30 Temmuz 2022

Pelosi'nin olası Tayvan ziyareti kıvılcım mı olacak?, Xi Jinping: "Ateşle oynayan ateşle yanar, yok olur"

Pelosi’nin ziyareti gerçekleşirse ABD-Çin ilişkilerinin daha da dibi boylaması kaçınılmaz gözüküyor. Umalım ki bu ziyaret bir kıvılcım işlevi görüp yangına yol açmasın. "Ateşle oynayan ateşle yanar" gerçekten; üstelik bizi de yakar...

Temsilciler Meclisi Başkanı Nancy Pelosi'nin Ağustos ayında yapmayı planladığı Asya gezisi sırasında geçerken uğrama ihtimali, süregelen kontrollü ama giderek tırmanan Tayvan gerginliğini şahikasına ulaştıracak gibi gözüküyor.

28 Temmuz’da Biden ile Xi Jinping yaklaşık 2 saat süren telefon görüşmesinde bu konuyu da ele aldılar. Olası ziyaret konusunda Çin tarafının tepkileri haftalardır sürüyor. Xi el yükselterek son noktayı koydu, Biden’in yüzüne karşı söyleyeceğini söyledi: "Ateşle oynayan ateşle yanar, yok olur."[1]

Malum, "Tek Çin" diye bir konsept var, herkesin karanlıkta tuttuğu kısmıyla tanımladığı bir fil gibi düşünülebilir. Çin Halk Cumhuriyeti (ÇHC) bunu "Tek Çin İlkesi (一个中国原则)" olarak niteliyor ve Tayvan’ı kendi toprağı kabul ediyor. ÇHC’ye göre Tayvan ülkenin isyankar bir eyaleti.

ABD ise "Tek Çin Politikası (一个中国政策) olarak isimlendiriyor ve Tayvan boğazının her iki tarafının da tek bir Çin’in parçası olduğunu "kabul ediyor". Ancak ÇHC’nin aksine Tayvan’ın ÇHC toprağı olduğunu "tanımıyor". "Birleşme" olacaksa bunun iki tarafın rızasıyla gerçekleşmesi gerektiğini savunuyor.

Yani Çin ve ABD’nin "Tek Çin" anlayışlarında tek ortak nokta var, o da Çin adını taşıyan sadece bir egemen devlet olabileceği ve bunun da ÇHC olduğu.

Bu mutabakat aslında Çin-ABD ilişkilerinin temel taşı denebilir. Daha 1972’de iki ülke arasındaki görüşmeler ilk başladığı dönemde kayıt altına alınmıştı.

ABD o zamandan beri stratejik muğlaklık politikası sürdürüyor: Tayvan’ın ÇHC’nin parçası olduğu yolundaki görüşü kabul ediyor (acknowledge) fakat ÇHC’nin Tayvan üzerindeki egemenliğini tanımıyor (recognize). 28 Şubat 1972’de Şangay’da imzalanan "ortak bildiri"de ÇHC’nin tüm ısrarlarına rağmen ABD tarafı tanımak (recognize) kelimesinin kullanılmasını kabul etmemişti ("The United States acknowledges that all Chinese on either side of the Taiwan Strait maintain that there is but one China and that Taiwan is a part of China") [2]

Bu ortak bildiri ve daha sonra 17 Ağustos 1982’te imzalanan bir başka ortak bildiriyle [3] ABD, "Çin'in egemenliğini ve toprak bütünlüğünü ihlal etme, Çin'in içişlerine karışma ya da "iki Çin" veya "bir Çin, bir Tayvan" politikası izleme niyetinde olmadığını" açıkça beyan etmişti. O zamandan beridir de her yeni başkan göreve başladığında "Tek Çin" politikasına bağlılığını sözlü olarak teyit etmesi bir gelenek oldu.

1 Ocak 1979’da ABD ile Çin arasında resmi olarak diplomatik ilişkiler kurulduğunda ABD Taipei’deki elçiliğini kapatarak Tayvan’ı egemen devlet olarak tanımayı bırakmıştı.

Ancak ABD resmiyette egemen devlet olarak tanımadığı Tayvan ile ilişkileri bir egemen devletle olan ilişkilerinden çok da farklı olmayan bir şekilde sürdürüyor. 1979’da ÇHC’ni tanımasının ardından kabul edilen Tayvan İlişkileri Yasası çerçevesinde silah satışı, askeri işbirliği de dahil yakın ilişkiler devam ediyor.

ÇHC’nin ise Tayvan’a egemen bir devletmiş gibi muamele edilmesine hiç tahammülü yok. Bunu toprak bütünlüğüne yapılan bir saldırı olarak görüyor.

Bu çerçevede üst düzey ABD yetkililerinin adaya ziyaretlerine de hep üst perdeden tepki gösteriyor. Trump döneminde ABD ile Tayvan arasında bu tür trafik hız kazanmıştı.

Ancak Nancy Pelosi’nin durumu oldukça farklı. Başkan ve başkan yardımcısından sonra devletin üçüncü en yetkili yöneticisi konumunda olması nedeniyle Çin bu ziyareti büyük bir meydan okuma olarak değerlendiriyor.

Nancy Pelosi’nin Ağustos ayında Asya gezisine çıkması bekleniyor.

ÇHC, özellikle 2015’ten itibaren Tayvan konusundaki tavrını giderek sertleştirmeye başladı. Çin hava kuvvetleri her Allah'ın günü Tayvan hava sahasının kenarında köşesinde cirit atıyor. Deniz kuvvetleri de Tayvan karasularının hemen dibinde sık sık tatbikat yapıyor.

Dozu artarak süren bu güç gösterisiyle Tayvan’a bir anlamda "ya benimsin ya kara toprağın" mesajı veriyor. Zaten resmi söylemde de barışçıl bir birleşmeyi tercih ettiklerini ama gerekirse zor kullanma seçeneğinin de masada olduğunu ifade etmekten kaçınmıyorlar.

Buna karşılık ABD’nin 7. Filosu'na ait savaş gemileri de rutin olarak Tayvan boğazında "uluslararası sular" olarak nitelendirdikleri koridorda volta atıyor.

Ziyaretle ilgili olası senaryolar

Nancy Pelosi’nin Asya gezisinin tarihi henüz açıklanmadı. Tayvan’a uğrayıp uğramayacağı da netleşmiş değil.

Biden, "Zaten Amerikan Ordusu da Pelosi’nin adaya uğramasının şu anda iyi bir fikir olmadığı görüşünde" diyerek topu taca atmaya çalıştı. [4]

Ancak Tayvan "macunu" bir kez tüpten çıkmış bulunuyor. Gitse bir türlü gitmese bir türlü. Giderse Çinle sıcak çatışmaya kadar varabilecek bir tehdit söz konusu. Gitmezse Cumhuriyetçiler tarafından Çin’e karşı korkak davranmakla suçlanacaklar. Kasımdaki ara seçimler öncesi zaten yüksek enflasyon nedeniyle düşen oy oranlarına bir de bu fiyasko eklenecek. Nitekim Trump yönetiminin Dışişleri bakanlarından Mike Pompeo hemen topa girdi, "Nancy, Tayvan"a birlikte gidelim" diye tutturdu.[5]

Kısacası Demokratlar için vaziyet aşağı tükürsen sıcak çatışma yukarı tükürsen oy kaybı...

Xi için de benzer bir durum söz konusu. 2-3 ay içinde Çin Komünist Partisi’nin 20. Kongresi yapılacak ve yeni başkan ilan edilecek. Xi, üçüncü dönem başkan seçilmesinin arifesindeyken böyle büyük bir meydan okumaya kayıtsız kalıp pısırık bir lider görüntüsü veremez.

Çin Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, Pelosi'nin Tayvan’ı ziyaret etmesi halinde ABD'nin bunun "tüm sonuçlara katlanacağını" ve Pekin'den gelecek "güçlü önlemlerle" karşılaşacağını söyledi.[6]

Çin Savunma Bakanlığı sözcüsü Kıdemli Albay Tan Kefei

Ardından Savunma Bakanlığı sözcüsü Tan Kefei, "ABD yönetiminin 3 numaralı lideri olarak, Pelosi Tayvan'a gelmekte ısrar ederse, bu kaçınılmaz olarak Çin ve ABD hükümetleri ile iki ordu arasındaki ilişkilere son derece ciddi zarar verecek ve Tayvan Boğazı'ndaki tansiyonun daha da tırmanmasına yol açacaktır" dedi ve ekledi:

"Çin ordusu buna göz yummayacak ve herhangi bir dış müdahaleyi, ‘bağımsız Tayvan' ayrılıkçı girişimlerini engellemek, ulusal egemenliği ve toprak bütünlüğünü kararlı bir şekilde savunmak için güçlü önlemler alarak karşılık verecektir" [7]

Peki Çin’in "güçlü önlemleri" ne olabilir?

Mesela Pelosi’nin uçağını düşürmek mi?

Çin tarafından seslendirilen senaryolar tam olarak böyle değilse bile bunun bir çıt altı denebilir.

Örneğin Şangay Üniversitesi’nden Profesör Ni Lexiong, Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun ada etrafında tatbikat başlatıp tüm adayı içine alan bir uçuşa yasak bölge ilan edebileceğini düşünüyor. Pelosi’nin uçağı buna rağmen uçuşa yasak bölgeye girmeye kalkarsa da eh artık Allah kerim.

ÇKP’nin gazetesi Global Times’ın eski genel yayın yönetmeni ve şahin tutumuyla tanınan yazarı Hu Xijin’in cin fikri ise sanki bunun bir tık üzeri. Hu, Çin Hava Kuvvetlerine ait uçakların Pelosi’nin uçağının çok dibine gelerek Taipe’e inene kadar ona eşlik etmelerini öneriyor. Böylece Pelosi sayesinde Çin Hava Kuvvetleri jetleri Taipei semalarında ilk kez boy göstermiş olacaklar. Hu, Tayvan’ın ya da ABD’nin Pelosi’nin uçağının yanı başındaki Çin jetlerine ateş açmaya yeltenemeyeceği görüşünde.[8]

* * *

Çin tarafının el yükseltmesine ABD’nin seyirci kalmayacağı anlaşılıyor. Biden-Xi telefon görüşmesinden hemen önce 7.Filo’ya ait USS Ronald Reagan uçak gemisi ile ona eşlik eden savaş gemileri Singapur’daki üstlerinden ayrılıp Güney Çin Denizine doğru seyre başlamışlardı. İstikamet Tayvan olmalı.

Daha geçen Haziran ayında ABD’nin Çin Büyükelçisi Nicholas Burns, Çin'le ilişkilerin, diplomatik ilişkilerin tesis edilmeye başlandığı 1972’den bu yana muhtemelen en dip seviyeye gerilediğini söylemişti. [9]

Pelosi’nin ziyareti gerçekleşirse ilişkilerin daha da dibi boylaması kaçınılmaz gözüküyor.

Umalım ki bu ziyaret bir kıvılcım işlevi görüp yangına yol açmasın.

"Ateşle oynayan ateşle yanar" gerçekten. Üstelik bizi de yakar.


[1] Xi criticizes US rivalry policy in candid talk with Biden, warns over Taiwan question but both sides emphasize cooperation, Global Times, 28 Temmuz 2022,

[2] Joint Communiqué of the United States of America and the People's Republic of China (Shanghai Communiqué), 28 Şubat 1972, https://digitalarchive.wilsoncenter.org/document/121325

[3] Joint Communiqué of the People's Republic of China and the United States of America, 17 Ağustos 1982, https://www.mfa.gov.cn/ce/ceus/eng/zmgx/doc/ctc/t946664.htm

[4] China Getting ‘Seriously Prepared’ for Pelosi Visit to Taiwan, Bloomberg, 25 Temmuz 2022

[5] ‘Nancy, I’ll go with you’: Trump allies back Pelosi’s proposed Taiwan visit, The Guardian, 26 Temmuz 2022

[6] Taiwan visit by Nancy Pelosi risks sparking US-PLA conflict, army watchers warn, South China Morning Post, 27 Temmuz 2022

[7] Taiwan visit by Nancy Pelosi risks sparking US-PLA conflict, army watchers warn, South China Morning Post, 27 Temmuz 2022

[8] Hu Xijin, PLA warplane can ‘accompany’ Pelosi’s plane if she visits Taiwan, Global Times, 19 Temmuz 2022

[9] Accidental nuclear war with China a ‘growing risk’, The Telegraph, 27 Temmuz 2022

Yazarın Diğer Yazıları

Bizim Suriyelileri Çin ister mi acaba?

Çin’in nüfus artışı konusunda kendi vatandaşlarına pek bel bağlayamayacağı ortada. Oysa bu sorunu ABD ve Batı Avrupa ülkelerinin yaptığı gibi taşıma suyla halledebilirler. Lakin, Çin 5 bin yıl boyunca hiçbir şekilde dışarıdan göç kabul etmemiş...

“Yoldaş Trump” neden Çin’in ilk tercihi?

Musk’ın Çin ile ilişkili her konuda devrede olacağını beklemek sanırım çok da falcılık gerektirmiyor. Zülfiyâre dokunacak adımlar konusunda temkin telakki edeceği ve böyle durumlarda Trump’ın çok sevdiği pazarlık masası önerisini ortaya getireceği söylenebilir

Çin ekonomisini “evde kalmış” kızlar canlandırabilir mi?

Halihazırda Çin'de 20-60 yaş aralığındaki 400 milyondan fazla kadın tüketicinin yıllık 1,4 trilyon dolar (10 trilyon RMB) fevkinde tüketim yaptıkları düşünülecek olursa, “evde kalmış” kızların değişen harcama alışkanlıklarının da hafife alınmayacak bir etkisi olabileceği söylenebilir

"
"