Eğer vaktiniz varsa bu yazıya başlamadan önce 10 Aralık 2009 tarihli “Doların Seyri Değişiyor mu?” başlıklı yazımı okumanızı öneririm. Aceleniz varsa, buyurun buradan devam edin…
Doların son on yıl içinde diğer paralara karşı seyrini dört döneme ayırarak inceleyebiliriz. En önemli para çifti olduğu için ben bu süreçleri, aşağıdaki grafikte euro/dolar üzerinde göstermek istiyorum.
2001-2008 döneminde euro/dolar yükseliyor. Yani euro, dolara karşı değer kazanıyor. Parite 0.90’dan 1.60’a çıkıyor. Hisse senedi borsaları da bu süreçte benzer bir hareketle rekorlar kırarak yükseliyor. Bu birinci dönem.
İkinci dönem, Eylül 2008’de Lehman Brothers’ın iflası ile başlayıp, 2009 Şubat’ına kadar sürüyor.
Bu sürecin özelliği krizin en kötü günlerinin yaşandığı süreçte, borsa endeksleri düşerken doların değer kazanıyor olması. Euro/dolar birkaç ay içinde 1.60’tan 1.24’e geriliyor.
Üçüncü dönem, Mart 2009’da başlayıp Kasım 2009’da sona eriyor. Özelliği, birinci dönemde olduğu gibi dolar değer kaybederken, hisse fiyatlarının yükseliyor olması. Euro/dolar 1.24’ten 1.50’ye kadar çıkıyor.
Dördüncü dönem ise Kasım 2009’da başladı ve hâlâ devam ediyor. Bu aşamanın özelliği dolar değer kazanırken, hisse fiyatlarının da yükselmesi.
Son dört ayda önceki yılların aksine bir gelişim görüyoruz. Bu da akıllara şu soruyu getiriyor: Önceki dönemde borsalar yükselirken , doların değeri düşerdi. Şimdi neden hem dolar değer kazanıyor, hem de hisse fiyatları yükseliyor?
Pazartesi günü bu hafta açıklanacak verileri anlatırken, Çarşamba gününün haftanın en kritik günü olduğunu yazmıştım. Dün, euro/dolar paritesi 1.33 ile Mayıs 2009’dan bu yana en düşük düzeyine indi. Sabah Almanya IFO endeksleri beklentinin oldukça üzerinde gerçekleşti; bu euro için olumlu bir haberdi. Ancak Yunanistan konusunda bitmek bilmeyen belirsizlik ve Portekiz’in kredi notunun AA-‘ye düşürülmesi ile euro, dolara karşı değer kaybetmeye devam etti. Oysa borsa endekslerinde buna uyan bir hareket görmedik. Bazı Avrupa endeksleri düşmesine (özellikle kredi notu indirimi nedeniyle Portekiz ve benzer durumda olan İspanya) rağmen, birçoğu yükselmeye devam etti. Bu sadece düne ait bir örnek. Sadece dün değil, son dört aydaki genel görünüm de böyle.
Bunun iki ana nedeni var.
Birincisi doların 2001-2008 döneminde ve 2009 Şubat-Kasım döneminde aşırı değer kaybetmiş olması. Dolara karşı değer kazanan euronun ait olduğu ekonomik bölgenin ekonomisi, Amerikan ekonomisinden çok daha kötü durumda. Öylseyse, euronun dolara karşı yükselmesini sağlayacak reel bir gelişme var demek mümkün değil. Pekiyi euro değer kaybederken Avrupa borsaları nasıl oluyor da yükseliyor derseniz, benim buna cevabım: “Dünya hâlâ krizde çıkış sürecinde ‘ohh’ diyebilmek için ABD ekonomisine ve göstergelerine bakıyor. Bu nedenle ABD borsa endeksleri yükseldikçe, uzakdoğu ve Avrupa ülke endeksleri de yükseliyor.
İkincisi, bir süre sonra başlanacak faiz artırım sürecinde herkes ilk adımı FED’den bekliyor. Bu da dolara olan talebi artırıyor ve doların değer kazanmasına neden oluyor.
Eğer bugün ve yarın Avrupa Birliği’nden Yunan ekonomisine yapıcı bir yardım kararı çıkmazsa, paritede son dört aydaki seyrin bir süre daha devam etmesinin önünde bir engel görünmüyor.