12 Şubat 2025

Vergide uzlaşmayı toptan kaldıralım gitsin!

Uzlaşmada neden vergi aslında ve cezada indirim yapıldığı tutanağa bağlansaydı, saydamlık ve sorumluluk açısından çok daha isabetli olurdu ve uzlaşma müessesesi tartışılır olmaktan çıkardı

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek

Değerli okurlar, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in TV100’e verdiği özel röportajda uzlaşma ile ilgili sözlerini duyduğumda çok şaşırdım.

Sayın Bakan uzlaşmanın bir “itiraz” yolu olduğunu, vergi müfettişlerince yazılan sakat (!) ve yanlış raporlara ilişkin uzlaşmalarda geçmişte vergi aslında indirim yapıldığını, bunu 2024 yılında çıkardıkları kanunla engellediklerini ve vergi aslının uzlaşma kapsamından çıkarıldığını açıkladı.

Bu açıklamadan Maliye’nin uzlaşma müessesesini yanlış anladığını, geçmişteki birkaç münferit olay nedeniyle kamuoyunda tartışılmadan alelacele alınan yanlış bir kararla vergi aslının uzlaşma kapsamından çıkarıldığı sonucunu çıkardım.

Önceki yazılarımda da belirttiğim üzere, Bakan Şimşek’in ilk bakanlığı döneminden beri uzlaşma müessesesine karşı olduğunu, kaldırmak için çaba gösterdiğini biliyoruz.

İkinci bakanlık döneminde önce uzlaşmayı fiilen kaldırmaya teşebbüs ettiler. Gösterilen tepki üzerine bu kararı uygulayamadılar. Sonra 2 Ağustos 2024 tarihinde yürürlüğe giren yasal düzenleme ile vergi aslında uzlaşmayı kaldırdılar. Artık sadece cezada uzlaşma mümkün.

Bu kararın neden hatalı olduğunu aşağıda özetlemeye çalışacağım, ancak önce Bakan’ın son açıklamasındaki sözlerini kısaca değerlendireceğim.

Öncelikle uzlaşma bir itiraz müessesesi değildir!

Uzlaşma, mükellef ile idare arasındaki fikir ayrılığının yargıya intikal etmeden idari aşamada çözülmesini sağlayan barışcıl bir düzenlemedir.

Vergi uyuşmazlıklarını yargıya intikal etmeden sona erdirmeyi amaçlayan, yargının iş yükünü azaltan bir uygulamadır.

Mükellef ile idare arasındaki uyuşmazlığı, tarafların karşılıklı anlaşarak ortadan kaldırmalarını sağlar.

Mükellef uzlaşarak ödeyeceği tutardan indirim kazanır, İdare ise vergiyi bir an önce tahsil eder.

Özetle iki tarafın da fayda sağladığı ve uzun bir süre başarı ile uygulanan bir müessesesidir uzlaşma. Geçmişte haksız olduğu konularda bile bu müessese sayesinde Maliye ciddi miktarda vergi tahsil etmiştir.

Uzlaşma ile ilgili maddede, vergi ziyaına sebebiyet verilmesinin kanun hükümlerine yeterince nüfuz edememekten ya da Vergi Usul Kanunu’nun 369’uncu maddede yazılı yanılmadan kaynaklandığının veya bu Kanun’un 116, 117 ve 118’inci maddelerinde yazılı vergi hataları ile bunun dışında her türlü maddi hata bulunduğunun veya yargı kararları ile idarenin ihtilaf konusu olayda görüş farklılığının olduğunun ileri sürülmesi durumunda uzlaşma talep edilmesi mümkündür. Yani sakat raporlar için değil gri/tartışmalı alanlarda düzenlenen raporlara dayanılarak yapılan tarhiyatlar için uzlaşma talep edilebilir.

Vergi aslında uzlaşma kaldırılmak yerine vergi aslında indirim yapılmasına ilişkin eleştiriler de dikkate alınarak konu yeniden düzenlenseydi, çok daha isabetli olurdu.

Uzlaşmada neden vergi aslında ve cezada indirim yapıldığı tutanağa bağlansaydı, saydamlık ve sorumluluk açısından çok daha isabetli olurdu ve uzlaşma müessesesi tartışılır olmaktan çıkardı. Sorunu bu şekilde çözmek (!) doğru olmamıştır.

Bu yaklaşım, yaşanan uyuşmazlıkları hem pratik hem de hukuki güvenlik çerçevesinde hızlı bir şekilde çözüme kavuşturan uzlaşma uygulamasının olumlu yanlarının hiç dikkate alınmadığını gösteriyor.

Uzlaşma müessesesi sanıldığından çok daha önemli bir müessesedir. Birçok ülkede benzer uygulamalar vardır.

Vergi aslı ile cezayı uzlaşmada ayrı düzenlemelere tabi tutmak karmaşa ve adaletsizlik yaratacak ve uyuşmazlıkları artıracaktır. Zaten İdare ile mükellefler arasında son yıllarda çok sayıda uyuşmazlık yaşanmaktadır, buna yeni uyuşmazlıkları eklemenin hiçbir anlamı yoktur.

Sayın Bakan’ın açıklamalarında şaşırdığım ikinci husus, vergi müfettişlerinin “sakat” rapor düzenlemelerine ilişkin kısım.

Vergi Denetim Kurulu’ndan sakat rapor çıkamaz!

Eğer sakat rapor çıkabileceği düşünülüyorsa, bunu düzeltmenin yolu vergi aslını uzlaşma dışına çıkarmak değildir. Vergi Denetim Kurulunun ilgili birimleri sakat/yanlış rapor çıkmasını önlemek zorundadır.

Kaldı ki “sakat” rapor üzerinden vergi tahsil etmeye çalışmak da kabul edilemez!

Vergi aslını uzlaşma dışına çıkarmanın gerekçesi bu olamaz!

Erdoğan Sağlam kimdir?

Erdoğan Sağlam Ankara'da doğdu, ancak nüfusta doğum yeri olarak Çorum görünüyor.

Liseyi İstanbul Maliye Okulu'nda yatılı okudu. Böylece mesleğe çok erken bir giriş yaptı. Ardından Ankara Üniversitesi, Siyasal Bilgiler Fakültesi İktisat Bölümü'nü bitirdi. Üzerinde lise ve fakülteyi ikincilikle bitirmek gibi bir lanet vardır. En birinci ikincidir.

Üniversiteyi bitirmesinin ardından Maliye Bakanlığı Hesap Uzmanlığı Kurulu sınavını kazandı. Yedi yıl Hesap Uzmanı olarak çalıştıktan sonra 1994 yılında ayrılarak özel sektöre geçti. Bir yıl süreyle bir şirketler grubunun mali işler direktörlüğünü yaptı.

İzleyen dönemde uluslararası danışmanlık ve denetim şirketlerinden BDO Türkiye'ye (Denet) katıldı. Halen ortak ve yönetim kurulu üyesi olarak faaliyetine devam ediyor. Eşini ve işini çok seviyor.

Başta Vergi Konseyi ve TÜSİAD olmak üzere pek çok mesleki sivil toplum kuruluşunun vergi çalışmalarına katkıda bulunuyor.

2003 -2010 yılları arasında ve 2020 yılında Milliyet gazetesinde, çalışma hayatı boyunca mesleki dergilerde vergisel konularda çok sayıda makalesi yayımlandı. Mayıs 2020'den itibaren T24'te yazmaya başladı.

Teknik bir kitap yazmak istemediği için henüz bir kitabı yok. İleride en azından bir şiir kitabı, bir de polisiye roman yazmak istiyor. Yeminli mali müşavirlik ve bağımsız denetçilik lisanslarına sahiptir.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Maliye sokağa çıkıyor, hasılat denetimleri başlıyor!

Maliye'nin son dönemlerde, geçmişte uygulanan ancak çok önceden terk edilen müesseseleri ısıtarak gündeme getirdiğini gözlemliyoruz. Sanırım vergi tahsilatını artırma düşüncesi Maliye'yi bu hatalara düşürüyor. Uygulama ısrarla sürdürülür ve somut tespitler olmaksızın tarhiyatlar yapılırsa, son dönemlerde sayısı çok artmış olan uyuşmazlıklara yenilerinin eklenmesi kaçınılmazdır!

9 soruda e-ticarete getirilen yüzde 1 stopaj uygulaması

Stopaj ve KDV tevkifatı gibi uygulamaların, kazançlarını beyan konusunda riskli durumda bulunan mükellefleri hedef almak yerine, büyük ve ödeme sorunu olmayan, uyumlu mükellefleri hedeflediğini görüyoruz. Bu da amacın tahsilat (bir an önce tahsilat) olduğunu teyit ediyor

Vergide 2025 tahminlerim…

Korkutmak gibi olmasın ama 2025 yılında radikal kararlar alınması ihtimal dahilinde. Umarım kapalı kapılar ardında yeni ek vergiler ve net aktif vergisi gibi olağanüstü düzenlemeler için hazırlık yapılmıyordur!

"
"