David Bowie: Nereye gitti bilmiyoruz ama sıkıldığımız kesin!
2013'ten 2018'e kadar dünyayı dolaşan Bowie sergisini kaçırdığınıza üzülmeyin; artık bir telefon aplikasyonu var
Gitmeden önce, “Nereye gidiyorum bilmiyorum, ama sıkıcı olmayacağı kesin” demişti. O gittikten sonra büyük bir boşluk olduğu kesin. O boşluğu doldurmak için de 2016’dan beri Ocak ayının ikinci haftasını “David Bowie Haftası” olarak kutluyoruz. Nasıl olmasın? 8 Ocak, “dünyaya düşen adam”ın doğum günüydü, 10 Ocak ise ölüm yıldönümü.
Bu hafta, 2016’da 69 yaşında yaşamını yitiren David Bowie’yi anmaya doyamadığımız bir hafta oldu. Sosyal medya, sanatçının fotoğrafları, müzikleri ve filmleriyle dolup taştı.
Bütün albümlerini 10-12 saatte arka arkaya dinleyenler mi ararsınız, bir hafta boyunca eve kapanıp tüm filmlerini bünyeye indirenler mi, yoksa üç gündür yeni bir telefon uygulamasıyla Bowie müzesinde dolaşanları mı…
Bowie özlemi sizi de sardıysa, onu daha yekpare bir şekilde hatırlamak ve anmak istiyorsanız, buyurun.
David Bowie: Bir Hayat
Internet, David Bowie’yi daha yakından tanımanıza imkan veren çok sayıda kitaba erişim fırsatı sağlıyor. Öne çıkanlardan bir tanesi İngiliz gazeteci Dylan Jones’un, Bowie’nin arkadaşları, rakipleri, aile fertleri ve onu tanıyan muhtelif pop yıldızlarıyla yaptığı 180 röportajdan oluşan kapsamlı biyografi kitabı, “David Bowie: A Life” denebilir. Paul McCartney, Bono, Madonna, Tony Visconti, Lady Gaga, Elton John, Iman, Angie Bowie, Iggy Pop, Damien Hirst ve Bob Geldof gibi, Bowie’nin yaşamına eşlik eden insanlar arasından titizlikle seçilen isimler, David Robert Jones olarak dünyaya gelen David Bowie’nin 69 yıllık yaşamının tüm duraklarını tanıklıklar üzerinden anlatıyorlar.
Yol arkadaşlarının çizdiği Bowie portresinde, boğucu aile evinden çıkıp kendini ifade etmek için can atan genç bir adamın ilk sahne başarısızlığıyla da tanışıyorsunuz, Hanif Kureishi’nin söz aldığı 60’ların Londra’sıyla da. Değişik perspektiflerden ele alınan, belgesel film tadındaki “tuğla” biyografiye, Bowie ile bire bir yapılmış röportajlar da nefis bir şekilde yedirilmiş. Yaklaşık 800 sayfa olan bu kitap, Bowie mitini deşmeyi başaran, okuyucusunu ona yakınlaştıran kitapların başında geliyor. Hayranlarının tanrılaştırdığı kült figürüyle köşedeki kafeden kahvesini alan komşu, aynı kitapta buluşuyor.
Bowie filmleri gecesi düzenleyin!
Çünkü Bowie nasıl 26 stüdyo albümü kaydettiyse, eşzamanlı olarak da bazı filmlerde rol aldı. Nisbeten yakın tarihli (2006), Nikola Tesla karakterini canlandırdığı Christopher Nolan filmi “The Prestige” ile başlayıp, 1976 yapımı, Bowie’nin "tıpkı izleyenler gibi ben de, bu filmdeki rolümü yaşamım boyunca hatırlayacağım” dediği “Dünyaya Düşen Adam”a doğru geri sarabilirsiniz.
Bowie App’ıyla sanal Bowie müzesine girin!
İlk kez 2013’te Londra’daki Victoria & Albert Museum’da yer alan ve 2018’e kadar dünyayı dolaşan Bowie sergisini kaçırdığınıza üzülmeyin; artık bir telefon aplikasyonu var. 8 Ocak’ta dolaşıma giren “David Bowie Is” uygulamasıyla, Gary Oldman’in muhteşem sesi aracılığıyla sanatçının hareketli yaşamına sızabiliyoruz. Yaşasaydı 72 yaşına basacak olan Bowie’nin doğum gününe yetişen bu uygulama Sony Music tarafından beş gün önce lanse edildi.
Uygulamada Bowie’nin anı fotoğraflarını, kostümlerini, eskizlerini, el yazması mektuplarını, 3D videolarını ve pek çok özel eşyasını evire çevire incelemek mümkün… Müzikleri eşliğinde, başarıyla hazırlanan bütün bu eğlenceye “her şey dahil” 7.99 Euro’ya erişim serbest!..
Sanal sergiyi gezerken alabildiğine özgürsünüz. Tüm bölümlerde istediğiniz gibi ileri geri dolaşabilir, her bir parçayı en ince ayrıntısına kadar yakınlaştırarak izleyebilirsiniz. Fotoğrafların ve videoların geniş yazılı açıklamaları bulunuyor. Bir sergiyi fiziksel olarak kalabalıkla birlikte dolaşmanın sıkıntıları burada yok.
Uygulama, Ziggy Stardust’tan son albümü BLACKSTAR’a kadar, Bowie’nin müziğini, etkilendiği insanları, kariyerini, gelişimini, en başından itibaren avucunuzun içine getiriyor.
“Space Oddity” 50 yaşında!
Bowie’nin kült niteliğindeki “Space Oddity” albümünün 50. yıl şerefi için, yeni bir plak seti de hazır sayılır. Bu setin içinde daha önce gün yüzü görmemiş dokuz parça yer alıyor. Albüm kayıtları sırasında ortaya çıkan demolar geçtiğimiz Aralık ayında bazı “streaming” platformlarında erişime açıldı. Yakın zamanda da “Spying Through A Keyhole” ismiyle ilk kez fiziksel olarak satışa sunulacak.
Ölümünden üç yıl sonra David Bowie’yi, ister müzikleriyle ister oynadığı filmlerle anın, bana kalırsa 69 yıllık ömründe onu en iyi tarif eden ve yaşamıyla örtüşen film, Walter Tevis’in aynı isimli bilim kurgu romanından uyarlanan “Dünyaya Düşen Adam”dı. Sanki o hep, Nicholas Roeg’in kariyerinin başlarında çektiği bu unutulmaz filmdeki Thomas Jerome Newton karakteriydi ve hiçbir zaman bu dünyanın yerlisi olmadı.
Ne olduğunu ve ne yaptığını çok net ifade ettiği, yine aynı filmde geçen bir diyalogla yazımı sonlandırayım:
Mary-Lou: Sizi gerçekten sevdim Bayım. Ne iş yapıyorsunuz? Yani yaşamak için?
Thomas Jerome Newton: Şey, ben sadece ziyaretçiyim.
İki yüzlülüğü parmakla göstermek, netliğe ve huzura kavuşmak için dolaysız bir seçenek gibi görünür. Dayanışma fakiri bir dünyada terk edilmiş insanlar arasında kendini terk edilmiş olarak tanımlayarak dengede görünme şansı sunar
Özellikle tatilde ihtiyaç var tanıklığa.. Ne aşk, ne eğlence tanık olmadan yaşanmış sayılmaz. Bu tanıklığın dümeni yine Instagram’da; özellikle de müzikli yerlerde. Havaya doğrultulan ya da burna sokulan cep telefonları yoksa, o eğlence yaşanmış sayılmıyor…
YouTube’da milyonlarca tık alan kült klasiği “Mother Earth's Plantasia” albümüyle Mort Garson, “How To Make A Plant Love You” isimli yeni çıkan kitabıyla Summer Rayne Oakes, “Millenial” kuşağının yükselen zevk ve ihtiyaçlarına cevap veriyor…