrarını değil finansal istikrarı da gözetmeye devam edeceğiz…”
“….Bugün yapılacak AB zirvesinden çıkacak kararlara göre Türkiye'deki zorunlu karşılık oranlarında indirime gidebiliriz...”
“…Son dönemde gelişmekte olan ülkeler kendi piyasalarına giren kısa vadeli sermayeden olumsuz etkileniyorlar. Gerekirse gecelik faizlerde günlük değişiklikler de yapılabilir…”
“…Biz bugün faizi artırdık. Faiz bugün yüzde 12 düzeyinde. Şu anda dünyada, günlük bazda politika yapabilecek Merkez Bankasından daha güçlü hiç bir merkez bankası dünyada yok'' …”
''…Döviz kurlarının seviyesi ile ilgili en etkili aracın faiz aracı olması, bizim yabancı analistlerden öğreneceğimiz bir konu değil. Bunu iktisat okumuş herkes bilir, tüm merkez bankaları bilir…”
Ve bence en önemlisi…Nomura Bank’ın geçen hafta Türkiye’deki işlemlerini durdurduğuna yönelik bir soru üzerine: ''Çok enteresan, o raporu yazan arkadaş alınmasın ama onlar çok kısa vadeli pozisyon alan, tavsiyelerde bulunan bir arkadaş. 'Ben Türkiye'den uzak duruyorum' demesi bizim için iyi haber. Biz başardık demektir.”
Ne Anlamalıyız?
Bu açıklamaların verdiği dört mesaj var:
1-Piyasaların beklediği ve istediği anlamda bir faiz artışı yok.
2-Ne yaptığımızın farkındayız.
3-Attığımız adımlarla şu ana dek beklediğimiz sonuçları aldık.
4-Şartlar gerektirirse bütün araçları kullanabiliriz. Hatta gerekirse ileride faiz artışı da yapabiliriz.
Türkiye medyasının önemli bir bölümü, yerli ve yabancı banka ya da aracı kurum temsilcilerinin bir kısmı için dün, dağ fare doğurdu. Ama sorun sonuçta değil, beklentilerdeydi.
Siz, bu açıklamaların herhangi birinde, insanların 2 aydır konuştuğu ya da yazdığı gibi ‘ne yaptığını bilmezlik’, ‘acemilik’, ‘deney yapma’ ya da benzeri bir tutumun işaretlerini alıyor musunuz? Hayır, Merkez Bankası hem özgüvenli, hem tedbirli, hem de proaktif bir politika izliyor. Merkez Bankasının şimdiye dek kendisi ya da başka bir banka tarafından kullanılmamış yeni araçlar kullandığı doğru; fakat ben yeni araçlar kullanan bankanın hareketlerini ‘ne yaptığını bilmezlik’, ‘acemilik’, ‘deney yapma’ olarak tanımlamanın doğru olmadığını düşünüyorum.