Ülkemizde de uygulanan toplu gözetim (internet-telefon takibi) konusunda AİHM önemli bir karar verdi ve bir yayıncının başvurusu üzerine Rusya'yı mahkum etti. İhlal olduğu karar verilen sistemin bir benzeri, 5651 sayılı kanunda yapılan değişiklikler sayesinde Türkiye'de de çalışıyor[1].
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM - European Court of Human Rights - ECtHR) [2] Rusya'da mobil telefon haberleşmesinin kanunla dinlenmesi konusundaki şikayete nedeniyle Rusya'yı suçlu buldu[3]. Bir Rus yayıncılık firmasının editörü Roman Zakharov tarafından açılan davanın konusu şöyleydi;
"Rusya'daki Mobil Network Operatörleri, ilgili kanun nedeniyle, kolluk kuvvetlerinin operasyonel aramalarını mümkün kılacak cihazları kurmak zorundalar. Buna karşın Rus kanunlarında bir koruma yok. Bu kanun haberleşmenin toplu takibini mümkün kılıyor."
AİHM, bu şikayet çerçevesinde, Rusya'nın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesini (AİHS - ECHR) ihlal ettiğine karar verdi. Orjinal adı "European Convention on Human Rights (ECHR)" olan bu sözleşme 1950 yılında Roma'da imzalanmış ve 1953'de yürürlülüğe girmişti. Türkiye sözleşmeyi 1954 yılında imzalamış ve 1987'den itibaren Türk vatandaşlarına AİHM’e bireysel başvuru hakkı tanınmıştı[4].
AİHM, Zakharov'un kendisinin bizzat herhangi bir gözetim aktivitesi nedeniyle sorun yaşamamış olmasına bakmadan, haberleşmenin gizliliği nedeniyle, Rusya'daki operatörlerin, kanun zoruyla haberleşmenin takibini toptan mümkün kılmasını Zakharov'un insan haklarına bir ihlal olarak değerlendirdi.
Rusya'daki sistemin tüm kullanıcıların mobil haberleşmesini takip ettiği gerçeği karşısında AİHM, ilgili düzenleme nedeniyle Zakharov'un bir kurban olduğuna karar verdi.
AİHM kararında, Rusya'nın meşru amacının ulusal güvenliği ve kamu güvenliğini takip etmek olduğu kabul edilmekle birlikte, "demokrasiyi savunma bahanesi ile demokrasiye zarar verilme potansiyeli var. Rusya'nın bu ihlale karşı, yeterli korunma garantisi olduğunu göstermesi lazım" deniliyor ve bu tür garantilerin görülemediği, gizli gözetimin keyfilik riski taşıdığı kaydediliyor.
AİHM'in eksiklikler bulduğu alanlar şöyle sıralandı; "Rusya'daki kamu makamlarının hangi koşullarda gizli takip yapabileceği, bu şartların süresi, takibin ne zaman kesileceği, takip, depolama ve depolanan verilerin yok edilme yetki prosedürleri ile takibin denetlenmesine dair süreçler".
Şimdi Rusya’nın bu karar karşısında ne yapacağı merak ediliyor.
Haberleşmenin takibi hangi şartta yapılır?
Haberleşmenin dinlenmesi ancak "suç şüphesi" durumunda, mahkemeden belli kişiler için ve ancak belirli bir süre boyunca verilen karar sonrası dinlenebiliyor.
Zaten eski dönemlerde dinlenen kişi sayısı sınırlı olabiliyordu. Ancak gelişen teknolojiler sonucu, artık "dinleme değil", "kaydetme" söz konusu. Yani toplu (blanket) takip mümkün oldu. Ancak suç şüphesi olmayan insanların dinlenmesi, "kişisel verilerin gizliliği", "özel hayatın korunması" nedeniyle hassas bir konu.
Bu konudaki en büyük skandal Edward Snowden'in sızdırdığı belgeler sayesinde 2 yıl önce ortaya çıkmıştı. Snowden Amerikan Ulusal Güvenlik Kurumu'nun (NSA), bütün trafiğe ulaşabildiğini ve takip ettiğini göstermişti[5]. Halkın ve sivil toplum kuruluşlarının büyü tepkisi sonucunda, Amerikan Kongresi toplandı ve bunun engellenmesi yönünde karar aldı. Bu karar da geçen haftadan itibaren uygulanmaya başlandı. ABD'de artık sadece "suç şüphesi" taşıyan kişiler ve belli sürelerde takip edilebilecek[6]
Türkiye'de takip ve kayıt yapılıyor
Türkiye'de ilk defa 2013 yılında BTK'nın aldığı bir karar nedeniyle herkesin takip ve kayıt edildiği ortaya çıkmıştı[7]. Önceleri sadece metadata denilen, "arayan numara, aranan numara, saat, tarih" bilgileri kayıt edilirken, giderek içeriğin de kaydedilmesi gündeme geldi.
Bu karar, yasal dayanağı olmadığı için operatörler tarafından uygulanamaz olarak değerlendirilince, yeni bir internet kanunu çıkarılma hazırlıklarına başlandı. Ancak araya giren 17-25 aralık olayları, bu kanun sürecinin beklenmemesi ve ilgili maddelerin bir torba kanun içine eklenmesi ile sonuçlandı.
Bu şekilde genişletilen 5651 sayılı kanunla da internetin takibi sözkonusu oldu. Yani sadece IP adresleri, tarih ve saat bilgileri değil, girilen web siteleri de takip ediliyor. Üstelik 5651 sayılı kanunun ilgili maddesi Danıştay tarafından iptal edildiği halde[8].
5651 sayılı kanunun "özel hayatın korunması" diye anons edildiği düşünülürse, bu çok ilginç bir tezat çünkü gördüğünüz gibi tam tersine özel hayat takip ediliyor.
Son notumuz da şu; yarın Anayasa Mahkemesi 5651'deki değişiklikler konusunda yapılan iptal başvurusu konusunda, taraflarla görüşme yapacak. Bakalım bizim Anayasa Mahkememiz ne karar verecek [9].