06 Şubat 2014

Soçi Kış Olimpiyatları başlıyor

Soçi Kış Olimpiyatları ile ilgili tartışmalar oyunlar sona erdikten sonra bile sona ermeyecek gibi görünüyor

Soçi Kış Olimpiyatları, yarın yapılacak açılış töreniyle başlıyor. 7-23 Şubat 2014 tarihleri arasında düzenlenecek Olimpiyat oyunları gergin bir atmosferde gerçekleşiyor. Açılışa çeşitli ülke liderleri katılırken, birçok lider de iştirak etmedi.

Olimpiyatların başlaması, Dünya Çerkesleri için özel bir anlam ifade ediyor. 4 Temmuz 2007 yılında Guetamala’da toplanan Uluslararası Olimpiyat Komitesi,  2014 Kış Olimpiyatları’nın Soçi kentinde yapılması kararını almıştı. Bu tarihten itibaren Çerkesler, olimpiyat oyunlarına karşı büyük kampanyalar, demokratik protestolar ve yürüyüşler ile çesitli aktiviteler düzenleyerek şöyle sordular: Neden Soçi?

 

Soçi, Çerkesler için neden önemli?

Bu soru çok anlamlıydı Çerkesler açısından. Çünkü Soçi, Çerkes sürgün ve  soykırımının ana merkezlerinden birisiydi. Rusya’nın neden çok geniş bir ülkede özellikle burayı seçtiği tartışıldı. Putin’in planları açısından burasının seçilmesinin özel anlamı var.

Büyük Petro iktidarı sırasında, Rus İmparatorluğu Karadeniz kıyılarının bir kısmını işgal ve genişleme kararı aldı. Başta İngilizler ve Türkler tarafından yardımıyla, Çerkesler neredeyse bir yüzyıl direndiler. III. Çar Alexander komutası altındaki saldırılar, daha agresif ve öldürücü idi. Bu durum, Rus zaferi ile sonuçlandı, 1864 yılı ise bunun en şiddetli aşamasıydı. Bölgede yaşayan yaklaşık 3 milyon Çerkesin, 1,5 milyonun öldürüldüğü ve bir milyon kişinin ise başka ülkelere kaçtığı tahmin edilmektedir. Şu anda, bu etnik grubun yaşayan 5-6 milyon üyesi anavatanlarından uzakta % 90'ı Türkiye, Suriye, Ürdün ve İsrail'de yaşıyor. (Helena Rebello, globoesporte.globo.com)

Rus hükümeti ise, Çerkes Soykırımı’nı reddediyor. Fakat cin bir kez şişeden çıktığında, bir daha içeriye girmez. Gerçekler de böyledir, üstü kapatılamaz, 150 yıl sonra da olsa ortaya çıkar.

 

Çerkeslerden Tayyip Erdoğan’a eleştiri,  Selahattin Demirtaş’a övgü

Türkiye Çerkeslerinin en azından çoğunluğu açısından ise, Başbakan Tayyip Erdogan’ın Türkiye’de yaşayan milyonlarca Çerkesi hiçe sayarak, Soçi’ye giderek Olimpiyat Açılışı’na katılması hayalkırıklığına neden oldu. Ȍzellikle Facebook ve internet ortamındaki Çerkes forumlarına göz attığımda, AKP’ye oy vermiş olan Çerkeslerin bile bu durumu eleştirdiklerine ve bunu seçim zamanında hatırlayacaklarını söylediklerine tanık oldum.

BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş ise, 4 Şubat 2014 tarihinde grupta yaptığı konuşma ile Türkiye Çerkeslerinin gönlünü kazandı.

Demirtaş şöyle dedi: “Soçi’de Rus-Çerkes savaşı sırasında Çerkes halkının son direniş noktasında orada direnen bütün halkın katledildiği bir bölge var. Çerkesler orayı ‘kızıl çayır’ olarak adlandırıyor. O bölgede olimpiyat köyü inşa ediliyor. 2014 Kış Olimpiyatları açılışında Çerkes katliamının yapıldığı yerdeki olimpiyat köyünde yapılacak. Başbakan Erdoğan da açılışa gidecek. Buradan Erdoğan’a çağrı yapıyoruz henüz ortaya çıkmamış bu Çerkes katliamı adına o açılışı protesto ederek gitmemelisiniz. Bizler Kürtler olarak bu dramın ne demek olduğunu iyi anlarız. Biz Çerkes halkının bu konudaki direnişinin yanındayız.” (http://www.bdp.org.tr)

 

Tartışma sürecek

Soçi Kış Olimpiyatları ile ilgili tartışmalar oyunlar sona erdikten sonra bile sona ermeyecek gibi görünüyor. Dünya Çerkeslerinin asıl istemi ise, Çerkes Soykırımı’nın, Rus hükümeti ve diğer devletler tarafından resmen tanınması, geri dönüşün kolaylaştırılması ve bu doğrultuda gerçekçi adımlar atılması. Olimpiyatlara karşı Çerkeslerin yaptığı aktiviteler, dünyada pek bilinmyen bu gerçekliğin de yavaş yavaş dünya guüdemine gelmesi yolunda bir adım oldu.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

İktidar kavramı üzerine anarşist notlar

İktidar olgusu, çağlar boyunca insanın birbiri üzerinde egemen olma, yönetme ve yönlendirme arzularına neden olmuştur. Bu olgu, imparatorluklar kurmuş, yıkmış, toplumsal ve bireysel düzlemde ise ilişkilerin niteliğini belirlemiştir.

Gerçek nedir? Ya da gerçek gerçek midir?

Bu soru tarihsel olarak filozofların yanıt aradığı en önemli sorulardan birisidir. İnsanların çoğu aslında toplumsal yaşam içerisinde gerçeği aramazlar, daha doğrusu gerçek diye bir sorunları yoktur. Çünkü çoğu zaman gerçeğe ulaşma çabası riskli ve tehlikelidir.