BugünüBundan yaklaşık on yıl önce altın bugünkü fiyatının neredeyse ¼’ü kadar bir fiyattan işlem görüyordu. 2000’lerin başında, uluslar arası piyasada fiyatı 250 dolardan 400 dolara doğru yükselirken, birkaç yıl içinde fiyatın 1000 dolara kadar ulaşabileceğine dair raporlar pek de ilgi görmüyordu. Ama öyle oldu 2008’in 3 Ocak gününde önce tüm zamanların rekorunu kırarak 865 dolara, ardından 17 Mart’ta ilk kez 1000 dolara yükseldi. Bugün ise 1066 dolardan işlem görüyor.
YarınıSon günlerde altının onz (31,103 gram) fiyatının 2000 dolar düzeyine ulaşabileceğine yönelik tahminler yapılıyor.
Türkiye’nin aksine, batı ekonomilerinde altın genellikle enflasyondan korunmak için bir can simidi olarak görülür. Altına yatırım yapanlar servetlerinin erimesini engellemek için bunu yaparlar. Tahmin edeceğiniz gibi bu dolar başta olmak üzere diğer para birimlerinin değer kaybını telafi etmek için de bir araçtır. Ancak ABD dolarının bu noktada daha önemli bir dezavantajı var. O da altın fiyatının dolarla belirleniyor olması. Bu nedenle küresel enflasyon beklentisinin yüksek olduğu dönemlerde altının dolar bazında fiyatında daha büyük yükselişler olur. Diğer taraftan bakıldığında şunu da söylemek mümkün: Doların uluslar arası piyasada değer kaybetmesi ya da kaybedeceği beklentisi de altın fiyatlarını yukarı taşıyabilir. İşte son aylarda altın fiyatında %18’e varan yükselişin temelindeki neden de bu gibi görünüyor. Zira altın ile dolar arasında negatif yönlü (-0.85) bir ilişki var.
Peki neden 2000?Altın 1980’de 850 dolara kadar yükselmişti. Ama 1980’deki 1 dolar ile bugünkü 1 doların değeri aynı değil. Başka bir ifadeyle bugünkü 1 dolar, otuz yıl önceki 1 dolardan daha az lım gücüne sahip. Bu nedenle 1980’deki 850 dolar ile bugünkü 850 dolar da aynı değil. Enflayon oranıyla bugüne çekilmiş fiyatlarla 1980’deki 850 dolar, bugünkü 2287 dolara denk. Dolayısıyla altın fiyatının son aylarda sürekli kırdığı rekorların hiçbiri reel anlamda bir rekor değil. Hatta enflasyon ayarlaması yapıldığında otuz yıl önceki fiyatının yarısında bile olmadığı söylenebilir. Bu nedenle altının daha gidecek çok yolu olduğunu söyleyenlere kulak vermekte fayda var.
Eğer önümüzdeki yıllar ABD dolarının değer kaybetmeye devam edeceği yıllar olacaksa altındaki yükselişin devam etmesinin önünde başka bir engel görünmüyor.
ABD dolarına alternatif rezerv para yaratma girişimleri de altın fiyatlarındaki yükselişi destekleyecektir. Bir de yeni bir rezerv para yaratılır ve bunun içinde altın da yer alırsa o zaman, talebi daha da artacağından fiyatlar yeni zirveler görebilir. Bu senaryoda altın fiyatının 8000 dolara kadar yükselebileceğini iddia edenlerin de var olsa da; bu henüz yaygın olarak dile getirilmiyor.
Altın fiyatındaki artışı destekleyen başka bir faktör ise faiz oranlarının tüm dünyada aşağı çekilmiş olması. Düşük faizler sermayenin yatırım alternatiflerini azalttığı için altın daha cazip bir yatırım alanı olarak ortaya çıkıyor. Bu bir taraftan da altına yönelik spekülatif talebi destekliyor. Talep içinde spekülatif talebin payı arttıkça fiyatlardaki oynaklık da artıyor. O yüzden, yeni zirvelere ulaşırken, ya da bu zirvelerin aşağı dönerken altın fiyatında sert hareketler görülebilir.
Başta FED olmak üzere, merkez bankalarının faizleri yeniden artırmaya başlaması altın fiyatı üzerinde baskı yaratabilir. Ancak bunun için bir süre daha beklemek gerekecek gibi görünüyor.