10 Mart 2025
Değerli okurlar, 12.09.2018 tarihli ve 85 sayılı Cumhurbaşkanı Kararı ile Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karar’da yapılan değişiklikle, Türkiye’de yerleşik kişilerin[1] kendi aralarında akdedecekleri bazı sözleşme türlerinde sözleşme bedelinin ve diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenemeyeceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
Dövizli işlem yasağı/kısıtlaması sadece bazı sözleşme türleri (menkul ve gayrimenkul alım satım, taşıt ve finansal kiralama dâhil her türlü menkul ve gayrimenkul kiralama, leasing ile iş, hizmet ve eser sözleşmeleri) ile sınırlı olarak getirilmiştir. Örneğin ödünç sözleşmeleri için yasak söz konusu değildir.
Hazine ve Maliye Bakanlığının başka sözleşme türlerine yasağı genişletme yetkisi yoktur, çünkü bu yetki Cumhurbaşkanına aittir. Ancak Hazine ve Maliye Bakanlığına, kapsama giren sözleşme türlerinde hangi hallerde yasağın uygulanmayacağını belirleme yetkisi verilmiştir. Başka bir ifade ile Bakanlığın kapsama giren işlemlerde istisna getirme yetkisi bulunmaktadır.
Bakanlık bu yetkisini, Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 sayılı Tebliğ’in yeniden düzenlenen ve 8’inci maddesinde kullanmıştır.
6/10/2018 tarihli ve 30557 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren Tebliğin[2] 8 inci maddesinin 6 numaralı fıkrasında, Türkiye’de yerleşik kişilerin; kendi aralarında akdedecekleri, iş makineleri dâhil taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmalarının mümkün olduğu düzenlenmiştir. Yani bazı menkul satış sözleşmelerine istisna tanınmıştır.
Daha sonra söz konusu geçici madde 16/11/2018 tarihli ve 30597 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren Tebliğ[3] ile tamamen değiştirilmiş, ancak menkul kıymet satışlarına ilişkin istisna korunmuştur. Bu Tebliğin 8 inci maddesinin 9 uncu fıkrasında da, Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmalarının mümkün olduğu belirtilmiştir.
Bu düzenlemeden yaklaşık 3,5 sene sonra 19 Nisan 2022 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren Tebliğ[4] ile 8 inci maddenin 9 uncu fıkrasının sonuna, “Ancak sözleşme konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesi ve kabul edilmesi zorunludur.” cümlesi eklenmiştir.
Bu değişiklikle 19/04/2022 tarihinden itibaren menkul kıymet satış sözleşmelerine ilişkin bedelin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenebilmesi imkânı korunmuş, ancak ödemenin TL yapılması zorunluluğu getirilmiştir.
Bu kısıtlama, Türk lirasının kullanımını önceliklendirme ve dolarizasyonla mücadeleye yönelik çalışmalar kapsamında getirilmiştir.
Bakanlığın 21 Nisan 2022 tarihli Basın Açıklamasında, bu değişiklikle; menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedellerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılmasına imkân tanıyan istisnanın piyasanın işleyişini ve ticaretin devamlılığını sekteye uğratmamak amacıyla korunmasının ancak bu sözleşmeler konusu ödeme yükümlülüklerinin Türk parası cinsinden yerine getirilmesinin ve kabul edilmesinin zorunlu hale getirilmesinin hedeflendiği açıklanmıştır.
Doğal olarak piyasanın işleyişine çok sert bir müdahale olan bu düzenleme çok sıkıntılara yol açmış ve eleştirilerle karşılanmıştır.
Nihayet yaklaşık 3 yıl sonra Resmi Gazete’de 6 Mart 2025 tarihinde yayımlanan ve aynı gün yürürlüğe giren Tebliğ[5] ile Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; taşıt satış sözleşmeleri dışında kalan menkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırmaları mümkün kılındı.
Böylece 6 Mart 2025 tarihinden itibaren menkul kıymet satış sözleşmelerine ilişkin ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak yerine getirilebilecektir. Tabii ki istenirse TL ödeme yapılması mümkündür.
2022 yılında dövizli ödeme yasağı getirildiğinde bu konu çok tartışılmış, Bakanlığın Basın Açıklaması ile tereddütler giderilmişti.
Söz konusu Basın Açıklamasına göre, Tebliğ’de geçen “menkul” ibaresi gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsamaktadır.
Bu çerçevede hammadde, yarı mamul, mamul, ticari mal, makine teçhizat vb. satış sözleşmelerinde sözleşme bedelleri ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülükleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenebilecektir. Bu kapsamda depozito ve avanslar da döviz cinsinden verilebilecek, ödemelerde dövizli senet ve çek kullanılabilecektir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’na göre, “taşınır” yani “menkul” mülkiyetinin konusu, nitelikleri itibarıyla taşınabilen maddî şeyler ile edinmeye elverişli olan ve taşınmaz mülkiyetinin kapsamına girmeyen doğal güçlerdir.
Anılan Kanunun 704 üncü maddesine göre ise "taşınmaz” yani “gayrimenkul” mülkiyetinin konusu şunlardır:
- Arazi,
- Tapu kütüğünde ayrı sayfaya kaydedilen bağımsız ve sürekli haklar,
- Kat mülkiyeti kütüğüne kayıtlı bağımsız bölümler.
Maliye Bakanlığı basın duyurusunda yer alan açıklamasına göre de, “menkul" ibaresi gayrimenkul tanımına girmeyen her türlü mal ve eşyayı kapsamaktadır.
Buna göre, hisse (pay) senetlerinin “menkul” niteliğinde olduğu tartışmasızdır. Dolayısıyla Türkiye’de yerleşik gerçek ve tüzel kişiler arasında hisse (pay) senedi satışları döviz bazında yapılabilir ve satış sözleşmelerinde satış bedelleri döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak belirlenebilir ve ödeme ve tahsilatlar döviz cinsinden yerine getirilebilir.
Türkiye’de yerleşik kişiler kendi aralarında akdedecekleri;
* Taşıt kira sözleşmeleri
* konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul satış sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
* konusu yurt içinde yer alan gayrimenkuller olan, konut ve çatılı iş yeri dâhil gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar. (Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan Türkiye’de yerleşik kişilerin veya bu maddenin on dokuzuncu fıkrasında[6] belirtilen kişilerin alıcı veya kiracı olarak taraf oldukları gayrimenkul satış ve gayrimenkul kiralama sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.)
* yurt dışında ifa edilecekler ile gemi adamlarının taraf oldukları dışında kalan iş sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
* aşağıda belirtilenler dışında kalan danışmanlık, aracılık ve taşımacılık dâhil hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
a) Türkiye Cumhuriyeti Devleti ile vatandaşlık bağı bulunmayan kişilerin taraf oldukları hizmet sözleşmeleri,
b) İhracat, transit ticaret, ihracat sayılan satış ve teslimler ile döviz kazandırıcı hizmet ve faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
c) Türkiye’de yerleşik kişilerin yurtdışında gerçekleştirecekleri faaliyetler kapsamında yapılan hizmet sözleşmeleri,
ç) Türkiye’de yerleşik kişilerin kendi aralarında akdedecekleri; Türkiye’de başlayıp yurtdışında sonlanan, yurtdışında başlayıp Türkiye’de sonlanan veya yurt dışında başlayıp yurtdışında sonlanan hizmet sözleşmeleri.
d ) (Ek:RG-30/1/2021-31380) Türkiye’de yerleşik kişilerin Kültür ve Turizm Bakanlığından belgeli konaklama tesislerinde akdedeceği konaklama hizmet sözleşmeleri.
* taşıt kiralama sözleşmelerinde sözleşme bedelini ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerini döviz cinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştıramazlar.
Dövizle iligli kısıtlamaların yumuşatılması olumlu gelişmeler. 3 Mart 2025 tarihindne itibaren ihracatçıların Merkez Bankasına satmak zorunda oldukları ihracat bedellerinin oranı yüzde 30’dan yüzde 25’e düşürüldü. 6 marttan itibaren taşıt dışındaki menkul kıymet satış sözleşmeleri için de TL ödeme/tahsilat zorunluluğu kaldırıldı. Bunlar çok isabetli adımlar.
Bir kez daha anladık: Ekonomik sorunlar yasaklarla, idari kararlarla ve talimatlarla çözülemez!
[1] Türkiye'de yerleşik kişiler; yurt dışında işçi, serbest meslek ve müstakil iş sahibi Türk vatandaşları dahil Türkiye'de kanuni yerleşim yeri bulunan gerçek ve tüzel kişileri ifade eder. Türkiye’de yerleşik kişilerin yurt dışındaki; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, işlettiği veya yönettiği fonlar, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin bulunduğu şirketler 32 sayılı Kararın 4 üncü maddesinin (g) bendi uygulaması kapsamında Türkiye’de yerleşik olarak değerlendirilir. Ancak, sözleşmenin yurt dışında ifa edilmesi durumunda bu fıkra hükmü uygulanmaz.
[2] Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (No: 2018-32/51)
[3] Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (No: 2018-32/52)
[4] Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (No: 2022-32/66)
[5] Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: 2008-32/34)’de Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ (No: 2025-32/72)
[6] Dışarıda yerleşik kişilerin Türkiye’de bulunan; şube, temsilcilik, ofis, irtibat bürosu, doğrudan veya dolaylı olarak yüzde elli ve üzerinde pay sahipliklerinin veya ortak kontrol ve/veya kontrolüne sahip bulunduğu şirketler ile serbest bölgedeki faaliyetleri kapsamında serbest bölgelerdeki şirketlerin işveren veya hizmet alan olarak taraf olduğu iş ve hizmet sözleşmelerinde, sözleşme bedelinin ve bu sözleşmelerden kaynaklanan diğer ödeme yükümlülüklerinin dövizcinsinden veya dövize endeksli olarak kararlaştırılması mümkündür.
Benim tahminim, Danıştay VDDK tarafından yürütmenin durdurulması kararının kaldırılmayacağı ve Danıştay 3. Dairesi tarafından iptal kararı verileceği yönündedir. Çünkü süreç çok hızlı bir şekilde ilerliyor ve yürütmenin durdurulması kararının gerekçesi çok güçlü
2024 takvim yılında elde edilen gelirlere ilişkin yıllık gelir vergisi beyannamelerinin mart ayı sonuna kadar verilmesi ve tahakkuk edecek gelir vergisinin ilk taksitinin de yine mart ayı sonuna kadar ödenmesi gerekiyor
Zarar üzerinden vergi alınması Anayasa'nın 73’üncü maddesine aykırıdır. Bu maddeye göre herkes, kamu giderlerini karşılamak üzere, mali gücüne göre, vergi ödemekle yükümlüdür. Zarar üzerinden vergi almak mali gücü hiç dikkate almamak demektir
© Tüm hakları saklıdır.