26 Temmuz 2021

Matrah ve vergi artırımında düzeltme beyannameleri ve tarhiyatlar nasıl dikkate alınacak?

Prensip olarak matrah/vergi artırımına, ilgili dönemlere ilişkin verilen beyannamelerdeki tutarlar esas alınır.

Değerli okurlar, son yapılandırma kanunu ile getirilen imkânlardan biri olan ve kamuoyunda “vergi sigortası” olarak adlandırılan düzenleme kapsamında; 2016 ila 2020 yıllarına ait gelir/kurumlar vergisi, KDV ve bazı gelir /kurumlar vergisi stopajları için matrah veya vergi artırımından yararlanılması mümkündür. Bu durumda, ilgili yıllar için söz konusu vergi türlerinden dolayı herhangi bir vergi incelemesi veya tarhiyat yapılamayacaktır.

Bu konuyu daha önce farklı yönleriyle defalarca yazdığım için detaylara girmeyeceğim, yazımın altındaki linklerden önceki yazılarıma ulaşabilirsiniz.

Prensip olarak matrah/vergi artırımına, ilgili dönemlere ilişkin verilen beyannamelerdeki tutarlar esas alınır. Bugünkü yazımda, sonradan verilen düzeltme beyannameleri ile yapılan tarhiyatların matrah/vergi artırımına etkisini açıklamaya çalışacağım.

Kanun ne diyor?

Yapılandırma kanununa göre, matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin ilgili vergilendirme dönemlerine ilişkin olarak kanunun yayım tarihi olan 9 Haziran 2021 tarihinden önce yapılıp kesinleşen tarhiyatlar, ilgili dönem beyanı ile birlikte dikkate alınmak zorunda. (7326 sayılı Kanun Md. 5/1-j, 5/2-f ve 5/3-d)

Görüldüğü gibi kanun, matrah/vergi artırımına konu vergi ve döneme ilişkin tarhiyatların, kanunun yayım tarihinden önce yapılmış ve kesinleşmiş olması halinde ilgili dönem beyanları ile birlikte dikkate alınmasını emrediyor.

Burada dikkate edilmesi gereken husus, sadece tarhiyatın kanunun yayımından önce yapılmış olmasının yeterli olmadığı, kesinleşmenin de kanunun yayımından önce gerçekleşmesi gerektiğidir.[1]

Tebliğde hangi açıklamalara yer veriliyor?

Tebliğde, matrah ve vergi artırımında bulunan mükelleflerin ilgili yıllarda düzeltme beyannamesi vermeleri ve bu düzeltme işlemlerinin kanunun yayımlandığı tarihe kadar sonuçlandırılmış olması hali de dâhil olmak üzere ikmalen, re’sen ve idarece yapılıp Kanunun yayımlandığı tarihten önce kesinleşen tarhiyatlar ve vergilerin (katma değer vergisi tarhiyatında “hesaplanan katma değer vergisi”nin), matrah ve vergi artırımına esas ilgili dönem beyanlarına ilave edileceği, bir başka ifade ile matrah ve vergi artırımının, kesinleşen tarhiyatlar da dikkate alınarak yapılacağı açıklandı.

Böylece kanunda açıkça ifade edilmeyen, düzeltme beyannamelerinin “kesinleşen tarhiyatlar“ kapsamında değerlendirileceği hususu açıklanarak, bu konudaki tereddütler giderildi.

Ayrıca, kesinleşme aşamasının da kanunun yayımından önce gerçekleşmesi gerektiği açıklığa kavuşturuldu.

Buna göre, kanunun yayım tarihi olan 9 Haziran 2021’den önce, matrah artırımında bulunulan dönemlerle ilgili olarak;

  • Düzeltme beyannamesi verilmişse, bu düzeltme talebinin 9 Haziran 2021’den önce sonuçlandırılması halinde matrah/vergi artırımına düzeltme sonucu oluşan (artan veya azalan) tutarlar esas alınır.
  • Tarhiyat yapılmışsa, bu tarhiyatın 9 Haziran 2021’den önce kesinleşmesi halinde kesinleşen tarhiyatlar ve vergiler de dikkate alınır, yani bunlar ilgili dönem beyanlarına eklenerek matrah/vergi artırımı yapılır.

Örnekler…

Şimdi yukarıdaki açıklamalarımızı örneklerle açalım.

Örnek 1

2017 yılı için kurumlar vergisi matrahını artırmak isteyen mükellef (A)’nın söz konusu yıl hesap ve işlemleri kurumlar vergisi yönünden incelenmiş ve tarhiyat yapılmıştır. Uzlaşma talep eden mükellef kanunun yayımlanmasından önce uzlaşarak tarhiyatı sonlandırmıştır.

Tarhiyat uzlaşma yolu ile 9 Haziran 2021’den önce kesinleştiğinden, tarhiyata konu olup kesinleşen tutarlar da dikkate alınarak 2017 yılı için matrah artırımından yararlanılabilecektir.

Örnek 2

2018 yılı KDV yönünden incelenerek matrah farkı tespit edilen mükellef (B) adına 2018 yılı Aralık dönemi için cezalı tarhiyat yapılmıştır. Mükellef bu tarhiyatı dava etmiş ve davaya bakan vergi mahkemesi davayı reddetmiştir. Bunun üzerine vergi dairesi ikinci ihbarname ile vergiyi tahakkuk ettirmiş, mükellef de süresinde ödeyerek istinaf yolunu kullanmıştır. Bölge İdare Mahkemesi’nin vergi mahkemesi kararını uygun bulması nedeniyle açılan dava halen Danıştay’da temyiz aşamasındadır.

Bu tarhiyatta vergi mahkemesinde dava mükellef aleyhine karara bağlanmış olsa da, kanunun yayımı tarihi itibariyle temyiz süreci devam ettiği için tarhiyat kesinleşmediğinden, mükellef bu tarhiyatı dikkate almaksızın, kendi beyanları üzerinden KDV artırımında bulunabilecektir.

Örnek 3

2016 yılı gelir ve kurumlar vergisi yönünden incelenen ve hakkında ilgili dönemler için cezalı gelir ve KDV tarhiyatı yapılan mükellef (C), tarhiyatı dava konusu etmiştir. Dava 2020 yılında mükellef aleyhine sonuçlanmıştır.

Kanunun yayımı tarihi itibariyle bu tarhiyat kesinleşmiş olduğundan, mükellef matrah ve vergi artırımından kesinleşmiş tarhiyatları da dikkate alarak yararlanabilecektir.

Örnek 4

2018 yılı incelenen ve adına kurumlar vergisi yönünden cezalı tarhiyat yapılan mükellef (D), tarhiyat sonrası uzlaşma talep etmiştir. Kendisine kanunun yayım tarihi itibariyle henüz uzlaşma günü verilmemiştir. Mükellef bu tarhiyata ilişkin olarak 7326 sayılı yapılandırma kanununun “kesinleşmemiş/dava aşamasındaki borçlar” hükümlerinden yararlanmak için 23 Haziran 2021 tarihinde başvuru dilekçesini vermiştir.

Yapılan tarhiyat yapılandırma kanunundan yararlanılarak kanunun yayımından sonra kesinleşmiş olduğundan, mükellef 2018 yılına ilişkin kurumlar vergisi matrah artırımından bu tarhiyatı dikkate almaksızın, kendi beyanı üzerinden yararlanabilecektir.

Yapılan tarhiyatı kanun yayımlanmadan önce dava edip, açtığı davadan yapılandırma kanunu kapsamında vazgeçerek kanundan yararlanan mükellefler için de aynı durum geçerlidir.

Örnek 5

2017 yılı incelenen ve alacak senetleri reeskontu yönünden eleştirilerek cezalı kurumlar vergisi tarhiyatına maruz kalan mükellef (E), tarhiyat öncesi uzlaşma talep etmiş olup, kanunun yayımından önce uzlaşma sağlanmıştır. Mükellefin 2018 yılı da bu açıdan vergi dairesince düzeltmiş ve 2018 yılında gelir yazılan reeskont tutarına tekabül eden kurumlar vergisi kanunun yayımından önce terkin edilmiştir.

Bu mükellef 2017 yılı matrah artırımından, kesinleşen tarhiyatı 2017 yılı matrahına ekleyerek; 2018 yılı matrah artırımından ise düzeltme sonucu terkin edilen tutarları 2018 yılı matrahından düşerek yararlanabilecektir.

Örnek 6

2019 yılına ilişkin beyannamesini verdikten sonra matrahı yanlışlıkla yüksek beyan ettiğini tespit eden mükellefi (F), kanuni süresinden sonra vergi matrahını azaltan bir düzeltme beyannamesi vermiştir. Bu düzeltme talebi vergi müfettişi tarafından incelendikten sonra vergi dairesince kabul edilerek, ilgili dönem kurumlar vergisi tahakkuku, kanunun yayımından önce düzeltilmiş ve fazladan ödediği vergi mükellefe iade edilmiştir.

Bu mükellef 2019 yılına ilişkin matrah artırımından düzeltme sonucundaki tutarları esas alarak yararlanabilecektir. Çünkü 2019 yılına ilişkin düzeltme talebi kanunun yayımından önce sonuçlandırılmıştır.

Örnek 7

Mükellef (G), 2020 yılına ilişkin olarak, yapılandırma kanununun yayımlandığı tarihten sonra 15 Haziran 2021 tarihinde düzeltme beyannamesi vermiş ve tahakkuk eden kurumlar vergisinin bir kısmının fazla olduğu gerekçesiyle terkin edilmesini ve ödediği fazlalığın kendisine iadesini talep etmiştir. Mükellefin bu talebi halen vergi dairesince incelenmektedir.

Bu düzeltme talebi kanunun yayımlandığı tarihten sonra verildiğinden, dolayısıyla kanunun yayımından önce sonuçlandırılması mümkün bulunmadığından, 2020 yılına ilişkin matrah artırımında bu düzeltme dikkat alınamayacak, yani mükellef normal beyanı üzerinden matrah artırabilecektir.


[1] Bir alacağın kesinleşmesi, alacağın varlığının hukuk düzeninde ihtilaflı olmaması veya ihtilaflı hale gelme olasılığının kalmamasıdır. Başka bir ifade ile tüm idari ve yargısal yolların tükenmiş olması demektir.

Yazarın Diğer Yazıları

İştirak hissesi satışında uygulanan kurumlar vergisi istisnasının oranı Cumhurbaşkanı kararı ile yüzde 75’ten yüzde 50’ye düşürüldü

Taşınmazlarla diğer varlıkların satışında uygulanan istisna, koşullar ve oran yönünden aynı olmalı...

Yemek kartları ile ilgili yanlışta yargı kararına rağmen ısrar ediliyor!

Yemek kartı/çeki/kuponu gibi araçlarla sadece yemek hizmeti alınabilir. Bunların market ve benzeri yerlerde amaç dışında kullanılması halinde işverenlere yaptırım uygulanması hukuka aykırı olacaktır

"
"