Salı ve Çarşamba günleri dış piyasaların seyrini Almanya’dan gelen veriler belirledi. Gelin bakalım, bunlar neye işaret ediyor.
IFO EndeksleriEndeksler, her ay CESifo Grubu tarafından açıklanıyor. Ana gösterge olan iş ortamı endeksi, mevcut durum endeksi ve beklenti endeksi adlı iki alt endeksten oluyor. Yani toplam üç endeks var. Bu endeksler, Alman firmalarının ülke ekonomisinin mevcut durumu ve gelecek altı aya dair beklentilerini ölçüyor. 100’ün üzerinde bir sonuç olumluya, altında bir sonuç ise olumsuza işaret ediyor.
Salı sabah 11’de söz konusu üç IFO endeksi açıklandı. İş ortamı endeksinde beklenti 96.1 iken sonuç 95.2 olarak açıklandı. Mevcut durum endeksi de beklentinin altında kalırken, beklenti endeksi beklentinin hafif üzerine gerçekleşti. Fakat ana endeks olan iş ortamı endeksi, beklentilerin altında kaldığı için borsa endekslerinin yönü aşağı döndü ve euro, dolar karşısında değer kaybetmeye devam etti.
Yukarıda IFO iş ortamı endeksinin son üç yıldaki seyrini görüyorsunuz. Kriz öncesinde 110 düzeyinde olan endeks, Mart 2009’da en düşük düzeyi olan 82.2’ye kadar gerilemişti. Şu anda 95.2.
BüyümeÇarşamba sabah 9’da Alman ekonomisinin 4. çeyrek ve 2009 yılının tamamına ait performansına yönelik detaylı açıklama geldi. Büyüme oranı daha önce 12 Şubat günü yüzde -5 olarak açıklanmıştı. Dün verilen detaylara göre oranda bir değişiklik yok. Son çeyrekte büyüme, önceki çeyreğe göre yüzde 0. İkinci ve üçüncü çeyreklerde binde 4 ve binde 7 oranında büyüyen Alman ekonomisi, son çeyrekte yerinde saydı. Veriler mevsim ve takvim etkilerinden arındırıldığında ise son çeyrek performansı binde -1’e geriliyor.
Aşağıdaki tabloda Almanya’nın önceki yılın aynı çeyreğine göre, büyüme oranları var. Dördüncü çeyrek büyüme oranı yüzde -1.7’ye gerilemiş olmasına rağmen, üçüncü çeyreğe göre ekonominin büyümemesi, krizden çıkışın beklentilerin altında bir performansla gerçekleşebileceğine işaret ediyor.
Büyüme ile açıklanan diğer verilere göre son çeyrekte özel tüketim harcamaları yüzde 1, kamu harcamaları ise binde 6 geriledi. Beklentiler her ikisinde de daha iyi oranlara işaret ediyordu. Moralleri düzelten şey ise ithalatın beklenenin altında, ihracatın ise beklentinin üzerinde gerçekleşmesi oldu.
GfK Tüketici Güveni
AB Komisyonu adına araştırma yapan bir kurum olan GfK, her ay tüketici güvenini ölçüyor. 2000 civarında tüketici ile yapılan anketlere dayanan araştırma, hane halkının bireysel tüketim alışkanlıkları, enflasyon ve ekonominin gelecek 12 ayına yönelik beklentilerini inceliyor.
Dün sabah 9’da Almanya GfK tüketici güveni Mart ayı verisi 3.2 olarak açıklandı. Şubat verisi ise 3’ten 3.3’e revize edildi.
Elde iki iyi, iki kötü var var: İyi haberler, önceki aya yönelik göstergenin yukarı çekilmiş olması ve Mart verisinin beklentilerin üzerine gerçekleşmiş olması iken; kötü haberler ise Mart ayı verisinin önceki aya göre daha düşük çıkması ve bu ayla birlikte tüketici güveninin beş ay art arda gerilemiş olması.
*-*-*
Bütün bunları önemli kılan şey, Almanya’nın Avrupa’nın en büyük ekonomisi, en büyük pazarı, en büyük ihracatçısı olması. Alman ekonomisinin seyri Avrupa’nın ve özellikle Euro Bölgesi’nin seyrini de belirliyor.
Türkiye’ye benzer şekilde, büyük oranda ihracatındaki gerileme nedeniyle ekonomisi daralan Almanya’nın krizden çıkış dönemindeki performansı, sadece bu ülkenin değil, Avrupa’nın ve dünyanın geleceği açısından da önemli.
Bu nedenle, IFO ve GfK endekslerindeki gerileme ile son çeyrekte ekonominin büyümemesi, son iki günde dış piyasalarda görünümü olumsuz etkiledi,euroya değer kaybettirdi.