01 Temmuz 2014

Almanya-Cezayir: 'Zidanespor'a yazık oldu

90 dakika sonunda Cezayir 1982'deki 2-1 galibiyetin rövanşını vermemiş ve maçı uzatmalara götürerek amacına ulaşmıştı

Almanya için bu maç da kolay olmayacaktı. Çünkü günümüz Almanyası neredeyse sekiz adamla hücum ediyor. Bu yüzden defansif sıkıntılar yaşayabiliyor. Gana karşısındaki Almanya son anda beraberliği sağlamıştı hatırlarsanız.

Özün sözü Almanya kaybetmez bir takım değildi artık.

Cezayir ise futbolcularına baktığınızda ikinci bir Fransa takımı gibi. Futbolcuları ağırlıklı olarak Fransa'da doğmuş Fransa'da yetişmiş. Zidane'ın Fransa'daki Cezayirli çocuklara yaptığı yatırımı biliyoruz. Doğrudan onun ürünü değil tabii ama Cezayirli oyuncuların tiplerine bakınca bu takıma "Zidanespor" da denebilir pekala.

Ancak Cezayir, bu turnuvada şık bir futbol oynayan Fransa'ya göre  fizikli ve sert futbolculardan oluşan bir takım. Mesela Cezayir ile Almanya'nın daha önce oynadıkları üç maçta yaptıkları faulleri karşılaştırdığımızda Almanya'nın 28 faulüne karşılık Cezayir'in 49 faul yaptığını görüyoruz. Sert, iyi defans yapan ve kapılan topları az pasla rakip alana taşıyan Cezayir karşısında hücumcu Almanya'nın oyun düzenini nasıl kurgulayacağını maç başlayınca görecektik.

Cezayir'in 4-2-3-1 gibi dizilişine karşılık Almanya 4-3-3 gibi dizilerek başladı oyuna.

Ne var ki bu dizilişler oyunun gidişatına göre değişkenlik gösterecekti. Nitekim Almanya hücumda sık sık 2-4-3-1'e dönüyordu.

Topla daha çok oynayan taraftı Almanya (İlk kırk beş dakikada %69'a karşılık %31). Ne var ki yakaladığı pozisyonlar Cezayir'in yakaladıklarının yanında çok daha etkisiz kaldı.

Çünkü Cezayirli oyuncular topla az ama öz oynadılar. Topu kaptıklarında ileri çıkan Alman beklerinin bıraktığı boşlukları hızla doldurarak, iki-üç uzun pasla net pozisyonlar yakaladılar. Rakibe göre çok daha kararlı ve enerjiktiler. Üstelik faul yapmaktan da çekinmiyorlardı.

Mesela ilk 30 dakikada Cezayir 6 faule baş vururken Almanya hiç faul yapmamıştı.

Sanki favori olan Almanya değil Cezayir gibiydi.

Almanya ancak 40'da net bir pozisyon yakalayabildi. Kroos vurdu kaleciden döndü, Goetze vurdu yine kaleciden döndü.

İlk yarı biterken Almanya'nın yavaş yavaş hücum etkinliğini arttırdığını gördük. Zaten Cezayir'in maçın başında sergilediği o yüksek tempoyu 90 dakika uygulayabilmesi imkansız gibiydi.

Ne var ki ikinci yarıda da Cezayir bizi yanıltmaya devam etti. Almanya'yı yine dar alana ve kısa paslı oyuna, dolayısıyla düşük tempoya zorladı. Her ne kadar iki takımın da uzun pas oranları birbirine yakın olsa da Almanya'nın kısa pas sayısı rakibine göre çok fazlaydı. Löw çare olarak Goetze'yi çıkarıp hızlı açık Schüerrle'yi aldı takıma.

Ama oyunun temposu giderek düştü. Löw sakatlanan Mustafi'nin yerine Khedira'yı aldı bu kez.

Son on beş dakikaya girerken karşılaşma yeniden hareketlendi. Her iki takım da rakip alanda pozisyon buldu. Her iki kaleci de klaslarını gösterdi bu dakikalarda. Özellikle kaleci Neuer ceza sahası dışına çıkıp önlediği toplarla devleşti. Son on dakikada Almanya daha net pozisyonlar yakaladı. Hele 81'de Müller'in bomboş  pozisyonda topu  kaleciye nişanlaması vardı ki.. Bu dakikalarda da Cezayir kalecisi M'Bolhi çok başarılıydı.

90 dakika sonunda Cezayir 1982'deki 2-1 galibiyetin rövanşını vermemiş ve maçı uzatmalara götürerek amacına ulaşmıştı.

Ancak uzatmalar Almanya'nın golüyle başladı. Değişerek atak yapan Almanyalılar hızlı geldiler, sol açıktan Müller kesti, Schüerrle arkasında kalan topa ancak ayak içinin arkasıyla dokundu ve uzak köşeyi gördü: 1-0.

Gol uzatmaları çılgın bir tempoya çıkaracaktı.

Aslında berabere biten 90 dakikaların sonunda penaltı atışlarının yapılması gerek. Atışları kazanan takım uzatmalara avantaj kartıyla  başlamalı. Uzatma da berabere biterse o takım tur atlamalı. Penaltıları kaybedene 30 dakika skoru değiştirme şansı verilmeli.

Neyse, gol Cezayir'e gerekiyordu artık. Nitekim Mostefa ile 101'de gole çok yaklaştılar. Ama skor değişmedi. Sahadaki tüm futbolcular son enerjilerini kullanıyorlardı. Özellikle Cezayirliler yeşil çimlerde bayılana kadar savaştılar. Ancak Almanya daha diriydi ve verdiği paslar ağlarla buluşmayınca işi ele alan Mesut 120'de sert bir vuruşla farkı ikiye çıkardı.

Ne var ki bu da son değildi. Can havliyle yüklenen Cezayir Djabou'nun ayağından 120+1'de golü buldu lakin vakit geç olmuştu.

Böylece Cezayir de, Şili ve Meksika gibi "elenen iyi takımlar" kervanına katıldı. Bizi ise 4 Temmuz'da Fransa-Almanya erken finali bekliyor artık.

 

Yazarın Diğer Yazıları

Oynamadan üç puan

Balıkesir karşısında yavaş, dağınık, çabuk unutulacak bir top oynadı Beşiktaş. Buna rağmen 3 puan aldı

Tottenham-Beşiktaş: 1-1'e üzüldük

Deplasmanda elde edilen puan açısından bakıldığında sevindirici bir beraberlik ama oynanan futbola ve elde edilen pozisyonlara bakınca üzülmemek elde değil

Futbol durarak oynanınca

Tribünlerin boş olduğu futbol karşılaşmaları TV'den izlenirken bile zevksiz. Ama ne gam! Yeter ki tribünlerden istenmeyen sesler çıkmasın

"
"