O olaylı Kasımpaşa –Beşiktaş maçında yok yoktu adeta. Kolay kolay rastlanmayacak garipliklere tanık olmuştuk. Ardından uzun uzun tartışmıştık. Hemen herkes  “kural hatası” yapıldığı fikrinde birleşmişti.

Ama kimse işin sportmenlik tarafını düşünmedi. Yaptığı sportmenlik dışı hareket  yüzünden maçın tekrarına neden olan ve hatalı olduğunu kabul eden Dong hiçbir  ciddi ceza almamıştı.

Maç başlarken Dong’u yedekler arasında gördük. “Herhalde hocası futbolcusuna bir ceza vermiş” dedim kendi kendime… Oysa 53. Dakikada ne göreyim? 15 Aralık’ta oynanan maçın tekrarına yol açan Dong oyuna giriverdi. Sanki bütün bunlar onun yüzünden olmamış gibi. Yaptığın centilmenlik dışı hareketle o kadar zahmete o kadar emek kaybına neden oluyorsun, sonra sahaya çıkıp topunu oynuyorsun. Tabii sorun Dong’da değil, sportmenliği her halde alafranga bir yemek sanan bizim futbol muktedirlerinde.

Sonuçte komediden öte bir durum yaşadık ve sportmenlik tarihine bir kez daha olumsuz anlamda geçtik.

Paşa başladı, Kartal golleri attı

Ve sonunda TFF, kural hatası gerekçesiyle  maçın tekrarı kararını aldı. Böylece taraflar bir kez daha Recep Tayyip Erdoğan Stadında karşı karşıya geldiler.

Statü gereği yeni transferler “tekrar” maçında yer alamayınca geçen hafta  Beşiktaş ilk on birinde forma giyen Dany tribündeydi. Yerine Ersan gelmişti ve Cuma akşamı Antep’e karşı oynayan kadrodaki tek farklı isimdi.

İlk dakikalar, taa gole kadar Kasımpaşa’nın üstünlüğüyle geçti. Özellikle Beşiktaş’ın sağ kanadından Babel’le etkili oldu Lacivert –beyazlılar.

Ne var ki karşılaşmanın ilk golü 26’da Veli’yle başlayan Beşiktaş atağıyla geldi. Veli Olcay’a Kasımpaşa defansının arkasına dikine uzun bir pas attı, Olcay daha müsait pozisyondaki Almeida’yı gördü, Almeida’nın bu topu kaçırma şansı(!) yoktu.

İkinci gol yine Beşiktaş’tan geldi. 34’de kornerden gelen topu Atiba indirdi, futbolcular arasında dolanan topa Franco dokundu. Böylece Siyah-beyazlılar farkı ikiye çıkardı. Franco da yarım sezondur yedekte sabretmesinin ödülünü almış oldu.

Devre biterken 44’de de üçüncü golü geldi Kartal’ın. Bu kez Ocay’ın kafası defanstan döndü, bu topu tamamlayan ise Veli’ydi.

Böylece Beşiktaş rakip alana yaptığı dört isabetli vuruştan üçünü gole çevirmiş oldu.

Zaten ilk yarıda topla oynama oranlarına bakılırsa ev sahibi takım ezici bir üstünlüğe sahipti. Hele ilk gole kadar rakibine neredeyse hiç top göstermemişti Paşalılar. Ne var ki topla oynamak illa ki topu yararlı kullanmak anlamına gelmeyince skora da olumlu bir şekilde yansımadı.

Kısacası misafir takım bir geldi pir geldi diyebiliriz.

Sportmenliğin bittiği dakika

İlk yarısı normal, olaysız geçen karşılaşma ikinci yarıda Serdar’ın 49’da ikinci sarıdan kırmızı kart görmesiyle hareketlendi. Siyah-beyazlılar bundan böyle on kişi mücadele edecekti rakibine karşı.

Ve 53’de Donk oyuna girdi, sportmenlik sahadan çıktı.

Sonrası mı? Bir kabusa döndü oyun Beşiktaş için. Neredeyse tek kale maç izlemeye başladık. Beşiktaş’ın karşısında biraz becerikli bir takım olsa skor anında değişirdi. Değişmemesi Beşiktaş’ı hiç yanıltmasın.

Kasımpaşa beş forvetle saldırıp gol aradı. Orta alandan akıllı paslar gelmeyince sonuca gitmek zorlaştı. Bol bol ofsayta düştüler.

Oysa ki her dönen top Kasımpaşlılara gitti.

Öyle bir görüntü vardı ki maç bir doksan dakika daha oynansa Kasımpaşa gol bulamazdı.  Bir kez daha kanıtlandı ki, sahaya hücumcu doldurarak kazanamazsınız. Hücumcular sırtını kaleye dönerek top beklerler, şişirme toplar da boşa gider.

Kasımpaşa’nın bu düşüşün nedenlerini bulması gerek.

Sonuçta tekrar maçı Beşiktaş’a yaradı. İlk maçta kaybettikleri üç puanı üç golle aldılar. Bir bakıma Dong sayesinde.

Demek ki aynı maç iki kere oynanmıyormuş.  Taraflar aynı olabilir ama her maçın senaryosu farklı yazılır.