G Grubu'nun iki dört puanlı takımı Almanya ve ABD maçı beraberliğe bağlar, birer puanı cebine koyar ve kol kola gruptan çıkar mı sorusu hemen herkesin aklındaydı.

Biz de o gözle izlemeye başladık 90 dakikayı.

Ne var ki planlanmamış bir şey, yoğun yağmur, altında başladı karşılaşma. Yani saha şartları zordu futbolcular için. Dolayısıyla bu sahadan bir beraberlik çıkması çok da yadırganacak bir durum olmayacaktı.  

Biz bunları düşünürken karşılaşma beklenmedik ölçüde hızlı ve pozisyonlu başladı.

Önce Almanya nefes aldırmadı ABD'ye. Sonra oyunda dengeyi sağladı ABD. 23'de Zusi'yle gole de yaklaştı.

Bu arada 29'da Özbek hakem Irmatov o kadar pozisyonun içine girdi ki ABD'li Jones'u yere yıktı. Neyse ki önemli bir şey olmadı.

Yeri gelmişken Beşiktaş'a sezon ortası gelen Jones çok farklı bir görüntü çiziyor Brezilya'da. Anlaşılan tüm gücünü Dünya Kupasına saklamış.

35'de Almanya Mesut'la gole çok yaklaştı. Görülen oydu ki her iki taraf da işi şansa bırakmak istemiyordu. Oyunu ağırlaştırmak yerine galibiyet golü aramayı tercih ettiler.

Ne var ki maç 90 dakikaydı. Dolayısıyla erken karar vermek de doğru olmazdı.

Böylece ilk devre gollsüz kapandı.

Aynı dakikalarda aynı grubun diğer iki takımı Gana'yla Portekiz akılları bir yandan ABD-Almanya maçında olmak üzere galibiyet için mücadele ediyorlardı. Çok az da olsa gruptan çıkma ümidiyle. Portekiz Gana'ya karşı Ganalı Boye'nin kendi kalesine attığı golle 1-0  önde kapattı ilk yarıyı.

Aslında Gana altyapılardan beri bir arada oynayan genç bir takımdı. Ne var ki korkarım umutları bir kez daha boşa çıkartacaktı. Herhalde taktik formasyon ve kenar yönetimi yetersiz  kalıyordu.

Bizim maçta ikinci kırk beş dakika da benzer şekilde Almanya'nın baskısıyla başaldı. Ve bu baskı 55'de sonuç da verdi. Müller kaleciden dönen topa on sekiz'in dışından sert ama görerek vurdu ve takımını 1-0 öne geçirdi. Günümüz futbolunda artık sabit santraforun iptalinin güzel bir göstergesiydi bu gol. Takım arkadaşlarının dördü altıpasta baskı yaparken golcü Müller on sekizin bayağı dışında boş kalmıştı. Almanya rakip savunma dengesini değişerek oynayan forvetleriyle rahat bozuyor zaten.

Sonra yavaşladı maç. Üstelik Gana İspanya karşısında skoru 1-1'e getirmişken. Gana'nın bulacağı bir gol ABD'yi evine gönderebilirdi oysa.

Ama öyle olmadı. Gana kalecisinin Ronaldo'nun önüne attığı topla Portekiz yeniden öne geçince Gana'nın ümitleri bitti. Artık ABD'nin işi çok kolaylaşmıştı.

Kalan dakikalar yine Almanya'nın kontrolünde geçti ama ABD "nasıl olsa gruptan çıktım" demeyip gol şansını kullanmaya çalıştı.

Ne var ki skor değişmedi. Yine Almanya ve ABD kol kola maçtan çıktılar fakat bunun nedeni Gana'nın birini resmen ötekini de neredeyse kendi kalesine attığı iki goldü.

Bir başka deyişle başında Alman Klinsmann'ın olduğu ABD'ye yardım eli Almanya'dan değil Gana'dan gelmişti.

Almanya ise final ciddiyetiyle oynadığı bu maçla, yıllar öncesi Avusturya ile yaptığı şikenin kötü izlerini sildi. Almanya formasını yıllarca taşımış Klinsmann'a bu tür ucuz "bi güzellik" yapmadılar ama centilmenliği ile ünlü futbolcunun kişiliğine uygun davrandılar.