Merak etmeyin, bu ‘ben zaten dünkü yazımda borsada düşüş olacağını yazmıştım’ tarzı bir yazı değil. Ama aramızda kalsın, dün başlayan düşüş tahmin ettiğim düşüş ise, kendimi böyle bir yazı yazmayı hak etmiş sayacağım.
Hemen baştan söyleyeyim, borsada dün yaşanan kaybı % 2.6’dan ibaret görmemek gerekir. Endeks yaklaşık % 3’lük primden sonra hızla düşerek günü 2000 puan kayıpla tamamladı. Bu açıdan baktığınızda dün, zirve noktasında endekse girenlerin ortalama zararı yaklaşık % 6. Yüzde 6, bankaya 6 ay vadeli yatırdığınız mevduat için ödenecek faiz demek.
Bugün hem piyasalar hem de reel sektör adına önemli bir gün olacak. Günün piyasalar için önemi, dünkü sert gerileme hareketinin devam edip etmeyeceğinden kaynaklanıyor. Dow Jones dünü % 1.2, S&P500 % 1.32 kayıpla tamamladı. Ama tıpkı bizde olduğu gibi onlarda da endekslerin gün içi zirve ve dip noktaları arasındaki fark, endekslerdeki gerilemeden daha büyüktü.
Günün reel sektör açısından önemi bir miktar daha dikkat çekici olacak diye düşünüyorum. Çünkü bugün hem 2008 yılının geneline ait işsizlik verileri hem de Mart 2009 sanayi üretim endeksi, TÜİK tarafından saat 10:00’da açıklanacak.
İşsizlik verisi, yeni bir veri değil. Geçen yıl için aylık bazda hesaplanan işsizlik oranı toplulaştırılarak açıklanacak. Asıl önemli olan sanayi üretim endeksi. Sanayi, ekonomik büyümenin lokomotifi olan bir sektör ve hem büyümeye hem de istihdam yaratmada önemli bir etkisi var. Ancak sorun şu ki; sanayi üretim endeksi uzun süredir geriliyor.
Sanayi Üretim Endeksleri
En son geçen ay açıklanan Şubat 2009 verilerine göre, sanayi üretim endeksi 84.8. Ağustosta 111.2 düzeyinde olan endeks, o zamandan beri % 30’a yakın gerileme göstermiş durumda.
Sanayi üretimi endeksinin ne yönde değişeceği konusunda iki ipucumuz var. Birincisi, mart ayında kapasite kullanım oranının önceki aya göre gerileme göstermemiş olması. Bu nedenle sanayi üretiminde de önemli bir gerileme olmayacağını düşünüyorum. İkincisi, mart ayında piyasalarda moralin düzelmeye başlamış olmasının yanı sıra ÖTV ve KDV indirimleri nedeniyle reel sektördeki satış hacminin artmış olması. Özellikle otomotiv ve mobilya sektöründeki bu canlanma, sanayi üretim endeksini yukarı çekmese bile daha fazla gerilemesini engelleyebilir.
Tabii ki satışlardaki artışın, sektörün genelinde, üretimde de eş zamanlı bir artış yaratmasını beklememiz mümkün değil. Bu nedenle sanayi üretim endeksinin, satışlardaki artışla aynı oranda değişmesini bekleyemeyiz. Bazı sektörler, bu satışları stoklarını eriterek karşıladı. Ama stoklardaki gerileme bile, bugün olmasa da önümüzdeki aylarda sanayi üretiminde artış olacağının bir göstergesi olacaktır.