09 Ekim 2024

Fizikten sonra kimyada da Nobel’i yapay zekâ aldı

Bu yılın Nobel ödüllerine yapay zekâ damga vurmaya devam ediyor. Fizikten sonra Nobel Kimya Ödülü de yapay zekâ destekli çalışmalara verildi

Nobel ödüllerinde bu yıl yapay zekânın yılı oluyor, desek yeridir.

Fizik alanında makine öğrenmesi alanında çalışan ve aslında fizikçi olmayan isimler ödüle lâyık görülmüştü.

Şimdi de kimyada benzer bir durum yaşandı.

Ödül komitesi ödülü yarısının Demis Hassabis ve John Jumper’a, diğer yarısının ise David Baker’a verilmesini uygun gördü.

2024 Nobel Kimya Ödülü'nü David Baker, Demis Hassabis ve John Jumper kazandı

Bu üç isim de bilgisayar yardımıyla insan hücrelerinin yapıtaşı olan proteinlerin tanımlanması ve yeni protein yapılarının üretilmesi alanında çalışıyor.

Ödülü alan isimlerden Damis Hassabis ve John Jumper tıpkı fizik ödülünü alan Geoffrey Hinton gibi Google kökenli isimler.

Hatta Hassabis’in kurucusu olduğu yapay zekâ şirketi DeepMind, Google’ın üst şirketi Alphabet tarafından satın alındı ve daha sonra yoluna Hassabis önderliğinde Google DeepMind ismiyle devam etti.

Demis Hassabis

Hassabis, Google DeepMind çatısı altında John Jumper ile birlikte protein türlerinin yapılarının tahmin ve tasnif edilmesinde kullanılan AlphaFold isimli yapay zekâ destekli yazılımı geliştirdi.

Amino asitlerin bir araya gelerek oluşturduğu proteinler katlanarak ve üç boyut kazanarak canlıların temel yapıtaşlarını oluşturuyor.

Bu katlanma ve üç boyutlanma sonrasında proteinler vücudun çeşitli bölgelerinde çeşitli fonksiyonlara kavuşuyor.

Bu proteinlerin oluşum prensiplerinin bilinir hale gelmesinin birçok hastalığın teşhis edilmesinde ve tedaviye yönelik ilaç gelişiminde büyük ilerlemelerin önünü açacağı dile getiriliyor.

AlphaFold şimdiye kadar bilinen protein yapılarının tamamını, toplamda 200 milyon kadar protein yapısını tahmin etmeyi başarmıştı.

Komite açıklamasında üç aşamalı planlanan AlphaFold projesinin özellikle AlphaFold 2 aşamasının alanında kelimenin tam anlamıyla bir devrim yarattığını dile getirdi.

Damis Hassabis ve John Jumper’ın ödül aldıkları AlphaFold projesini biz Türkiye’de geçen hafta T24 Yıllık Konferansı’nda Google Türkiye CEO’su Mehmet Keteloğlu’dan dinlemiştik.

Keteloğlu, T24 Konferası’nda Google DeepMind’ın şimdi de AlphaProteo adını verdikleri yeni bir projeyle birbirine uygunluğu tespit edilen proteinlerin birleşiminden oluşan yeni protein yapıları üreteceklerini, bunun da özellikle sağlık ve ilaç sektöründe birçok yeniliği tetikleyeceğini aktarmıştı.

Ödülün diğer sahibi David Baker da benzer bir alanda çalışan bir bilim insanı. Baker’ın Washington Üniversitesi’ndeki laboratuvarında geliştirdiği Rosetta@home isimli yazılım, protein yapılarını tahmin etmek için kitle kaynaklarını kullanma prensibiyle çalışıyor.

Rosetta@home’a uzaktan bağlanan 55 bin kadar gönüllüye ait bilgisayarlar, toplamda büyük bir süper bilgisayara dönüşerek protein çalışmalarına katkı sağlıyorlar.

Baker ayrıca bu işi Foldit ismini verdiği bilgisayar oyunuyla bir tür oyuna da çevirmiş ve kullanıcılar bu oyunda bulmacaları çözerken aslında proteinlerin yapılarını çözümlüyorlar.

Tıp Ödülü’nü mikroRNA çalışmaları aldı

Sahibini bulan bir diğer Nobel ise tıp alanında oldu. Nobel Tıp Ödülü bu yıl iki isme, Victor Ambros ve Gary Ruvkun’a verildi.

Victor Ambros (solda) ve Gary Ruvkun (sağda)

Bu iki bilim insanı da insan hücrelerinin fonksiyon farklılıklarının oluşmasında genetik düzenleme işlevini yerine getiren mikroRNA’ları araştırıyordu.

Genetik kodları proteinlerin oluşumuna aktararak hücrelerin ayrışmasını sağlayan mikroRNA’lar sayesinde karmaşık yaşam formları mümkün hale geldi.

MikroRNA’ların çalışma şekline dair bilgimiz arttıkça kanser, doğuştan gelen hastalıklar gibi durumlarda mikroRNA’ların kodlama hatalarını saptayıp bu hataların önüne geçme ihtimali de artabilir.

ERAY ÖZER YAZDI - Nobel’i kazanan yapay zekânın “büyükbabası” Hinton: Yaptıklarımdan pişmanım

Eray Özer kimdir?

Eray Özer ODTÜ'de psikoloji okudu, sosyoloji hatmetti. Akabinde Bilgi Üniversitesi'nde yüksek lisans, Anadolu Üniversitesi'nde ise tez aşamasına takılan bir doktora ile akademik hayattan bir türlü elini eteğini çekemedi. Hatta iki yıl boyunca Kadir Has Üniversitesi'nde sosyoloji dersleri verdi.

Meslek hayatına Radikal Gazetesi'nde başladı, kısa süreli televizyon haberciliği deneyiminin ardından Doğuş Dergi Grubu'nda devam etti.

Son olarak ise Cumhuriyet hafta sonu eki Sokak'ı çıkaran ekipte yer aldı. Radikal, Birgün, Cumhuriyet ve Diken'de yazdı.

Yaklaşık dört sezondur devam eden bir podcast içeriği hazırlıyor. Buzdolabının tarihinden Yapay Zekâ'ya, Roman halkının hikâyesinden Kayıp Kıta Mu'ya birbirinden farklı konular hakkında hiç bilinmeyenlerin anlatıldığı "Yeni Haller" ismindeki podcast yayınına Spotify'dan veya tüm podcast uygulamalarından ulaşabilirsiniz.

 

 

Yazarın Diğer Yazıları

Herkesin “âşık olduğu” bir katil ve toplumsal patlama ihtimâli

ABD’de yaşanan UnitedHealthcare suikastı gibi bir olay yaşam şartlarının tetiklediği bir deliliğin, şuur kaybının ve şiddet ihtiyacının alt sınıflardan orta sınıflara doğru kaydığını göstermesi açısından görmek isteyen için pek çok ders taşıyor. Zira orta sınıfta yaşanacak bir toplumsal patlama öncekilere benzemeyecektir

Sayın Serdar Adalı ve Sayın Hüseyin Yücel… Çarşı’nın dediği gibi: Tarih her şeyin şahididir, yapmayın!

Zamanın ruhu bizi ne kadar değiştirmiş olursa olsun Beşiktaş taraftarı hâlâ Karadeniz’e kanser araştırma hastanesi talep eden taraftardır. İşte o yüzden memleketin herhangi bir karışında biten çiçeği kopararak gelecek şampiyonluklar yerine, kesile kesile avuç içi kadar kalan Çamlık’ta bir öğle sonrası kümede kalma hayalleri kurmayı yeğler bu taraftar

Kuantum çipler, patlayan scooter’lar, “ananı babanı öldür” diyen yapay zekâlar…

Sürekli “Acaba şifrem çalınır, hesaplarım hack’lenir mi,” “Acaba evladım sosyal medyada, yapay zekâdan olumsuz etkilenir mi,” “Acaba güvende miyim, hayatım tehlikede mi” gibi korkularla yaşamak zorunda olduğumuz bir hayat bizi nasıl yormasın! Yoruyor elbet… Lakin bu bir gerçeklik

"
"