01 Aralık 2022

Harcanmayan ödenekler şirketlere mi gidiyor?

Bakanlıkların ihtiyacı olduğu apaçık ortadayken, "nedense" Cumhurbaşkanlığı'na aktarılan bu paralar dövize endeksli garantili projeler için yapılmış gizli sözleşmelerin gereği olarak şirketlere ve Kur Korumalı Mevduat için mi aktarıldı? İhtiyaç fazlası olarak adlandırılan bu ödeneklerin Sağlık, Milli Eğitim, Hazine ve Maliye Bakanlıklarına aktarılma nedenleri nedir?

Bütçede bir kamu kuruluşuna ayrılan ödenek, o sene bitirilemezse (yani para artarsa) o ödenek, ihtiyacı olan başka bir kamu kurumuna aktarılabiliyor. Mali mevzuat öteden beri bu aktarıma izin verdiği gibi, kanunla ayrıntılı olarak düzenlenmiş de.

Bu oran, Kamu Mali Yönetimi Bütçe Kanunu'na göre yüzde 2'ydi. Gelin görün ki TBMM'deki son bütçe görüşmelerinde beş kat arttırılarak yüzde 10'a çıkarıldı. Gayet teknik, rutin bir toplantı işleyişi sırasında okunarak oylanan bu hamle, gerçekte siyasi bir nitelik taşıyor ve iktidarın uygun gördüğü birçok "deliği kapatması" anlamına geliyor. Kamu Özel İşbirliği projeleri için müteahhitlere yapılacak ödemelerden, Kur Korumalı Mevduat kadar farklı bir çok alan yani.

Ancak bu ince bu hamle, gözlerden kaçmadı ve Plan Bütçe Komisyonu tutanaklarına geçti. "Aktarma, ekleme, devir ve iptal işlemleri" başlığını taşıyan söz konusu maddeyi, Hazine ve Maliye Bakanlığı bütçesinin görüşüldüğü gecen Cuma Komisyon Başkanı Cevdet Yılmaz okuttu:

"MADDE 6- (1) Bu Kanunla verilen ödeneklerin etkin ve verimli bir şekilde kullanılması amacıyla, kamu idarelerinin yıl içinde ortaya çıkabilecek ihtiyaç fazlası ödeneklerinin diğer kamu idarelerinin ödenek ihtiyacının karşılanmasında kullanılmasını temin etmek veya ödeneklerin öncelikli hizmetlerde kullanılmasını sağlamak üzere genel bütçe ödeneklerinin yüzde 10'unu aşmamak kaydıyla; genel bütçe kapsamındaki kamu idareleri ile özel bütçeli idarelerin bütçelerine konulan (…) ekonomik kodlarındaki kullandırmak üzere genel bütçenin (B) işaretli cetveline gelir kaydetmeye ve bütçelenen ödenekten gelir gerçekleşmesine göre ilgili tertiplere aktarma yapmaya, 2022 yılı içinde harcanmayan ödenekleri bütçeye devren ödenek kaydetmeye, bu hükümler çerçevesinde yapılacak işlemlere ilişkin usul ve esaslar belirlemeye, Cumhurbaşkanı yetkilidir."

Milli Eğitim ile Emniyet'in ödenekleri nerede?

Madde görüşülürken İYİ Parti Erzurum Milletvekili Muhammet Naci Cinisli, hem eleştirdi hem de önemli bilgiler paylaştı.

Yedek ödeneğin yukarıda andığım kanunda yeri olduğunu, aktarma yapmaya Cumhurbaşkanı'nın yetkili olduğunu anımsatan Cinisli sözlerini şöyle sürdürüyor:

"Örneğin, 2021 yılı içerisinde Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına 96 milyar 404 milyon lira yedek ödenek aktarımı yapılmış. İhtiyaç fazlası olarak kaydedilen ödeneklerin 62 milyar lirası Millî Eğitim Bakanlığına, 19 milyar lirası Emniyet Genel Müdürlüğüne, 11 milyar lirası Jandarma Genel Komutanlığına ait. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığına kaydedilen bu ödeneklerden Hazine ve Maliye Bakanlığına, Sağlık Bakanlığına, Karayolları Genel Müdürlüğüne aktarımlar yapılmış.

Yani öğretmenden, polisten 'ödenekler fazla' diyerek alınmış, kur korumalı mevduatın finansmanına, garantili geçişlere, kamu-özel iş birliğiyle yapılan şehir hastanelerine aktarılmış."

Çocuklar okula aç giderken? 

Cinisli'nin aktardığı bu veriler, milyonlarca çocuğun okula aç gittiği ülkemizde, AKP iktidarının bütçe tercihlerini kimden yana kullandığını da net gösteriyor. Öğrencilere yemek verilmesine ilişkin muhalefet teklifi iktidar tarafından reddedilirken Milli Eğitim Bakanlığı'nın 62 milyar liralık "fazla" ödeneği Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'na aktarılıyor.

Polis memurlarının banka promosyonlarının hakkaniyetli tutar ve usulde verilmesi için kıyametler kopar, bakan yardımcısı muhalefet milletvekili hakkında suç duyurusunda bulunduklarını tweet'lerken, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün 19 milyar lirası yine Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı'na aktarılıyor. Oradan da Sağlık Bakanlığı'na, Karayolları'na Hazine'ye...

Soru şudur: Bakanlıkların ihtiyacı olduğu apaçık ortadayken, "nedense" Cumhurbaşkanlığı'na aktarılan bu paralar dövize endeksli garantili projeler için yapılmış gizli sözleşmelerin gereği olarak şirketlere ve Kur Korumalı Mevduat için mi aktarıldı? İhtiyaç fazlası olarak adlandırılan bu ödeneklerin Sağlık, Milli Eğitim, Hazine ve Maliye Bakanlıklarına aktarılma nedenleri nedir?

Hazine ve Maliye Bakanlığı, Cumhurbaşkanlığı, Karayolları, Sağlık Bakanlığı'nın kamuoyunu aydınlatması gerekiyor.


Not: Değerli okurlar, küçük bir takvim değişikliğini paylaşmak isterim: Yazılarım önümüzdeki haftadan itibaren, çarşamba ve cuma günleri yayımlanacaktır.

Çiğdem Toker kimdir?

Çiğdem Toker, Diyarbakır'da doğdu. Denizli Lisesi'nden mezun oldu. Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. Gazeteciliğe üniversite öğrencisiyken Anka Ajansı'nda başladı. Günaydın, Ankara Ulus gazetelerinde, Nokta dergisinde stajlar yaptı.

Anadolu Ajansı'nın sınavlarını (1988) kazanarak, adliye, Devlet Güvenlik mahkemeleri (DGM), yüksek yargı muhabiri olarak çalıştı. 1990-1993 yıllarında haftalık Ekonomik Panorama dergisinde; sonrasında da kesintisiz 15 yıl Hürriyet Gazetesi Ankara Bürosu'nda ekonomi muhabiri olarak görev yaptı. Burada maliye, vergi, özelleştirme, enerji, rekabet politikalarını izledi. 1994 ve 2001 ekonomik krizlerini, IMF ile ilişkileri, kriz kapsamında çıkarılan kanunların TBMM'deki yasama süreçlerini haberleştirdi. Çeşitli ülkelerde Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası toplantıları muhabir olarak takip etti.

Habertürk gazetesinin ilk Ankara temsilcisi olarak gazetenin Ankara bürosunu kurdu. İstifa ederek ayrıldı. İnternet gazetesi T24'ün ilk yayınlarında OECD'nin "Futbolda Kara Para Aklama" raporunu konu alan dizi yazısıyla yer aldı. Köşe yazarı ve Ankara Temsilcisi olarak çalıştığı Akşam gazetesinden, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) el koyma sürecinde kendi isteğiyle ayrıldı.

2013-2018 yılları arasında Cumhuriyet gazetesinde köşe yazarlığı yaptı. Gazetenin sahibi konumundaki Cumhuriyet Vakfı yönetimi değiştikten sonra kendi isteğiyle ayrıldı. 2018'de katıldığı Sözcü gazetesindeki yazılarına 2022 Kasım ayında ‘küçülme' gerekçesiyle son verildi. Fox TV kanalında yayımlanan "Orta Sayfa" adlı haber programında yorumcu olarak yer alıyor.

Eleştirel finans haberciliği olarak da tanımlanan yazıları hakkında kimileri astronomik, çok sayıda manevi tazminat davası açıldı. Konusu bir imar haberi olan yazısı hakkında hapis cezası istemiyle yargılandı. Kamu ihaleleri ve şirketleri konu alan çok sayıda yazısı da Sulh Ceza hâkimlikleri kararlarıyla erişime engellendi.


Kitapları

- Adım da Benimle Beraber Büyüdü- Abdüllatif Şener, Doğan Kitap, 2008

- "Türkiye'de Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı - Şehir Hastaneleri" kitabına makale katkısı, İletişim Yayınları, 2018

- Kamu İhalelerinde Olağan İşler - Tekin Yayınevi, 2019

Ödülleri

- İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi "En Başarılı İktisat Muhabiri Ödülü" (1995)

- Sabah Gazetesi "Muammer Yaşar Bostancı Haber Yarışması Büyük Ödülü" (1997)

- Türkiye Ziraat Odaları Birliği "Basında Tarım Ödülü" (2000)

- Milliyet Gazetesi "Abdi İpekçi Barış ve Dostluk Ödülü" – "Taksiyarhis'in Zehra Teyzesi" başlıklı röportaj (2001)

- Türkiye Gazeteciler Cemiyeti-TGC "Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü" |"Evcil'in Dönüşü" dosyası – (2005)

- European Press Prize "The Mystery of the Secret Funds" – "Yorumcu Ödülü"nde kısa liste (2015)

- Halkevleri "Basın Ödülü" (2016)

- Uluslararası Şeffaflık Derneği Ödülü (2016)

- İstanbul Tabip Odası "Basında Sağlık Ödülü" (2016, 2018 ve 2019)

- TMMOB Mimarlar Odası Ankara Şubesi "Emre Madran Koruma Ödülü" (2017 ve 2019)

- Eskişehir - Bilecik Tabip Odası "Halk Sağlığı Ödülü" (2017)

- ÇGD "Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Ödülü" (2017)

- ÇGD Bursa Şubesi "Meslekte Dayanışma Ödülü" (2018)

- Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü "Uluslararası Cesaret Ödülü - Kısa liste" (2018)

- Sedat Simavi Gazetecilik Ödülü – "Kamu İhalelerinde 21/b Usulü" dosyası-(2018)

- Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği "Önder Kadınlar Ödülü" (2019)

- Rekabet Derneği "Adil Rekabete Katkı Ödülü" (2019)

- TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası "Hasan Balıkçı Onur Ödülü" (2020)

- Halkevleri Dayanışma Ödülü (2020)

- Ankara Tabip Odası – "Şehir hastanelerinin ekonomi politiğini tüm gerçekliğiyle ortaya koyarak kamuya ve sağlık çalışanlarına etkilerini görünür kılan haberleri" nedeniyle (2021)

- TMMOB Şehir Plancıları Odası - Kent Planlama Basın Ödülü (2021)

- İzmir Gazeteciler Cemiyeti "Hasan Tahsin Basın Özgürlüğü Ödülü" (2021)

- SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği "Yılın Kadınları" Ödülü (2021)

- Alanya Gazeteciler Cemiyeti -Ulusal Basında Yılın Gazetecisi Ödülü (2021)

 

Yazarın Diğer Yazıları

Trump görev süresinde Erdoğan’a özenir mi?

Nasıl, Erdoğan’ın, 2017 Anayasa referandumu gerekçe gösterilerek, üçüncü kez adaylığı mümkün kılındıysa (!), öngörülemezliğiyle tanınan Trump’ın da benzer bir yol/yöntem bulup bulmayacağı merak konusuymuş

Adalet, hakikat, dezenformasyon

Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin verdiği, Atatürk Havalimanı’nda düzenledikleri bombalı saldırı nedeniyle 46’şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına mahkûm olan 6 IŞİD’linin tahliye kararı, ilk derece mahkemesinde yeniden görülecek. Teorik olarak mahkemenin, temyiz kararına direnme hakkı bulunuyor. Ancak o tarihte, yani davanın yeniden görüleceği tarihte, tahliye edilen IŞİD sanıklarının bulunup bulunmayacağı da belirsiz

İhale kanunundaki manidar gecikme

Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek, Kamu İhale Kanunu’nda reform yapılacağından bahsederken, kamuda tasarruf ve mali disiplin ile bağını kuruyordu. Ne var ki, kanundan kaçmanın aracına dönüşen istisnalar ile su yolu edilen pazarlık usulündeki yaygın usulsüz kullanımların önüne nasıl geçileceğine dair henüz bir ipucu bulunmuyor

"
"