06 Ağustos 2014

Beşiktaş-Feyenoord: Ba-şiktaş Avrupa'yı garantiledi

Şampiyonlar Ligi'nde devam etmek için hep beraber Cuma gününü bekliyoruz. Bakalım hangi güçlü rakiple eşleşecek Beşiktaş?

İlk maçın 2-1 Beşiktaş'ın lehine sonuçlanmış olması Siyah-beyazlıların büyük avantajıydı. Ne var ki biz geçmişte Karakartal'ın  öyle ikinci maç facialarını yaşamıştık ki ilk maçın skorunu unutup karşılaşmaya öyle başlamak en iyisi olacaktı.

Zaten Feyenoord'un atağa yönelik bir taktikle oynayacağı açıktı. Çünkü artık kendi sahasında gol yeme stresi yoktu ve sadece gol atmak için savaşacaktı.

Buna karşın Beşiktaş eğer rakibini geride karşılayıp daha çok gol yememeyi düşünerek oynarsa "garanti" dediğimiz tur pekala tehlikeye girebilirdi.

Tüm bunlar maç öncesinde aklımıza takılan şeylerdi ama asıl sözü sahaya çıkan futbolcular söyleyecekti.

Taraftarlar Olimpiyat Stadı'nı neredeyse doldurmuşlardı. Bunda PassoLig'in Avrupa maçlarında uygulanmamasının etkisi büyüktü. Lig'de uygulanan bir sisteme, Avrupa Kupalarında gerek görülmüyordu. Bu da ilkesizliğin daniskasıydı ama neyse bu sayede Beşiktaş alışılmış taraftar desteğine kavuşmuştu.

Ve tüm foto muhabirleri talihsiz bir şekilde hayatını kaybeden sevgili arkadaşımız Erkan Koyuncu için maç öncesi fotoğraf makinalarını yere bırakarak bir anma düzenlemişlerdi. Bir kez daha içimiz sızlayarak, bir kez daka keşkelere gömülerek maça döndük. 

İlk karşılaşmaya göre her iki takımda da sadece iki oyuncularını değiştirerek sahaya çıktılar.

Karakartal'ın sağ beki bu kez Necip'ti. Demba Ba ilk on birdeydi. Ve Veli sakatlıktan geri dönmüştü. Biraz sakat biraz formsuz Oğuzhan ise yedek kulübesindeydi.

Feyenoord da sağ kanattaki Clasie ve Verhodek yerine Nelom ve Olasie'yi sahaya sürmüştü. Teknik Direktör Rutten ilk maçta sağ bekte oynattığı ve sürekli ileri çıkarttığı Schaken'i bu kez forvetin sağında kullanmayı düşünmüştü.  

Ne yazık ki korktuğum gibi başladı maç. İlk karşılaşmada ilk korneri bulmak için uzun süre bekleyen Feyenoord bu kez ardı ardına korner atışları kazandı.

Siyah-beyazlılar hiç top tutamadılar. Sadece rakibin ataklarını krşılamaya çalıştılar. Oğuzhan'ın eksikliği hissedildi bu anlarda. Bir kaç kez kontra atak imkanı elde ettiler ama bunları da iyi kullanamadılar. Çünkü kontra atağa kalkan oyuncu ilerde hep yalnız kaldı.

Ama 28'de soldan topu söküp hızla ilerleyen Mustafa'nın ortaladığı topa Demba Ba yetişti. Sırtıyla falan da olsa topu ağlara gönderince Karakartal çok baskı yediği dakikalarda gole kavuştu. Böylece Demba Ba da çok ilginç bir gole imza atmış oldu.

Golün geçerlilik kazanmasında Alman hakemin pozisyonu süzme yeteneği de önemliydi. Ofsayt pozisyonundaki Mustafa'nın topa dokunmadığını görmüş ve yardımcı hakeme danışmadan golü vermişti.

Tablo ilk maça benziyordu yine; topla daha çok Feyenoord oynuyor ama sonuca giden Beşiktaş oluyordu. Feyenoord golden sonra iyice dağıldı. Bunda takımın çok genç olmasının, daha çok bir PAF takımı kimliğinde olmasının etkisi büyüktü.

 Feyenoord ikinci yarıya da yine baskılı başlayan taraftı. Kaleci Tolga da böylece yeteneklerini gösterme şansı buldu(!)

62'de Demba Ba, Veli'yle başlayan pozisyonda, Olcay'ın pasıyla ikinci gole çok yaklaştı. Top adeta direği yalayarak dışarı çıktı.

Maç böyle geçip gidecek derken 74'de Feyenoord kendisini ümitlendiren golü buldu. O dakikaya kadar çok iyi bir oyun çıkaran Ersan Gülüm Manu'yu kaçırdı, Manu Franco'dan da sıyrıldı ve bomboş pozisyonda topu ağlarla buluşturdu. Tolga'nın yapacağı bir şey yoktu. Skor 1-1'e gelince strese girme sırası Beşiktaş'a geldi.

79'da İmmers'in topunu Tolga çok iyi çıkararak adeta turu da kurtardı.

Ama hemen sonra 80'de yine Mustafa'nın başlattığı pozisyonda Olcay'ın harika hareketler sonucunda verdiği pasla buluşan Demba Ba Siyah-beyazlıları rahatlatan ikinci golü buldu.

Belli ki Demba Ba şanslı günündeydi. Kaderinde ilk kez taraftarı karşısına çıktığı maçta hattrick yapmak vardı; 86'da Feyenoord defansının hatasını değerlendirdi ve bom boş pozisyonda Beşiktaş'ın ve kendisinin üçüncü golünü attı.

Sonuçta beklenen gerçekleşti, korkulan olmadı. Karakartal oyunun kontrolünü elinde tutarak ilk maçın avantajlı sonucunu kendi sahasında da tekrarladı ve play-off şansını elde etmiş oldu. Böylece en kötü olasılıkla Avrupa Ligi'nde yola devam edebilecekler.

Ama Şampiyonlar Ligi'nde devam etmek için hep beraber Cuma gününü bekliyoruz. Bakalım hangi güçlü rakiple eşleşecek Beşiktaş?

 

Yazarın Diğer Yazıları

Oynamadan üç puan

Balıkesir karşısında yavaş, dağınık, çabuk unutulacak bir top oynadı Beşiktaş. Buna rağmen 3 puan aldı

Tottenham-Beşiktaş: 1-1'e üzüldük

Deplasmanda elde edilen puan açısından bakıldığında sevindirici bir beraberlik ama oynanan futbola ve elde edilen pozisyonlara bakınca üzülmemek elde değil

Futbol durarak oynanınca

Tribünlerin boş olduğu futbol karşılaşmaları TV'den izlenirken bile zevksiz. Ama ne gam! Yeter ki tribünlerden istenmeyen sesler çıkmasın