15 Mayıs 2014

Davutpaşa’dan Soma’ya İş cinayetlerinde adalet mücadelesi

Adalet Arayan İşçi Aileleri şimdi de Soma’da göz göre göre gelen katliamda hayatını kaybedenlere saygı, ailelerine dayanışma ve sorumlularına öfke göstermek için biraraya geldiler

Bugün 19:00’da, DİSK, KESK, TTB ve TMMOB gibi sendika ve meslek odalarının Tünel’de toplandığı dakikalarda, İstiklal Caddesi’nin diğer ucunda başka bir grup toplanmıştı. Adalet Arayan İşçi Aileleri yine kendi başlarına, yine vakur, yine dimdik Taksim tramvay durağındaydılar. ‘‘Soma’da hayatını kaybedenlere saygı, sorumlulara öfke’’ yürüyüşüydü onları bir defa daha biraraya getiren.

 

Peki kim bu Adalet Arayan İşçi Aileleri?

 

Adalet Arayan İşçi Aileleri’nin miladı 31 Ocak 2008’de Davutpaşa kaçak maytap atölyesinde meydana gelen patlamaya dayanıyor. Davutpaşa’da hayatını kaybedenlerin aileleri, bu acı olay sonrasında tek bir amaç belirlediler: 21 insanın hayatına mal olan iş cinayetinde sorumluluğu olan bütün kişi ve kurumların yargılanması ve cezalandırılması. Bu taleplerine rağmen savcılıkça iddianamenin düzenlenip davanın açılması neredeyse 2,5 yılı buldu. Bu süreçte Davutpaşalı aileler adalet mücadeleleri etrafında birbirine kenetlendiler ve 35 hafta boyunca her cumartesi 12:00’da Taksim Meydanı’nda ceza davasının açılması için toplandılar. Yalnızlıklarına rağmen, direndiler ve ilk amaçlarına ulaştılar.

 

Belediye başkanını sanık sandalyesine oturttular

 

Nihayet dava açıldı, fakat sonrası da kolay olmadı. Sıradaki mücadelelerini, davanın gerçek sanıklarının sanık sandalyesine oturtmak üzerine verdiler. İlk iddianamedeki tek şüpheli kamu görevlileri Zeytinburnu Belediyesi’nde olay günü ve öncesinde çalışan birkaç kişiydi. Oysa bilirkişi raporuna göre, Zeytinburnu Belediye Başkanı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Belediye Başkanı Kadir Topbaş ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı – İş Teftiş kurulu Başkanlığı kusurluydu. Aileler yetkililerin yargılanmasında ısrar ettiler ve yine kazandılar. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İstanbul Çalışma Bölge Müdürü Atakan Tanış ve Zeytinburnu Belediye Başkanı Murat Aydın da davaya sanık sıfatıyla dahil edildi. İBB Başkanı’nın yargılanmasına dair itirazlar ve dava süreçlerinden sonuç alınamadığı için mesele Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne taşındı.

 

Ailelerin mücadelesi ortaklaştı

 

Davutpaşalı Ailelerin azmi ve adalet mücadelesi Türkiye Cumhuriyeti’nde her gün 3 ila 8 kişinin hayatına mal olan iş cinayetlerine dair miladi bir yer tuttu. Davutpaşa’dan sonra gerçekleşen iş cinayetlerinde hayatını kaybedenlere taziye ve dayanışma ziyaretlerinde bulundular, dayanışma gösterdiler. Varolan kanunların uygulanmaması, denetimsizlik, işletmecilik hataları ve her kademede eğitim eksikliği sonucu yakınlarını kaybeden aileler, benzer durumlar yaşayan aileleri cesaretlendi ve adalet mücadelesi ortaklaşıp daha da büyüdü.

 

Her ayın ilk pazarı Vicdan ve Adalet Nöbeti tutuyorlar

 

20 Mayıs 2012’den beri her ayın ilk pazar günü Galatasaray Meydanı’nda iş cinayetlerinde hayatını kaybedenleri anmak ve gündemde tutmak için Vicdan ve Adalet Nöbeti tutmaya başladılar. Tüm sorumlular yargılanana ve cezalarını çekene dek bu nöbeti tutmakta kararlılıklarını sürdürüyorlar, haziran ayının ilk pazarı 13:00’da 30. Nöbet için biraraya gelecekler. 28 Nisan’ın İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü ilan edilmesi için 3 yıldır yürüyüş yapıp etkinlik düzenliyorlar. Bu sene internet üzerinden bir imza kampanyası başlattılar ve 28 Nisan’da bizzat Ankara’ya gidip Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık ve Meclis’teki dört parti başkanlığına bu taleplerini ilettiler.

 

Hiçbir sendika, siyasi parti, meslek odası arkalarında değil

 

3 Şubat 2011’de Ankara-Ostim’de ve İvedik’te, 10 Eylül 2010’da Gaziosmanpaşa-Bedaş’ta, 9 Kasım 2011’de Van-Bayram Otel’de, 11 Mart 2012’de Esenyurt-MarmaraPark Forum AVM’de, 1 Mayıs 2012’de Arka Sıradakiler dizi setinde, 7 Ocak 2013’te Zonguldak-Kozlu’da, 17 Haziran 2013’te Muğla-Milas/Güllük’te ve 31 Ekim 2013’te Esenyurt-Doğa Hastanesi’nde çalışırken hayatını kaybeden insanların yakınları kendi işkollarına dair hiçbir sendika, siyasi parti, meslek odası vb. destek vermemesine rağmen bıkmıyorlar, yılmıyorlar. ‘‘İş kazası değil cinayet’’ ‘’Kaza da kader de değil cinayet’’ ‘‘Geride kalanlar için’’ ‘‘Bir daha yaşanmasın diye’’ ‘‘Tüm sorumlular yargılansın’’ söylemleri etrafında toplumsal adalet saikiyle gerekli hukuki adımları attılar. Bugün Soma’da yaşananların karşısında geniş bir kitlenin iş ‘‘kazası’’ yerine ‘‘iş cinayeti’’ söylemini kullanıyor olmalarında Adalet Arayan İşçi Ailelerinin büyük bir payı var.

 

Bu sefer Soma’nın yanındalar

 

Adalet Arayan İşçi Aileleri şimdi de Soma’da göz göre göre gelen katliamda hayatını kaybedenlere saygı, ailelerine dayanışma ve sorumlularına öfke göstermek için biraraya geldiler. Taksim tramvay durağından Galatasaray’a hiçbir engelle karşılaşmadan alkışlar eşliğinde yürüdüler, Galatasaray Meydanı’nda kolluk kuvvetlerinin gölgesinde basın açıklamalarını yaptılar. Her zamanki gibi ‘‘Kaza da, kader de değil’’ diyerek. Bu sefer maalesef bir cümleleri daha vardı ‘‘Cinayet de değil KATLİAM!’’ 

Yazarın Diğer Yazıları

Umberto Eco: Başarımın sebebi okura kitabın başından itibaren hakaret etmem

'Rönesans adamı' Umberto Eco aksilikle şakacılığı üslubunda iyi harmanlayan biriydi...

Seçim bildirgelerinin önyargısız analizi

7 Haziran'dan bu yana partilerin söyleminde çok büyük değişiklik görülmüyor...

28 Nisan Neden İş Cinayetlerinde Hayatını Kaybedenleri Anma ve Yas Günü İlan Edilmeli?

Çalışırken ölmek, sakat kalmak, meslekte iş göremez duruma gelmek istemiyorsak üzerimize düşeni yapmak bizim elimizde.