04 Ocak 2022

5G'de hazin bir "Uçtan Uca Yerli ve Milli" projesi

260 milyon TL'lik TÜBİTAK teşviki alınan projenin Nisan 2019'da bitirilmesi öngörülüyordu. 1 yıl da uzatma hakkı vardı. 2020'de ise prototip ortaya konulacaktı. Ama 2019'da proje bitmediği gibi 2020 ve hatta 2022 başındaki bugünlerde bitmedi

Yaklaşık 2,5 yıl önce yayınladığımız uzunca bir makalede, 2018 yılında kurulan "Haberleşme Teknolojileri Kümesi" altında başlatılmış olan "Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G" projesini anlatmış ve makalenin sonunu şöyle kapatmıştık[1]:

Şimdi aradan geçen 4 yılda HTK'nın ve içinden üretilen Gtent firmasının bu yerli ve milli diye sunulan 5G projede herhangi bir yere varamadıkları görülüyor. TÜBİTAK'tan alınan 80 milyon TL'nin -belki bir kısmı işe yaramışsa da, çoğunluğunun- heba olduğunu öğreniyoruz. Ama yukarıdaki sonuçtan da göreceksiniz, 2018 tarihli uzunca makalemizde zaten bugünü görmüş ve ikaz etmiştik.

Son durumu uzun yazı okumaya vakti olmayanlar için hemen başında özetleyelim.

Vakti olanlar için de tamamını anlatalım ki, belki bir ders alan çıkan ve bir daha bu tür algıya yönelik projeler yapılmaz. Ülkenin kendisi yerine başka birilerine avantaj sağlamaz.

Türkiye'ye yatırım yapacak mısınız?

5G teknolojisi üretme fikrinin temeli daha önceye gidiyor. Teknolojide maalesef üretici değil, tüketiciyiz. Bunun temeli de bugünkünden başlamak üzere daha önceki yıllara gidiyor. Maalesef üretimi desteklemek yerine ithalatı destekleyen hükümetlerle yaşıyoruz. Bunu güçlü hissedenlerin başında "teknoloji basını" gelir. Hükümetlerin yapmadığı yatırımları, teknoloji gazetecileri midelerinde ağrı ile hissediyor olsa gerek, çok uluslu bir teknoloji firmasının basın toplantısında mutlaka "Türkiye'ye yatırım planlıyor musunuz?" şeklinde bir soru duyarsınız.

Tabii ki bu soru, ülkenin düzenleyicilerine ve hükümetlerine de sorulur. Zaten bazı ülkesini seven bürokratların yaklaşımı da "Acaba bir şey yapabilir miyiz?" şeklindedir. Ama sorun bir hayli derin ve bürokratların yapabileceklerinden daha üst çabalar, en önemlisi "vizyon" gerektirir.

Haberleşme (telekomünikasyon) için yurtdışına ödenen dolarlar

Ülkemizin dışarıya en fazla para ödediği başlıklardan birisi "enerji" ise diğeri "Telekomünikasyon"dur. Aşağıda üç (Turkcell-Türk Telekom, Türk Telekom Mobil ve Vodafone) telekom firmasının son 20 yılda kendi raporladıkları rakamlarla altyapı yatırım miktarlarını görüyorsunuz.

Buradaki rakamın toplamlarına tablo olarak da bakarsak;

(Not: Telekom yatırımları konusunda başka bir yazı hazırlıyoruz. Ama bir not olarak iletelim, mobil operatörlere bütün olarak bakmakla birlikte, Türk Telekom + Türk Telekom mobilin yatırım miktarını da not edelim. 17.730 milyar dolar. Yani Türkiye'nin tüm altyapısının imtiyazını elinde tutan ve diğerlerini engellemeye çalışan şirketin yatırımı, toplam telekom yatırımlarının maalesef sadece yüzde 35'i.)

AKP hükümeti fabrika-şirket satışlarını, "yerli" ve hatta "yerli ve milli" algısı yaratarak kapatmaya uğraşıyor

Başta cep telefonları -hem sesli görüşme, hem de internet nedeniyle- olmak üzere haberleşme hayatımızın artık olmazsa olmazı, iş, özel hayat, eğitim, eğlence, oyun, seyahat, alışveriş, sağlık, e-Devlet, yani her şey artık bu haberleşme teknolojileri ile sağlanıyor. Ama son 20 yılda yapılan 50 milyar dolarlık yatırımın büyük kısmı yurtdışından alınan donanım ve yazılıma gitmiş durumda. Ülkenin cari açığına katkıda bulunuyor.

İşte bu nedenle teknoloji gazetecileri sürekli "Türkiye'ye yatırım planlarınız var mı?" diye soruyor. Bu bir ritüel durumunda olduğu için anlattım ama biliyorum ki, herkes "yerli" üretimin öneminin farkında.

Ülkenin her türlü "yerli" fabrikasını ve şirketini satan, yerli üretimi (başta tarım olmak üzere) baltalayan kanunlar yapan AKP hükümeti ise halkı "yerli" ve üstelik de "milli" üretim sözcükleri ilealgı bombardımanına tutuyor.

İşte yazının başında bahsettiğimiz, 4 yıla rağmen hâlâ bir şey başaramamış olan "Haberleşme Teknolojileri Kümesi"nin "Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G" diye sunulan projesi de maalesef algı durumunda.

3G ihalesinde yüzde 30 yerli katkısını denetlemeyen BTK sonunda kaldırdı

Bu "yerli katkısı" nerede çıktı derseniz, ilk olarak 2009'da 3G ihalesi için zamanın BTK yöneticileri, bu "yerli ve milli" modasına uygun bir şekilde, yüzde 30 yerli katkı payı ve yüzde 10 KOBİ'den alma şartı getirdiler[3]. "Ne kadar hoş" dedik. O günlerde -bugün ULAK olarak bildiğimiz- 4G baz istasyonu projesi de yeni konuşulmaya başlanmıştı.

Ama 3G'deki bu "iyi niyet" diyeceğimiz katkı payı için, yıllar içinde hiç denetim yapılmadı. Sonuçta gelinen nokta yüzde 1,28 ile başarısızlığa uğradı. Mobil operatörler BTK'ya başvurup, yerli ürün bulamadıklarını gerekçe gösterip, muafiyet istediler. BTK da 2017'de bu muafiyeti verdi[4].

Halbuki 2007 tarihli 5809 sayılı Elektronik Haberleşme Kanununun 6.maddesine bakarsanız, kanun BTK'nın denetleme görevini çok açık bir şekilde belirtir[5]:

Ama bugüne kadar BTK'nın bu görevlerini yerine getirmediği çok alan gördük. Örneğin, müşterinin (tüketici) kullandığı (gerçek) internet hızları şimdiye kadar hiç denetlenmedi.

4G'de kapsama alanı daha çok zayıf, yatırım devam edecek

Geldik 2016 yılındaki 4G ihalesine. BTK bu arada 3G'deki durumu biliyordu ama buna rağmen yeni ihaleye de "Yerli Katkısı" koydu. Üstelik yüzde 30 da yetmiyormuş gibi yüzde 45 denildi.

İşte o noktada OSTİM başkanlığında Abdullah Raşit Gülhan ve Mehmet Ali İnceefe organizasyonunda bir "Haberleşme Teknolojileri Kümesi (HTK)" kurulması düşünüldü. Amaç, Savunma Sanayi kümelenmesini örnek alarak, "mobil teknolojilerde yerli bir şeyler geliştirebilir miyiz?" düşüncesiydi.

Ama BTK kısa sürede bu yapıya el koydu. Kendisinin içinde olmayacağı bir HTK'nın operatörlere mal satamayacağını ileri sürerek, kendilerinin bunu yönetmesi gerektiğini söylediler. BTK, HTK grubunu yönetmeye başladığında ilk işi, "4G" yatırımları bitti, "5G"yi hedeflemeliyiz şeklinde bir değişiklik yapmaktı.

Oysa bugün 4.5G ihalesinden itibaren 5 yıl geçti ama aktüel (yani kullanıcıların bağlandığı hızları ölçen bulut firmalarının verileri ile) Türkiye'de 4G olan yerler aşağıda görülüyor. Yani bugün bile 4G yatırımları tamamlanmış değil. Halbuki AKP 2023'de 5G ihalesi yapmaktan bahsediyor. Yine "5G var" algısı yaratılacak ama 3-5 yere kurulacak 5G için hükümete aktarılacak milyar dolarlar söz konusu. Oysa ülkede 3G bile tam kapsanmış değil.

Yukarıda ülkemizin şebeke imtiyazını elinde tutan Türk Telekom’un yaptığı yatırımlarla, 4G çeken yerleri görüyorsunuz. Bu haritayı güncel olarak Dünya GSM Birliğinin burayı tıklayarak ulaşabileceğiniz sayfasından inceleyebilirsiniz. Gitmişken Yunanistan'ın kapsama alanına bakıp üzülebilirsiniz.

Yani 4G'de daha yapılacak çok yatırım var ama HTK buna bakmıyor. Neden ki?

Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G projesi

Haberleşme Teknolojileri Kümesi'nin yönetimi BTK'ya geçtiğinde BTK tarafından verilen hedef uyarınca "Uçtan Uca Yerli ve Milli 5G" projesi başlatıldı. Projeye tüm HTK firmaları değil, cluster usulü 16 firma dahil oldu ve TÜBİTAK'tan 260 milyon TL teşvik alındı.

Bu çok da eleştirildi. Çünkü "kümelenme" denilen yapının işlevi, küme içindeki tüm üreticilerin, tüm firmaların telekomünikasyon sektörünün büyümesine ve rekabetçi bir yapı kazanmasına ortak katkısını çoğaltmak iken sadece 16 firmayı öncelikleyen bir yapı ortaya çıktı.

260 milyon TL'lik TÜBİTAK teşviki alınan projenin Nisan 2019'da bitirilmesi öngörülüyordu. 1 yıl da uzatma hakkı vardı. 2020'de ise prototip ortaya konulacaktı. Ama 2019'da proje bitmediği gibi 2020 ve hatta 2022 başındaki bugünlerde bitmedi. Prototip zaten bu nedenle yok.

Proje başarısızlığını örtmek için önce Ulak'ın geliştirdiği teknolojiyi, bakanları araya koyarak almaya çalıştı. Hatta Ulak'ın açık açık şikayet edildiği "bize teknolojisini vermiyor" denilen röportajlar gördük [6].

16 firmadan 10 firmanın daha sonra Gtent diye bir firma oluşturduklarını gördük[7]. Hindistan'dan alınan yazılımla açık kapatılmaya uğraşıldı.

Ama proje yine de ortaya çıkarılamadı. Bunu biz söylemiyoruz. Aşağıdaki panelde 1 saat 15'inci dakikadan itibaren kendiniz dinleyebilirsiniz. Paneli yazılı olarak da okuyabilirsiniz[4]. Ekiptekiler ve BTK bu durumu TBD'nin ekim ayında Ankara'da düzenlediği panelde de söylemişti. Oradan da görebilirsiniz[8].

Projeye katılan 16 firmanın, 260 milyon TL olarak belirlenen teşvik çerçevesinde TÜBİTAK'tan 80 milyon TL civarı para aldıkları kaydediliyor. Ama TÜBİTAK proje tamamlanmadığı için gerisini vermedi. Yukarıdaki videodan da göreceğiniz üzere, şu anda firmalar TÜBİTAK'tan alamayacakları bu parayı Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığının ARGE Fonu ya da Evrensel Hizmet Fonundan almaya çalışıyor. BTK'nın bu işi başından beri yönetmesi nedeniyle, ortaya çıkan başarısızlığın örtülmesi için Bakanlığın da bu parayı vereceği bizzat Bakan Yardımcısı Sayan'ın sözlerinden anlaşılıyor.

Haberleşme teknolojileri kümesi ikiye bölündü

11 Aralık'ta HTK Olağan Genel Kurulu vardı. Yönetim de dahil kurullar seçildi. Ancak Yönetim Kurulu kendi arasından başkan seçemedi. Çünkü yukarıda anlattığımız durum da çerçevesinde ikiye bölünmüş durumdalar. Üç toplantı sonunda Başkan seçilemeyince Denetim Kurulu yeni bir Genel Kurul kararı aldı. Bu da 9 Ocak tarihinde yapılacak.

İkiye bölünenlerden Gtent'ciler (ki yönetimde ağırlıklı bulunuyorlar), Evrensel hizmet fonu ya da ARGE fonunu alıp hâlâ aynı yolda yürümek istiyorlar. Diğer grup ise yöntemin değişmesi gerektiğini, boşa ürün üretmeye, ARGE yapmaya çalışmak yerine, operatörlerle masaya oturup, ihtiyacın ne olduğunu anlayıp onu üretmenin doğru olduğunu söylüyorlar.

Çünkü TÜBİTAK'tan alınan onca paraya karşılık ortada ele tutulur bir proje - prototip yok. Gerçi gösterilen prototipimsi bir şey varsa da, içinde olanlar onun da cevap vermek adına Hindistan'dan alınıp uygulanmış bir şey olduğunu söylüyor.

4G lisans ihalesinde de 5 yılda gerçekleşen yerli katkı payında yanıltma var

BTK ise bugünlerde 4G'de yerli payını her gün artan oranlarla yüzde 18 - 20 sonra 23-25 filan diye arttırarak verip duruyor. Ama içinde ne var derseniz? Bilen yok. BTK bunu soranlara da açıklamıyor.

Yüzde 23-25 civarı rakamın 1,5 milyar dolar civarı etmesi lazım. Burada en fazla rakam yapacak şey ULAK, o da 1000 tane ancak satıldı yani yüzde 1 etmez. O zaman bu yüzde 25 nesi?

Bilen yok. Ama yorum çok. Birtakım firmaların daha önce "tiyatro sahnesi" diye tanımladığımız Çerkezköy'deki bir fabrikada [9] sanki "yerli üretimmişmişmiş gibi" yaptıkları ürünleri sattıkları ve bunların yerli katkı kabul edildikleri iddiaları var..

HTK'ya dahil şu anda 156 firma var. Neden 156 firma yerine 16 firmalı projeye ve hatta 10 firmalı Gtent'e kilitleniyoruz? Bilen yok. Oysa 156 firma belki farklı şeyler de yaratabilirler. Ama devlet kaynakları bu 156 yerine, daha küçük bir gruba yönlendiriliyor. Üstelik ortaya henüz çıkarabildikleri yeni bir şey olmadığı halde.

Üzücü ve sonu başından belli bir hikâye. Çok üzücü...



[1] HTK Çalışmaları ve ULAK

[2] BAKANLAR KURULU KARARI

[3] LGİ TEKNOLOJİLERİ VE İLETİŞİM KURULU KARARI

[4] Mobilfestte 5G Panelinde HTK Konuşuldu

[5] 5908 Sayılı Elektronik Haberleşme Kanunu

[6] Türkiye, 5Gde altyapı teknolojisini geliştirdi

[7] GTENT, Türkiyeyi 5G İle Buluşturmaya Hazırlanıyor

[8] 4. ANKARA KOBİLER VE BİLİŞİM KONGRESİ (1 saat 55.dakikadan itibaren)

[9] 4.5G de Yerli Üretim Yine miş gibimi Kalacak ?

Yazarın Diğer Yazıları

Neden bazı sitelere erişimde sıkıntı oldu?

Çeşitli hizmetler veren Cloudflare'i ülkemizde en çok "dDOS temizleme hizmetleri" ile biliyoruz. Trendyol'undan, Yemeksepetine, çeşitli gazetelerden, eksisozluğe, arabam.com'a kadar pek çok sayıda Türk web sitesi tarafından da kullanılıyor. Detayları Dağhan Uzgur'a sorduk

Trendyol "buybox" soruşturmasında, Rekabet Kurumu’na taahhüt metni sundu

İddiaya göre e-ticaret platformları, müşteriye gösterilecek satıcı konusuna daha doğrusu satıcılar arasında fiyatlara müdahale edebiliyor ve böylece son kullanıcının alım şartlarını etkiliyor

Avrupa endişeli, dikkatler denizaltı kabloları üzerinde

Denizaltı kablolar, uluslararası veri trafiğinin yaklaşık yüzde 99'unu taşıyan küresel internet bağlantısının omurgasını oluşturur. Bu kablolar, bulut bilişim, finansal işlemler ve medya akışı gibi hizmetleri etkinleştirerek küresel iletişim için kritik öneme sahip

"
"