Kısa bir süre önce, İngiltere Merkez Bankası, 2021'de piyasaya sürülmesi planlanan yeni 50 sterlin kağıt paraların üzerinde, Alan Turing'in fotoğrafının olacağını açıkladı.
İngiltere, bu hamlesi ile özür dilemiş mi oluyor? Gerçi, 24 Aralık 2013'te de bir Kraliyet özürü dilenmişti!
Alan Turing bir matematikçi, bilgisayar bilimci ve kriptolog. Bilim dünyası onu, bilgisayar biliminin kurucusu olarak tanıyor.
O, yapay zeka kavramını dillendiren ve tanımlayan ilk bilim insanı.
Turing, eşcinselliğin yasal olarak yasak olduğu 1900'lerin İngiltere'sinde doğmuş ve yaşamış şanssızlardan. Cinsel tercihi nedeniyle yasalara karşı geldiği suçlaması ile kendisine uygulanan insanlık dışı baskılar sonucu yaşamına son vermiş bir bilim insanı.
Tarih, 7 Haziran 1954 ve o, daha 42 yaşındadır.
Bilim insanlarını baş tacı yapmış, bilimin ilerlemesi yolunda onlara her türlü desteği sunmuş, "Sir" ünvanı vererek onları onurlandırmış bir ülkeden bahsediyoruz. Gönüllü olsalar bile, bilimle uğraşanların askere alınmaması için özel yasa çıkarmış bir ülke, İngiltere. Ama o ülke, bir bilgisayar dehası olan bir bilim insanını, Alan Turing'i, cinsel eğilimi nedeniyle önyargılara kurban edebilmiştir.
Alan Turing, daha üniversiteye başlamadan, yaşamıyla ilgili çok önemli iki şeyi keşfeder: Matematik tutkusu ve onu trajik bir sona doğru sürükleyecek olan cinsel eğilimi.
Princeton Üniversitesinde eğitim görürken, "Hesaplanabilir Sayılar Üzerine" başlıklı bir makale yayınlar. 1936 yılında yayınlanan bu makalede, kayıt tutma ve hesaplama gibi işlemlerin özel tasarımlanmış makineler ile yapılabileceğini ileri sürer.
O tarihlerde kayıt tutma ve hesap işlemleri, "computer" olarak adlandırılan insanlar tarafından yapılmaktadır. Nitekim "computer" sözcüğü özünde bir cihazı değil, kişiyi adresler; compute (hesap yapmak), -er eki alarak hesap yapan anlamına gelmektedir.
Turing'in öngörüleri gerçekleşir ve "computer", bir iş olmaktan çıkıp bir tür teknolojik cihaza dönüşerek yaşamımızın bir parçası haline gelir. Turing'in "Hesaplanabilir Sayılar Üzerine" çalışması, günümüz bilgisayar bilimi ve teknolojisinin çıkış noktası olarak kabul edilir.
Turing 1938 yılında doktorasını tamamlar ve ülkesi İngiltere'ye döner. İkinci Dünya Savaşı'na giden yolda Nazi ayak sesleri yankılanmaktadır. Sonrasında savaş, tüm Avrupa üzerinde kabus gibi çökecektir.
Turing, savaş yıllarında İngiliz ordusunda şifre kırıcı olarak görev alır. Alman ordusunun "Enigma" adı verilen ve bir türlü kırılamayan şifreleme sistemini çözmeyi başarır. Turing'in bu başarısı savaşın kaderini değiştirecektir. Ancak çalıştığı alanın "istihbarat" olması ve gizlilik gibi nedenlerle, bu büyük başarı Turing'i görünür kılmaz ve akademik başarılarına katkı sağlamaz.
Savaş sona ermiştir. Bu kez ülkeler, 1948 olimpiyatlarında karşı karşıyadırlar. Turing, İngiliz Olimpiyat Oyunları takımında yer almak üzere seçmelere katılır, kabul edilir ve İngiltere'yi 1948 Olimpiyat Oyunları'nda atletizm alanında temsil etmek üzere kabul edilirse de sakatlanır, katılamaz.
Ancak, bu çok yönlü insanın temel tutkusu matematik ve onun uygulama alanlarıdır. Yeniden bilim dünyasına dönerek Manchester Üniversitesi'nde göreve başlar ve "hesaplamanın teorik kısıtlamaları" üzerine çalışmaya koyulur.
Bildiğimiz ilk programlanabilir bilgisayar olan ENIAC (Elektronik Sayısal Entegratör ve Hesap Makinası) 1946 yılında, Turing'in yöntemleri doğrultusunda hayata geçmiştir. Bir odayı kaplayacak büyüklüğe sahip, şimdilerde bizim cebimizde taşıdıklarımızın atası olan bu devasa cihaz, 1951'de yerini UNIVAC (Evrensel Otomatik Bilgisayar)'a bırakır.
Ve Turing'in açtığı yolda bilişim devrimi bir tsunami dalgası gibi olanca hızıyla yayılacak, tüm sektörleri ve tüm yaşamı kontrol altına alacaktır. George Orwell'in kehaneti gerçekleşmiştir.
Günümüzün bilgisayar devi APPLE ise çok sonraları, 1976' da Steve Jobs tarafından hayata geçirilir. Bugün yaşamımızın vazgeçilmezleri arasında birinci sırayı paylaşan, bu müthiş işlevsel makinaların önünü, Turing ve onun öngörülerinin açtığını söylemeye sanırım gerek yok!
1950 yılında Turing, ünlü "Makinelerin İşleyişi ve Zeka" başlıklı makalesini yayınlar.
Bu kez insan beynini model olarak alır.
Gerektiği gibi programlandığı takdirde, bilgisayarların insan beynine rakip olabileceğini ileri sürer. Hatta bu makinelerin insandan daha başarılı olabileceği öngörüsünde bulunur.
Turing'in adreslediği şey, günümüzün can alıcı konusu "yapay zeka" dır.
Ayrıca bir cihazın "zeki" sayılabilmesi için geçerli bir test geliştirir. "Turing Testi" olarak bilinen bu test, bilgisayarların düşünme yetisine sahip olup olamayacakları konusunda bir dizi kriterden oluşur.
İşte, bu yepyeni alanda, yepyeni teoriler geliştirmeye başlamışken, 1952 yılında cinsel eğilimi ile suçlanarak tutuklanır, baskılara dayanamaz ve 7 Haziran 1954'te, evinde ölü olarak bulunur.
Elinde, ısırık alınmış zehirli bir elma vardır.
Yürek burkucu bir son.
Günümüzün bilgisayar devi Apple'ın logosu bir elmadır. Dahası "ısırık" alınmış bir elma. İlk versiyonu, gök kuşağı renkleri ile sarmalanmış.
Tasarımı ise 1977 yapımı, yani "Kraliyet özürü"nden çok önce.
Manchester'da, elinde elma olan bir heykel vardır; bilgisayarın ve yapay zekanın babası, savaş kahramanı Alan Turing'in heykeli.
Bir bilgisayar dehası, bir teknoloji devi ve bir elmanın kesişen hüzünlü hikayesinin bir yansıması gibi!