Twitter dördüncü çeyrek sonuçlarını açıkladığında, “neden büyüyemediği” tartışmaları da alevlendi. Aslında bir süredir bu konu tartışılıyor. Hatta bu nedenle CEO’su Dick Castolo da işinden ayrıldı. Costolo, haziranda 302 milyon kullanıcısı olan Twitter'ın büyümesinin yavaşlamasından, yönetici atamalarındaki karmaşadan ve iş stratejisinin çok net olmamasından ötürü eleştiriliyordu.
Ama kurucu Jack Dorsey’in CEO’luğa dönmesi ve Yönetim Kurulu Başkanlığına da İran asıllı Omid Kordestani’nin getirilmesi durumu değiştirmedi. 4.çeyrek sonuçlarında 320 milyon olan tüm kullanıcı sayılarının değişmediği ama 307 milyon olan aktif kullanıcı sayısının 305 milyona gerilediği raporlandı. Sonuçlar açıklandığında hisse değerleri birdenbirre yüzde 7 düştü.
Twitter bu durumu, “yüksek kaliteli olmayan kullanıcılar gitti” yorumu ile veriyor ve kullanıcı başına gelirin son 1 yılda yüzde 35 artarak 1,48 $’dan 2 $’a çıkışını delil olarak gösteriyor. Burada “yükse kaliteli kullanıcı” deyimi, reklam gören kullanıcı anlamına geliyor. Twitter gidenlerin Twitter’a nadir uğrayan dolayısıyla daha az reklam gören kullanıcılar olduğunu ve bunların toplam reklam gelirlerini etkilemediğini iddia ediyor.
Ama böyle olsa bile, Twitter kullanıcı sayısındaki gerilemenin durdurulamaması bir sorun. Moment için pahalı TV reklamları da kullanmasına karşın artış yönüne geçilemediği yorumu var. Twitter'ın kullanıcı sayısındaki artışın gerilemesi ve kaçanların geri gelmemesi konusunda ne yapacağı belirsiz. Yeni yayına alınan Timeline da olayı değiştirebilecek gibi gözükmüyor aksine eleştirilerle karşılandı.
Twitter problemi bir süredir farkında olduğundan önlemler almaya çalışıyor ve yeni hizmet/ürünleri devreye alıyor. Ama asıl problem şirket yönetiminde; önce CEO Dick Castelo'yu işten çıkarttılar[1]. Şirket geçtiğimiz ay da 4 yöneticisini yani ürün, mühendislik, medya ve insan kaynakları direktörlerini kaybetti. Asıl sorun yönetimin dengesi.
Türkiye'de durum
Kullanıcı sayısının artmayışı, aksine azalması konusunda Twitter bazı "kaliteli olmayanlar gitti" vs gibi cümleler kullanıyor ve batı basınında da nedeni ile ilgili yeterli yorum bulunmuyor. Biz Türkiye açısından değerlendirme yapalım. Belki diğer ülkeler -en azından bazıları- için de geçerli.
Twitter “Arap Baharı"na yol açan sosyal medya sitelerinden biri gibi tanınıyor. New York’daki “Wall Street Occupiers” sırasında bir kişinin IP adresini polise vermemesi ve mahkeme kararına ragmen direnmeye çalışması ile tanınmıştı.
Türkiye'de de, Gezi Parkı olayları sırasında Twitter hükümet tarafından talep edilen IP adreslerini vermediği için alkışlandı ama daha sonra hükümet ile paralel çalışması tepkiye neden oldu. Zaman zaman neden kaldırıldığını anlamadığımız ve hukukçular tarafından "ifade özgürlüğünü" engellendiği yorumu yapılan içerikler oldu[2]. Hatta 2 akademisyen yani Yaman Akdeniz ve Kerem Altıparmak Twitter'a bu konuda uyarı bile çektiler. Benzer bir sorun ABD'de de yaşandı. Politikacıların talepleri üzerine Twitter tuttu, politikacıların silinmiş Tweetlerini kaydeden sitenin arabağlantısını iptal etti ama tepkiler artınca geriye döndü[3].
Zaten Elektronik Cephe Vakfı (EFF) "Kim Arkanızda Duruyor" isimli raporunda da Twitter, Facebook ile birlikte sorunlu olarak değerlendiriliyor. Belki bunları tamir etmek için, Twitter acaip bir açıklama yaptı ve bazı hesapların hükümetler tarafından hack edilmiş olabileceği bilgisini verdi. Bu ise, kullanıcı tepkisini azaltmak olarak yorumlandı. Yani "hem verdi, hem de ben vermedim hack edildi diyor" şeklinde.
Buna karşılık geçtiğimiz günlerde BTK'nın Twitter'a 150 Bin TL ceza kestiğini gördük. Yani sorun görünce, kullanıcıları öne almaya mı başladılar acaba?
Diğer yandan Türkiye'de politik trollük de, insanları Twitter'dan kaçıran bir özellik olarak ortaya çıkıyor. Özellikle kişileri tek tek hedef alan politik trollük ve Twitter'In bunu engellemeye yeterli düzeyde ilgi göstermeyişi, Türkiye'de memnunsuzluk yaratan özellikler olarak görülüyor. Tabi VPN'lerin açığı olduğu ve kimliklerin ortaya çıkabileceği bilgisi insanları bu alanda dikkatli olmaya sevkeden başa bir gelişmeydi.
Yanısıra, son zamanlarda Direct Mesage (DM) üzerinden gelen trojanlar fazlasıyla rahatsızlık yaratıyor. Bazıları sanki Twitter’ın kendisinden geliyormuş gibi izlenim veriyor. Aman dikkat!
Daha önce de yazmıştık; sosyal medyanın en önemli varlığı (asset) kullanıcılarıdır. Bu nedenle bir sosyal medya şirketinin öncelik vermesi gereken kitle de kullanıcılardır. Ama Twitter sorulduğunda, sitenin devamlılığının Türkiye'deki ifade özgürlüğü için önemli olduğu, bu nedenle kapatılmaması için çalışıldığı bilgisi veriliyor. Biz ise, reklamdan gelen gelirin önemli olduğunu, kapatıldığında bunun da kesildiğini düşünmeden edemiyoruz.
[1] Dick Costolo CEO'luktan Ayrılacağını Açıkladı, Twitter Hisseleri Fırladı
[2] 2015 İlk 6 Ay Şeffaflık Raporu - Türkiye Talepleri ve Yerine Getirilme Oranı
[3] Twitter'ın Tarzı İsyan Ettiriyor, Son Olarak Siyasilere Kıyağı İnsan Hakları Derneklerini Kızdırdı